Dünya

İsrail okul katliamıyla neyi amaçladı?

İsrail’in Haniye suikastının ardından Gazze’deki katliamıyla yerinden ettiği bir okul dolusu sivile saldırması, “İsrail ateşkes istemiyor mu” sorusunu yeniden gündeme getirdi. Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe, İsrail’in bu provokasyonla ateşkes masasını kuranlara mesaj verdiğini dile getirdi.

Abone Ol
Ercan Çankaya - Haber Merkezi

Ortadoğu’da yükselen tansiyonu düşürmek için ateşkes çağrıları yapılırken İsrail, Gazze’deki katliamlarına bir yenisini daha ekledi. İsrail ordusu, Gazze kentindeki bir okulda, bir kez daha yerinden ettiği sivilleri vurdu. Kentin güneyindeki Derec Mahallesi’nde bulunan Tabiin Okulu’na düzenlenen saldırıda aralarında kadınların, yaşlıların ve çocukların bulunduğu 100’den fazla kişi yaşamını yitirirken onlarca Filistinli yaralandı. Saldırının okulun mescidinde sabah namazı sırasında saldırı düzenlendiği ve ölü sayısının artabileceği kaydedildi.

Bir taraftan Gazze’de Hamas ve İsrail arasında bir ateşkese gidilmesi yönündeki girişimler devam ederken İsrail’in önce Haniye suikastıyla, sonra da okul saldırısıyla ateşkes girişimlerini provoke etmesi, “İsrail ateşkes istemiyor mu” sorusunu gündeme getirdi.

İsrail, ‘Hamas olursa masayı deviririm’ mesajı veriyor

Bu tartışmaları Gaziantep Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe’ye sorduk.

İsrail’in 7 Ekim 2023’te başladığı askeri harekatta 2 büyük hedefi olduğunu belirten Doç. Dr. Gökçe, bunlardan birini Hamas’ı yok etmek, bir diğerinin ise rehineleri kurtarmak olduğunu belirterek bu 2 askeri hedefe de ulaşılamadığını vurguladı.

Gökçe, bu başarısızlığı takip eden süreçte İsrail’in geçtiğimiz ay hem Hizbullah’a hem Hamas’a yönelik lider suikastlarıyla alt kademedeki örgüt mensuplarını demoralize etmeye yöneldiğine, bunda da istediği sonuca ulaşamadığına işaret etti.

Gökçe, İsrail’in lider suikastlarıyla da istediği hedefe ulaşamayınca tekrar eski politikasına, bombalamalarla kitlesel kıyıma döndüğüne dikkat çekti.

ABD, Mısır, Katar gibi arabulucu devletlerin İsrail’e 15 Ağustos’ta ateşkes masasına dönmesi yönünde çağrıda bulunduklarına işaret eden Gökçe; İsrail’in daha önceki ateşkes görüşmelerinde Hamas’ı bahane ederek masadan kalktığını vurguladı. Şimdi de Hamas’ın da olduğu bir masa teklif edildiğini belirten Gökçe, İsrail’in okul bombalamasıyla masayı kuranlara “Hamas olursa masayı deviririm” mesajı verdiğine dikkat çekerek önümüzdeki günlerde de böyle provokatif saldırıların beklenmesi gerektiğini söyledi.

Öte yandan Hamas’ın masada olmasının mantıksal zorunluluğuna işaret eden Gökçe, savaşın İsrail’le Hamas arasında olduğunu, Hamas lideri Haniye Tahran’da öldürülürken Batı Şeria’daki El Fetih lideri Mahmut Abbas’ın yaşamına güvenli bir şekilde devam ettiğini söyledi.

İsrail, Gazze’de bataklığa saplanırsa PKK ve DAEŞ devreye girer

İsrail’in Lübnan’daki Hizbullah’ın önemli liderlerinden Fuat Şükür’ü de öldürdüğünü, Hizbullah’la Hamas arasındaki çatışmanın büyümesi halinde Gazze’deki durumun bundan nasıl etkileneceğini sorduğumuz Gökçe; İsrail’in 10 km’ye 40 km bir alan olan Gazze’de bile başarısız olduğunu vurguladı.

Hizbullah’a karşı kapsamlı bir harekata İsrail ordusunun karşı olduğunu vurgulayan Gökçe, siyasiler arasında bile çekinceleri olanlar olduğunu belirtti. İsrail’in Hamas’ın aksine cephe gerisinden rahatça takviye alacak bir Hizbullah’a karşı hiçbir şansı olmadığını vurgulayan Gökçe, liderleri hedef alan nokta operasyonlara devam edileceği öngörüsünde bulundu.

Olumsuz senaryo gerçekleşir, İsrail Lübnan’da bataklığa saplanırsa ABD’nin müttefikini korumak için müdahalede bulunacağını belirten Gökçe; ABD’nin bu müdahaleyi kendi askerleriyle değil PKK, PYD, DAEŞ gibi vekil kuvvetleri aracılığıyla yapacağını belirterek Türkiye’nin bu durumda çatışmanın içine çekileceğini söyledi.

ABD’nin Irak’ta üssü vurulunca 700 kadar PKK'lı teröristi Fırat’ın doğusuna geçirdiğini hatırlatan Gökçe, Amerika’nın bölgede çıkarları tehlikeye girince vekil kuvvetlerini kullanmaktan imtina etmeyeceğine dikkat çekti.

Şu anda Hizbullah’la kapsamlı bir çatışmaya İsrail ordusunun gönülsüz, siyasilerin gönüllü, ABD’nin ise çekimser olduğunu dile getiren Gökçe; böyle bir çatışmanın şimdilik daha zayıf bir ihtimal olduğunu söyledi.