Yün, İstanbul genelinde 2000 yılı öncesinde inşa edilmiş yaklaşık 850 bin konut bulunduğunu ve bu yapıların büyük bir kısmının risk altında olduğunu vurguladı. Kentsel dönüşüm yasası kapsamında son 12 yılda sadece 92 bin binanın yenilendiğini belirten Yün, "Yenilenen yapı oranı yalnızca yüzde 12-13 civarında. Bu sayılarla İstanbul'un depreme hazır olduğunu söylemek mümkün değil" dedi.
200 bin bina büyük tehlike altında
Matematiksel yazılımlarla yapılan simülasyonlara göre, olası 7.5 ve üzeri bir depremde yaklaşık 200 bin binanın ağır hasar göreceği ya da tamamen yıkılacağı öngörülüyor. Yün, bu binaların yaklaşık 2,5-3 milyon insanı etkileyebileceğini söyledi. Ayrıca, 1556 yapının ise deprem olmadan dahi kendi kendine yıkılma tehlikesi taşıdığını belirtti.
En riskli ilçeler: Marmara'ya yakın bölgeler
Yün, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Marmara Denizi'nde bulunması nedeniyle Avrupa Yakası'nın güney kesimlerinin daha büyük risk altında olduğunu ifade etti. Özellikle E-5 ile deniz arasında kalan bölgeler, fay hattına yakınlığı ve zayıf zemin yapısı nedeniyle tehlikeli olarak değerlendiriliyor. En riskli ilçeler arasında Avcılar, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Esenyurt ve Silivri gibi bölgeler yer alıyor.
En güvenli ilçeler: İstanbul'un kuzeyi
Depreme karşı daha güvenli alanlar ise genellikle İstanbul’un kuzey bölgelerinde bulunuyor. Sağlam zemin yapısıyla öne çıkan Başakşehir, Arnavutköy, Çatalca, Sarıyer ve Beşiktaş gibi ilçeler, 2018 sonrası inşa edilmiş binalarda oturanlar için daha güvenli olarak değerlendiriliyor.
Yapının yeniliği ve zeminin sağlamlığı gibi faktörlerin ön planda olduğu bu değerlendirmede, Yün, tek tek ilçeleri kategorilendirmenin doğru olmadığını belirterek, esas meselenin yapının kalitesi olduğunu vurguladı.
