Sombrero Galaksisi, merkezinde parlak ışık jetleri yayan ve galaksinin derinliklerindeki maddeleri tüketen süper kütleli bir kara deliğe ev sahipliği yapıyor. Ancak, NASA’ya göre bu kara delik ve etrafını çevreleyen halkalar görece sakin bir yapıya sahip. Bu da galakside yoğun güneş aktivitesi yaratmadıklarını gösteriyor.
Galaksinin en dikkat çekici özelliklerinden biri, yıldız oluşumuyla ilişkili çok sayıda halkayı barındırması. Webb teleskobunun Orta Kızılötesi Aleti (MIRI) tarafından çekilen görüntüler, bu halkaların dokusunu ve toz yapılarını detaylı şekilde ortaya koyuyor. Bu tür tozların, yıldız ve gezegen oluşumunda temel yapı taşları olduğu biliniyor.
2.000 küresel küme: Yıldızların laboratuvarı
Sombrero Galaksisi, 2.000'e yakın küresel küme içeriyor. Bu kümeler, yüz binlerce eski yıldızdan oluşan yerçekimiyle bağlı koleksiyonlar. Gökbilimciler için bu kümeler, yıldızların aynı yaşta olduğu, ancak diğer özellikler bakımından farklılaştığı bir laboratuvar ortamı sunuyor. Bu da yıldızların yaşam döngüsünü anlamada büyük bir fırsat yaratıyor.
Webb Teleskobu'nun eşsiz detayları
Webb’in daha önce çekilmiş görüntülerde pürüzsüz görünen dış halkaları, MIRI sayesinde karmaşık yapılar ve kümelerle dolu olarak kaydedildi. Ayrıca görüntülerde, galaksinin arka planında yer alan çok sayıda başka galaksi de tespit edildi. NASA, bu gözlemler sayesinde Sombrero Galaksisi'nin fiziksel özelliklerinin yanı sıra, çevresindeki galaksilerle olan mesafesini ve etkileşimlerini de daha iyi anlayabileceklerini belirtti.
James Webb Teleskobu, bu yaz dördüncü yılında bilimsel çalışmalarına hız kesmeden devam edecek. NASA, araştırmacıların Ekim ayında, teleskopla gözlem yapmak için tam 2.377 teklif sunduğunu açıkladı. Bu tekliflerin çoğunun, Sombrero Galaksisi gibi uzak galaksiler üzerine yoğunlaştığı belirtiliyor.
James Webb Teleskobu’nun sunduğu bu benzersiz görüntüler, evrenin derinliklerini anlamamıza katkı sağlarken, gökbilimcilerin uzak galaksilere dair sorularını yanıtlamalarına da olanak tanıyor. Sombrero Galaksisi'nden gelen bu detaylar, uzayın keşfinde bir başka dönüm noktası olarak kabul ediliyor.