2021 yılında ortaya çıkan Pegasus Projesi skandalı, Uluslararası Af Örgütü ve 17 küresel medya kuruluşunun iş birliğiyle gün yüzüne çıkmıştı. Bu skandal kapsamında, NSO şirketine ait bir kayıt listesinde 50’den fazla ülkeden devlet başkanları, politikacılar, diplomatlar, insan hakları savunucuları, akademisyenler, iş adamları, avukatlar, doktorlar, sendika liderleri ve gazetecilerin telefon numaralarının yer aldığı belirlendi. Bu kişilerin birçoğunun hukuka aykırı şekilde casus yazılımla takip edildiği, Uluslararası Af Örgütü Güvenlik Laboratuvarı’nın teknik analizleriyle kanıtlandı.

İsrail hükümetinin siber ihracatta özel sektör üzerindeki tam kontrol gücüne sahip olması bu gücün kamu-özel sektör iş birliğinin kötüye kullanılmasına yol açıyor. İsrail’in, diplomatik ilişkileri geliştirmek ve siyasi kazanımlar elde etmek için baskıcı hükümetlere casus yazılımların satılmasına da izin verdiği biliniyor. Bu durum, mahremiyet, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü gibi temel hakları ihlal ediyor.

Pınar Demirci’nin İstihbarat Çalışmaları ve Araştırmaları Dergisi’nde bilmem ne başlığı ile yer alan makalesinde detaylı bir şekilde ele alınan bu çalışma, İsrail hükümetinin bu projedeki sorumluluğunu ve NSO Grup’un tarihçesini detaylandırarak, kamu-özel sektör iş birliğinin nasıl kötüye kullanılabileceğini gözler önüne seriyor. Özellikle Birim 8200 gibi elit siber birimlerde tecrübe kazanan kişilerin kurduğu NSO Grup, askeri teknolojik deneyimlerini özel sektöre aktararak casus yazılım endüstrisinin büyümesine katkıda bulunuyor.

NSO Group'un Tarihçesi: İsrail'in Önde Gelen Siber Güvenlik Şirketi

NSO Group, 2010 yılında İsrailli girişimciler Shalev Hulio, Omri Lavie ve Niv Carmi tarafından kurulan bir siber güvenlik şirketidir. Şirketin merkezi Herzliya, İsrail'de bulunmaktadır. NSO, kurulduğu günden bu yana, özellikle devlet kurumlarına yönelik gelişmiş casus yazılım çözümleriyle tanınmaktadır.

İlk Yıllar ve Büyüme

NSO Group, ilk olarak müşterilerinin mobil cihazlarına uzaktan erişim sağlayarak bilgi toplama imkânı sunan yazılımlar geliştirdi. Bu yazılımlar, dünya çapında hükümetler ve istihbarat teşkilatları tarafından kullanıldı. Şirket, kısa sürede siber güvenlik alanında önemli bir oyuncu haline geldi.

Ayin töreninde izdiham faciası; Hindistan'da can kaybı artıyor Ayin töreninde izdiham faciası; Hindistan'da can kaybı artıyor

Pegasus Yazılımı ve Uluslararası Tanınırlık

NSO Group'un en bilinen ürünü, Pegasus adlı casus yazılımıdır. Pegasus, hedef cihazlara uzaktan erişim sağlayarak mesajları okuyabilir, aramaları dinleyebilir, dosyalara erişebilir ve hatta cihazın kamerasını ve mikrofonunu kontrol edebilir. Bu özellikleri sayesinde Pegasus, dünya genelinde birçok hükümet tarafından muhalifleri, gazetecileri ve aktivistleri izlemek için kullanıldı.

Tartışmalar ve İddialar

Pegasus yazılımının kötüye kullanımıyla ilgili birçok tartışma ve skandal ortaya çıktı. Bu yazılımın baskıcı rejimler tarafından insan hakları ihlallerinde kullanıldığı iddiaları, NSO Group'u uluslararası toplumun ve insan hakları örgütlerinin hedefi haline getirdi. Şirket, bu iddialara karşı sürekli olarak yazılımının sadece terörizm ve suçla mücadele amaçlı kullanıldığını savundu.

Finansal ve Stratejik Ortaklıklar

NSO Group, zaman içinde çeşitli finansal ve stratejik ortaklıklara imza attı. Özellikle ABD merkezli Francisco Partners ile yapılan ortaklık, şirketin büyümesinde önemli bir rol oynadı. Ancak, NSO Group'un büyümesi ve ürünlerinin yaygınlaşması, şirketi daha fazla uluslararası denetim ve eleştirinin odağı haline getirdi.

Günümüzde NSO Group

NSO Group, günümüzde de faaliyetlerini sürdürmekte olup, siber güvenlik ve istihbarat alanında çeşitli yenilikçi çözümler sunmaya devam etmektedir. Ancak, şirketin ürünlerinin insan hakları ihlalleriyle bağlantılı olarak kullanılması, NSO Group'u sürekli olarak uluslararası gündemde tutmaktadır.

İsrailli siber casusluk şirketi NSO’nun geliştirdiği Pegasus casus yazılımının otoriter rejimlere satıldığı ve bu yazılımın devlet başkanlarından gazetecilere kadar birçok kişi üzerinde kullanıldığı ortaya konuldu. Pegasus Projesi soruşturması, hukuka aykırı gözetim faaliyetleriyle insanların özel hayat ve mahremiyetinin ihlal edildiğini gösterdi. Yazılımın, basın ve ifade özgürlüğü gibi temel insan haklarını da ihlal ettiği belirlendi. Uluslararası Af Örgütü’nün yaptığı adli analizler, incelenen 67 telefondan yarısından fazlasında Pegasus casus yazılımının izlerine rastlandı ve bu bulgular, bağımsız Vatandaş Laboratuvarı tarafından da incelenerek doğrulandı. Bu sonuçlar, Pegasus yazılımının geniş çapta kullanıldığına dair güçlü kanıtlar sunuyor.

Editör: Elif Erbay