İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi'nin aldığı diplomanın iptali kararından sonra sosyal medya hesabından açıklama yaparak karara tepki gösterdi.

Halk TV sunucusu Ece Üner ifadeye çağrıldı Halk TV sunucusu Ece Üner ifadeye çağrıldı

ÜNİVERSİTE KARARINA TEPKİ

Cumhurbaşkanı adaylığına hazırlanan İmamoğlu, açıklamasında şunları yazdı:

"İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu'nun kararı HUKUKSUZDUR.

Böyle bir karar alma yetkileri yoktur. Yetki, sadece İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu’ndadır. Bu kararı alanların tarih ve adalet önünde hesap verecekleri günler yakındır. Adalete, hukuka ve demokrasiye susamış milletimizin yürüyüşü durdurulamayacak.

Kurtuluş Yok Tek Başına!"

ÖZEL: KARA BİR LEKE

İmamoğlu’nun ardından, CHP Genel Başkanı Özgür Özel de kararı “kara bir leke” olarak değerlendirdi.

TBMM'deki makam odasında kurmaylarıyla bir araya gelen Özel, TBMM'den ayrılırken basın mensuplarına şunları söyledi:

"Bu kararın bu şekilde alınmış olması, hem kararın kararların kendi tarihleri açısından, hem de maalesef İstanbul Üniversitesi gibi 600 yıllık ve Türkiye'nin en önemli yüksek öğrenim kurumu açısından bir kara lekedir. Elbette biz bununla enseyi karartacak değiliz. Buradan bize motivasyon çıkar başka bir şey çıkmaz. 23 Mart'ta 1 milyon 750 bin üyemizle birlikte cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceğiz. Ekrem Başkan adayımızdır. Birileri ondan korktuğu için diplomasını iptal ederek ondan kurtulmaya çalışıyor diye biz ne motivasyonumuzdan ne kararlılığımızdan ne inancımızdan bir şey kaybetmeyiz.

İFTARDAN SONRA YENİ AÇIKLAMA

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı ilk açıklamasının ardından, ‘İftar sofrasından milletime sesleniyorum. Kendimi onlara emanet ediyorum' ifadeleriyle yeni bir açıklama yaptı. Görüntülü bir video ile paylaşım yapan İmamoğlu şunları ifade etti:

"Bugün diplomanın iptali falan umurumda değil, artık bu ülkede herkesin kazanılmış tüm hakları tehlike altındadır.

Unuttukları şu var. Bundan sonra milletin gücüyle ortaya çıkacak meşruiyet dışında bir çözümümüz yok bizim. Bunun için büyük bir çaba göstereceğiz. Değil hukuk, kanun devleti bile olmayan bir yerde artık demokratik bir yarış söz konusu değil.

"ADİL KARAR ÇIKACAĞINA İNANCIM YOK" 

Zaten kanun gücüyle ne yazık ki iktidarın ortaya koyduğu engellerle meşru zeminde, adil bir zeminde olmayan seçimlerin bundan sonra da bu şekilde olamayacağını net olarak gördük milletçe. Bu gayrimeşru kararı elbette yargıya taşıyacağız ama artık hükümetin baskısı altında öyle bir yapı var ki benim doğru dürüst kararların, adil kararların çıkacağına inancım yok.

Bu kararın altına imza atan insanları toplasanız 50 kişi, 100 kişi ama o 100 kişi bütün ülkedeki namuslu savcısını avukatı adaleti yerle bir etti.

'Ne yapacaksın?' diyorlar, vallahi aslanlar gibi koşmaya devam edeceğim. Asla durmak yok. Bin koşuyorsam milyon koşacağım. Bu ülkenin adaletsizliğini hafızasından sileceğimiz bir sistem inşa edeceğiz.

Hak eden hak ettiği alacak. Bu yolda ben yıkılmam."