Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen açıklamaya kadın örgütlerinin yanı sıra HDP milletvekili Musa Piroğlu ile HDP İzmir il yöneticileri de katıldı. Mahsa Amini'nin fotoğrafları ile “İranlı kadınlar yalnız değildir, yaşasın enternasyonal kadın mücadelemiz” ve “Kadın, yaşam, özgürlük” yazılı dövizler taşınan açıklamada, sık sık “İranlı kadınlar yalnız değildir”, “Jin, jiyan, azadi” (Kadın, yaşam, özgürlük) ve “Yaşasın kadın dayanışmamız” sloganları atıldı. ‘AYNI ŞEYİ İRAN'DAKİ TÜM KADINLAR YAŞAYABİLİYOR' İngilizce açıklama yapan İranlı bir kadın, İran’da yaşananları anlatarak, “33 yaşındayım, İran’da kız lisesine gittim, İslami dersler aldık. Özgür bir eğitimimiz bile yoktu. Bizden sadece Müslüman olup istediklerini yapmamızı istiyorlar. 7 yaşından itibaren hicap giyme zorunluluğu var. Eğer hicap giymesen okula bile gidemezsin. Sadece okumak için 7 yaşındaki kızlar hicap giymek zorunda kalıyor. Bizler büyüdükçe temel hak ve özgürlüklerimiz izinlere bağlı oluyor. İran’da kadının özgürce evlenme ya da yurt dışına çıkmaya hakkı yok" dedi. "Her yerde ahlak polisleri geziyor. Başınızda hicap olduğunda biraz saçlar görününce ahlak polisleri, ‘Hicap takmadın’ deyip saldırabiliyor" diyen İranlı kadın, "Aynı şeyi Amini ve İran’daki tüm kadınlar yaşayabiliyor. Hicap giyilmediği için insanlar tutuklanıyor. Tutuklanmakla kalmayıp küfür edebiliyorlar. Daha kötüsü insanları öldürebiliyorlar ve nitekim öldürdüler" şeklinde konuştu. Herkesin inancını özgürce yaşayabilmesini istediklerini söyleyen İranlı kadın “Biz İslam Cumhuriyeti'ne hayır diyoruz. 43 yıldır en küçük eylemde insanları öldürüyorlar. Biz o rejimi İran’dan çıkarıp özgürleşmek istiyoruz. Herkes özgürce kendi dinini yaşayabilmeli. Kimse kimseye zorla dini dayatamaz. Yanlış anlaşılmasın biz kimsesinin dinine karşı değiliz. Ancak herkes inancını özgürce yaşayabilmeli” ifadelerini kullandı. PİROĞLU: TÜRKİYE'DE DEVLETİN DESTEKLEDİĞİ ERKEK ZİHNİYET KADINLARI HER GÜN KATLEDİYOR Açıklamada konuşan HDP'li Musa Piroğlu ise bu katliamın bir kere daha bütün baskıcı rejimlerin kendilerini kadın düşmanlığı üzerinden var ettiğini gösterdiğini söyledi. Piroğlu, “Bütün baskıcı rejimler Orta Doğu'da Kürt ve kadınsa her çeşit saldırıyı meşru görüyor. Mahsa Amini'ye İran'da yapılan saldırının Ezidi kadınlarını köle pazarlarında satan IŞİD çetelerinden bir farkı yoktur. Mahsa Amani'ye saldıranların Saraçhane’de düşmanlık naraları atanlardan bir farkı yoktur. Mahsa'yı İran devleti katletti ama Türkiye’de devletin desteklediği erkek zihniyet kadınları her gün katlediyor. Kadın katilleri sokakta gezerken ona karşı çıkanlar doğrudan devletin zor aygıtlarıyla karşı karşıya kalıyor” dedi. "Orta Doğu’da, Mezopotamya'da, Anadolu'da kadınlar özgürleşmeden Kürtler özgürleşmeden demokrasinin ve özgürlüğün gelmeyeceğini" söyleyen Piroğlu, şöyle devam etti: "Bütün baskıcı rejimler nasıl ki kadın düşmanlığı üzerinden kendini var ediyorsa bize biçilmek istenen gömlek de buna benzer bir gömlek. Saraçhane İran’ın bu ülkedeki vücut bulmuş halidir. Biz sonuna kadar hem Mahsa’nın hem İran’daki zorbalığın hem de Orta Doğu’da Kürtlere, kadınlara, bütün ezilenlere karşı düşmanlığın karşısında yan yana durmak zorundayız. Kadına yönelik şiddet toplum üzerindeki şiddettir ve kadınlar özgürleşmeden kimse özgürleşemez. Özgürlük ve demokrasi istiyorsak ezilen halkların başta Kürt halkının özgürleşmesinin üstündeki şiddetin sona ermesi gerekiyor.” Açıklamanın ardından meydana Amini anısına karanfil bırakılırken, polis anıt önünde mum yakılmasına engel olmak istedi. Polisin açıklama yapan İranlı kadınla görüşme yapmak istemesi ise gerginliğe neden oldu. Anıt önünde yakılan mumlar polis tarafından kaldırılırken, kadınlar slogan atarak tepki gösterdi.