MERT SAYAN – HABER MERKEZİ
Sedef Güler’in vahşice katledilmesiyle ilgili dava, yürek yakan detaylarla devam ediyor. İstanbul Beylikdüzü’nde iş görüşmesi için çağrıldığı evden bir daha haber alınamayan genç kadının cansız bedeni, halıya sarılı halde Büyükçekmece’de bulunmuştu.
Sanıklar Fırat Baykara ve Yavuz Güngör’ün yargılandığı davanın son duruşmasında, aile adalet çığlıkları atarken, ortaya çıkan yeni DNA bulguları davanın seyrini değiştirebilecek ipuçları sundu.
Samimi Haber’in yakından takip ettiği dava Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkemeye katılan Sedef Güler’in annesi Gülizar Sezer, çocuğunun vahşice katledildiğini dile getirerek; “Kızımın üstüne kaç tane can gitti. Hepsi sonuçlandı. Benim kızımın davası halen sonuçlanmadı” dedi.
Duruşmayı 8,5 aydır beklediğini ifade eden anne Gülizar Sezer; “Bu canavarları televizyondan görüyorum. Ben çocuğumun katillerinin gözümün içine bakarak çocuğuma ne yaptıklarını anlatmalarını istiyorum. Çocuğumu vahşice katlettiler, birçok delili kaybettiler. En ağır cezayı almalarımı istiyorum. Ben çocuğumun cenaze haberimi basından öğrendim. Önümde yetkili birini bulamadım. Bu şekilde yargılamayı kabul etmiyorum” diye konuştu.
BAYKARA, MAHKEMEDE SAVUNMA YAPMAK İSTEDİ
Sanık Fırat Baykara, duruşmaya SEGBİS aracılığıyla cezaevinden katıldı. Kimlik sorgusunda tekstil işiyle uğraştığını öne süren Baykara, suçsuz olduğunu savundu ve savunmasını SEGBİS üzerinden değil, mahkeme salonunda yüz yüze yapmak istediğini belirtti. Bunun için mahkemeye getirilme talebinde bulundu. Savcılık, bu isteği mahkemenin takdirine bırakırken, mahkeme heyeti Baykara’nın cezaevinden etkin savunma yapamayacağını söylemesi üzerine adil yargılanma hakkını gözeterek bir sonraki duruşmada bizzat hazır bulunmasına ve savunmasını o zaman yapmasına hükmetti.
İKİ FARKLI DNA TESPİT EDİLDİ
Avukat Türkan Kara, Sedef Güler cinayeti davasında adaletin tam anlamıyla tecelli etmesi için kritik taleplerde bulundu. Mahkemeden, davaya katılma taleplerinin kabul edilmesini, sanık Yavuz Güngör’ün kızı H.Y.G.’nin tanık olarak dinlenmesini ve genç kızın dosyada sanık olma ihtimali ile kaçma riskine karşı adli kontrol ve yurtdışı yasağı getirilmesini istedi.
Adli Tıp Kurumu raporunda, Güler’in bedeninde tespit edilen ve Fırat Baykara ile Yavuz Güngör’e ait olmayan iki ayrı DNA profili daha ortaya çıktı. Avukat Kara, bu DNA’ların sahiplerinin kim olduğunun belirlenmesini talep ederken, bir sonraki duruşmanın sanıkların hazır bulunacağı büyük bir salonda yapılmasını istedi.
DAVA ERTELENDİ
Mahkeme heyeti Baykara’nın ve Güngör’ün tutukluluğuna, Baykara’nın mahkemeye getirilmesine, Güngör'ün SEGBİS ile bağlanmasına, gelmeyen tanıkların ise zorla getirilmesine karar verdi. Dava 8 Mayıs 2025 saat 14.00’a ertelendi.
NE OLMUŞTU?
Sedef Güler, 4 Haziran 2024’te Yavuz Güngör’ün kızı H.Y.G.’nin İstanbul Beylikdüzü’ndeki evine iş görüşmesi için çağrıldı. İddialara göre burada H.Y.G. ile arasında bir tartışma yaşandı. Ardından Güler, Yavuz Güngör ile Fırat Baykara’nın Beylikdüzü’nde kiraladığı eve gitti. O tarihten sonra ailesi genç kadından bir daha haber alamadı. 7 Haziran 2024’te ise Sedef’in cansız bedeni, halıya sarılı ve ayağına ağırlık bağlanmış halde Büyükçekmece Mimar Sinan Sahili’nde ortaya çıktı.
Soruşturma, halının üzerindeki yıkamacı etiketinden hareketle failler Baykara ve Güngör’e ulaştı. Baykara’nın kiraladığı evde bulunan kan izleri ve Güler’e ait çanta, olayın izini sürdüren önemli deliller oldu. Baykara hemen tutuklanırken, Güngör Yunanistan’a kaçarken yakalandı ve İstanbul’da cezaevine kondu.
Yavuz Güngör’ün suç dosyası ise oldukça kabarık. Güngör, ‘Uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama’ suçundan 8 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunuyor. Ayrıca, ‘hükümlü veya tutuklunun kaçması’, ‘ruhsatsız silah bulundurma’, yeniden ‘uyuşturucu ticareti’ ve ‘kasten öldürme’ gibi suçlardan da aranıyordu. Bu detaylar, davanın karanlık yönlerini bir kez daha gözler önüne serdi.