İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin düzensiz göçle mücadele etme yöntemi olarak; sığınmacıların ülkeye girişini engellemek için hayata geçirdiği Arnavutluk’ta geri gönderme merkezleri projesi sekteye uğradı.
MELONİ İKTİDARININ EN SOMUT PROJESİYDİ
Meloni’nin, Avrupa’nın göç krizine bir cevap verme yöntemi olarak sunduğu proje Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen’in de ilgiyle takip ettiği bir proje oldu.
İtalya’nın Arnavutluk’ta açtığı merkezlerdeki çalışmalar, hukuki gerekçelerle durduruldu.
Projeyi sürdürmekte kararlı olan Meloni, kamu kaynakları ile inşa edilen geri gönderme merkezlerinin birkaç güvenlik personeli dışında boş olması nedeniyle ülke içinde ve Avrupa’dan gelen eleştirilere göğüs germek zorunda kaldı.
Avrupa Adalet Divanı’nın konu hakkındaki nihai kararının ise aylarca sürmesi bekleniyor.
İTALYA NE VAAD ETTİ, ARNAVUTLUK NE VERDİ?
AB ülkeleri arasında en fazla düzensiz göç alan ülkelerden biri olan İtalya’da Meloni hükümeti iktidara geldiğinden beri göç meselesini daha güvenlikçi bir perspektifle ele aldı.
AB’nin ön cephesi olarak da adlandırılan ülke, iltica başvurularını ülke dışında işleme koyma çözümünü benimsemişti.
İtalya ile Arnavutluk arasında varılan göç anlaşmasıyla denizden İtalya’ya geçen ya da İtalyan sularında yakalanan göçmenler Arnavutluk’a gönderilerek iltica işlemlerinin orada yürütülmesi planlanıyordu.
İtalyan güvenlik güçleri tarafından Akdeniz’de kurtarılan düzensiz göçmenlerden bir bölümünün Arnavutluk’a nakledilmesini ve iltica taleplerinin inceleme süresince burada kalmasını öngören anlaşma, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Arnavutluk Başbakanı Edi Rama tarafından 2023 yılı Kasım ayında Roma’da duyurulmuştu.
Arnavutluk’taki göçmen göz altı merkezlerinde iltica başvurularını yapan sığınmacıların hukuki süreci İtalyan yasalarına göre işleyecekti. Bu merkezlerin korumasından ise Arnavut güvenlik güçleri sorumlu olacaktı.
Meloni ile Rama’nın basına birlikte açıkladığı plana göre yetişkin erkek göçmenler bu plana dahil edilecek, ancak “reşit olmayanlar, hamile kadınlar ve bakıma muhtaç kişiler” Arnavutluk Planının dışında tutulacaktı.
Plan dahilinde ekim ayı içinde ilk göçmen grubu Arnavutluk’a yollandı. Ancak plan bu defa mahkeme engeline takıldı.
Öte yandan anlaşmanın Arnavutluk’un Avrupa Birliği’ne adaylık sürecinde İtalya’nın desteğini almak amacıyla bu anlaşmayı yaptığı iddiaları gündeme geldi.
AVRUPA YARGISI MELONİ VE PLANINA KARŞI
18 Ekim’de, Roma Mahkemesi’nin göçmenlerle ilgili yetki sahibi dairesi, Arnavutluk’taki Gjader gözaltı merkezinde tutulan 12 göçmenin gözaltı durumunu onaylamayı reddetti.
Mahkeme, bu kişilerin ülkelerinin “güvenli” olarak kabul edilemeyeceğini ve bu nedenle İtalya’ya yerleşme hakları olduğu sonucuna varmıştı.
Öte yandan Bologna Mahkemesi de Arnavutluk’a gönderilen göçmenlerin durumunun yasal olup olmadığını açıklığa kavuşturması için Avrupa Adalet Divanı’na başvurdu.
Roma Mahkemesi’nin kararı da Avrupa Adalet Divanı’nın (AAD) 4 Ekim tarihli kararına dayanıyor.
Buna karşılık Meloni, 19 ülkenin tamamen güvenli olduğunu ilan eden yeni bir kararname yayımladı. Ardından İtalya Yüksek Mahkemesi, hükûmetin bu ülkeleri güvenli olarak yeniden sınıflandırma kararının geçerli olduğuna hükmetti.
Meloni, bunu Arnavutluk planının uygulanabilirliğine yönelik bir destek işareti olarak yorumlasa da Yüksek Mahkeme, İtalya’daki hakimlerin her bir vakayı ayrı ayrı değerlendirebileceğini belirterek, Meloni’nin genel politikasını yine de mevcut haliyle uygulanamaz kıldı.
Süreç, İtalya’da siyaset ve hukuk mekanizmaları arasında krizin ortaya çıkmasına neden oldu.
Hakimler ayrıca, İtalyan politikasının AB yasalarına uygunluğu konusunda şüphelerini dile getirdi.
Avrupa Adalet Divanı’nın bu konudaki kararı önümüzdeki birkaç ay içinde vermesi bekleniyor.
“HAYALET KASABA”
Meloni, söz konusu planını uygulayabilmek için Arnavutluk topraklarında yaklaşık 3 bin kişiyi barındırabilecek iki büyük kabul ve inceleme merkezi inşa ettirdi.
Yapımı bir yıl süren merkezlerin maliyeti için İtalyan hükümetinin 67 milyon 500 bin avrodan fazla harcama yaptığı belirtildi. Ayrıca, önümüzdeki 5 yıl boyunca bu merkezlerin işletilmesi ve bakımına yaklaşık 680 milyon avro harcayacağı hesaplandı.
Kasım ayı sonunda Gjadër’deki merkezi ziyaret eden Volt Europe Eş Başkanı Francesca Romana D’Antuono, Politico’ya yaptığı açıklamada, “Burası bir hayalet kasaba gibi görünüyor.” sözlerini sarf etti.
AP Temsilcisi Anna Strolenberg’e göre ise bu projeyle Arnavutluk oldukça pahalı bir bekleme salonuna dönüştürülmek isteniyor. Strolenberg, Meloni’nin Arnavutluk’taki işlem merkezleri planının başından itibaren gerçekçi olmadığını dile getirdi: “İtalya yılda toplamda 3.000’den az kişiyi geri gönderiyor, ancak Arnavutluk’ta ayda 3.000 başvuruyu işleme almayı planladılar.”
İtalya’nın Tiran Büyükelçiliğindeki bazı yetkililer ise geçen ay personel sayısının azaltılmasına rağmen tüm istasyonların çalışmaya devam ettiğini ve polis nöbetlerinin sürdüğünü bildirdi.
Ayrıca, İtalya Sayıştayı, Viva Italia ve 5 Yıldız Hareketi tarafından yapılan şikayetleri de incelemeye aldı. Şikayetlerde, Libra gemisiyle 16 göçmenin Arnavutluk’a taşınmasının mali açıdan kötü bir yöntem olarak değerlendirildiği belirtilmişti.