Panik atak belirteleri  sadece stresli zamanlarda oluşmaz! Panik atak belirteleri sadece stresli zamanlarda oluşmaz!
Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dyt. Elif Serenay Sağıroğlu, kabızlıkta düzgün bir beslenme profili kurmanın çok olduğunu belirterek, "Tedavi için de ilgili hekim ve beslenme profili oluşturmak için de diyetisyen hekimden destek alınmalıdır" dedi.

Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dyt. Elif Serenay Sağıroğlu, ‘kabızlık neden olur, kabız olmamak için nasıl beslenilmeli’ konusunda önemli bilgiler verdi. Dyt. Sağıroğlu, "Normal dışkılama süresi haftada 3 ila 12 arası değişmektedir. Bu durumun azalması veya dışkının zorlaşması gibi durumlara kabızlık denilmektedir. Çoğu zaman bireyde baş ağrısı, sinirlilik halleri, karın gerginliği, karın şişliği olarak günlük hayatı olumsuz olarak etkilemektedir. Kabızlık sıvının yetersiz alınması, posanın az tüketilmesi, gebelik, yaşlılık veya bazı ilaçların kullanılması, hareketin az olması kabızlığı tetiklemektedir. Kabızlıkta dikkat edilmesi gereken, sorgulanması gereken noktalardan biri, fiziksel aktivite yeterli mi yani günlük hareket çok önemlidir. İkinci faktör ise yeterli sıvı tüketimi, sıvı ihtiyacını özellikle sudan karşılamalıdır. Kilo başına 30 ml söylenmekte, fakat bu kişinin sıvı kaybına bağlı olarak değişebilmektedir. Üçüncü olarak yeterli posa alınıyor mu? Posanın içeriği kuru bakliyatlar, tahıllar olarak kepekli ürünler, tam buğday ürünleri beslenmemize dahil etmeliyiz. Özellikle mevsim sebzeleri, yeşillikler, mevsim meyveleri, özellikle de kabuklu tüketilenleri kabuklu tüketerek posa artırılabilmektedir” şeklinde konuştu.



Kabızlığı önleyen beslenme

Kabızlığı önleyen beslenme yollarını anlatan Sağıroğlu, “Kabızlık durumlarda özellikle sabah aç karnına tüketilebilen kuru kayısı, kuru erik bu durumda yardımcı ürünlerdir. Bağırsak sağlığı için florayı düzenleyici yararlı bakterilerden oluşan özellikle doğar probiyotik kaynaklarıyla beslenmeye yer verilmelidir. Örneğin yoğurt, kefir gibi gibi gıdaları da beslenmede önemli yer tutmaktadır. Probiyotikler bunlardan doğal olanlar kuşkonmaz, soğan, sarımsak beslenmede yeterince var olmalıdır. Probiyotik takviyesine başlarken kullanılan bakteri türü ve miktarı çok önemlidir. Bu konuyla alakalı yapılmış çalışmalarının var olması çok önem arz etmektedir. Düzgün bir beslenme profili kurmak çok önemli, bu tarz durumlarda tedavi için hekiminizden ve beslenme profilini oluşturmak için diyetisyen hekime başvurulmalıdır" diyerek sözlerini tamamladı.