Dünya

Gürcistan seçimleri… Rusya kazandı, Türkiye rahatladı

Gürcistan tarihinin en kritik seçimlerinden biri geride kaldı. Rusya yanlısı Gürcü Rüyası seçimi kazandı, muhalefet sonuçları kabul etmedi ama bir gerçek var ki, seçimi Rusya kazandı, Türkiye ise kuzeydoğusunda bir “ikinci Suriye” oluşması olasılığından kurtuldu. Gürcistan seçimlerini Samimi Haber’e Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hüsamettin İnaç değerlendirdi.

Abone Ol

ARZU ERDOĞRAL / HABER MERKEZİ

Gürcistan’da geçtiğimiz Pazar günü yapılan ancak sadece Gürcistan’ı değil, tüm Kafkaslar’ı ve hatta Orta Doğu’yu ilgilendiren kritik genel seçimi Rusya yanlısı Gürcü Rüyası Partisi kazanınca, ABD ve BATI yanlısı muhalefet ayaklandı. 

Gürcü Rüyası Partisi’nin, hafta sonu yapılan parlamento seçimlerinde oyların % 54’ünü aldığı duyuruldu. Muhalefet ise hile karıştırıldığını iddia ettiği seçim sonuçlarını kabul etmiyor. Gürcü Rüyası Partisi’nin lideri Başbakan İrakli Kobakhidze, muhalefetin "hile" iddialarını reddetti.

Türkiye’yi de doğrudan ilgilendiren seçimi Prof. Dr. Hüsamettin İnaç, Samimi Haber’e değerlendirdi.

Gürcistan seçimlerinin bir tarafında Putin Rusyası, diğer yarafında AB ve ABD’nin bulunduğunu belirten Prof. İnaç, bu seçimin ülke ve bölge tarihi açısından bir kırılma noktası oluşturduğunu söyledi. 

Seçimde hile yapıldığına ilişkin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın birtakım kayıtları bulunduğunu belirten İnaç; “Ama benim bölgeden aldığım bilgi, bu kayıtlardaki bilgiler seçim sonuçlarını etkileyebilecek kapasitede değil. Ciddi birtakım ipuçları yakalanır, kanıtlar ortaya konulursa seçimlerin iptali söz konusu olabilir ama benim aldığım bilgilere göre şu an öyle bir durum yok” dedi.

“Sonuçlar Türkiye’yi de rahatlattı”

Gürcistan seçimlerinin sonuçlarını değerlendirirken; “En azından Rusya'ya yakın bir siyasetin hakim olması Türkiye'yi de rahatlatan bir durum oluşturmuştur” diyen Prof. İnaç, Gürcistan’daki cepheleşmeyi ve ikilemi anlattı. 

İnaç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir tarafta Batı ve Avrupa var, diğer tarafta da Putin Rusya'sı var. Dolayısıyla hangisini tercih edeceği noktasında bu seçimler tarihi bir kırılma noktasına ortaya koyuyordu. 2012'den beri Gürcistan Rüyası Partisi iktidarda ve dolayısıyla bu süreç içerisinde en son bu ajan yasası denen aslında Batılı kurumların ve Avrupa Birliği'nin, sivil toplum kuruluşlarının Gürcistan toplumuna girmesine ve aynı zamanda burada casusluk ya da ajanlık denebilecek faaliyetleri ya da bir takım finansmanları sağlamasını engelleyen bir yasa üzerinde anlaşılmıştır. Bu da  gerçekten Gürcistan'ı bölen bir durumdu. Yani Gürcistan'ın temel anlamda durumu şu: Toplumun aşağı yukarı yarısına yakını işte Avrupa Birliği ile bütünleşmenin gelecek açısından, refah açısından, istikrar açısından çok olumlu olacağını düşünüyor ama diğer yarısı da Rusya'yı kızdırırsak daha önce 2014'te yaşadığımız gibi ciddi bir saldırıya uğrayıp ya da 2008'de yaşadığımız gibi toprak kaybına uğrayıp Abhazya'nın ya da Osetya'nın kaybedilmesi gibi bir süreci yaşayabiliriz ve Ukraynalaşabiliriz kaygısında bulunuyordu. Dolayısıyla burada özellikle son dönemlerde Avrupa Birliği Gürcistan'da kazanabilmek için çok ciddi yatırım yaptı. Rusya-Amerika çatışmasının bu bölgede Amerika tarafından kazanılabilmesi için kesenin ağzına açtı. Diğer taraftan da Gürcistan Rüyası Partisi’nin lideri Rusya'dan çok ciddi yardımlar getirdi ve dolayısıyla burada  yerli olabilmek gerektiğini halka anlatmaya çalıştı. Gürcistan Rüyası Partisi’nin lideri, Putin'in de arkadaşı olan ve tüm mal vardığını Rusya'da kazanmış olan İrakli Kobakhidze toplumun önemli bir kısmını etkilemiş oldu".

“AB Gürcistan’ı ele geçirmek için her şeyi yapacak”

Bölgedeki diğer bir ülke olan Ermenistan’da yaşananları anımsatan Prof. İnaç, AB’nin Gürcistan’ı ele geçirmek için bundan sonra da elinden gelen her şeyi yapacağının altını çizdi. İnaç, bundan sonra olabileceklere ilişkin öngörülerini sürdürerek; “Diğer taraftan Putin de ağırlığını koyarak buradaki hakimiyetini sürdürme arayışı içerisine girecektir. Burada 89 milletvekili ilk sonuçlara göre çıkarıyor. Gürcistan Rüyası Partisi bu anayasayı değiştirmek için gereken 113 rakamını yakalamakta oldukça uzak görünüyor. Tabii bu da bir krizi beraberinde getiriyor. Gürcistan, Rusya'yla devam etmek istiyorsa anayasasını değiştirmek ve özel yasasını özellikle ortaya koymak zorunda. Burada bir kaosun ya da bir kilitlenmenin oluştuğunu söyleyebiliriz. Seçim sonuçları konusunda ciddi birtakım ipuçları yakalanır, kanıtlar ortaya konulursa seçimlerin iptali söz konusu olabilir ama benim aldığım bilgiler şu an öyle bir durum yok. Muhalefetteki partilerin en azından biriyle bir ittifak veya koalisyon oluşturarak hükümetin teşkil edilmesi bekleniyor. Ama ne olursa olsun Gürcistan için gergin durum varlığını sürdürecek. Çünkü AB bu coğrafyadan elini çekmeyecek. Putin de buradaki ağırlığını kaybetmemek için elinden gelen tüm parametreleri kullanmaya çalışacaktır” şeklinde konuştu.

Gürcistan seçimi sonucu Türkiye’ye fırsatlar doğurdu

Ermenistan, Gürcistan ve Moldova’nın Rusya’yı mı, Batı’yı mı tercih edeceğinin Türkiye açısından önemli olduğunun altını çizen Prof. İnaç; “Buna göre Güney Kafkasya politikamızı şekillendirmekteydik. Gürcistan'ın bu şekilde en azından Rusya'ya yakın bir siyaseti seçmesi Türkiye'yi de rahatlatan bir durum oluşturmuştur. Bundan sonra Gürcistan da Türkiye entegrasyonunu daha fazla derinleştirecek. Zaten çok sağlam ilişkilerimiz var. Türkiye açısından ticaretin siyasete ve siyasetinde güçlü bir diplomasi ve ittifaka dönüşme imkan ve ihtimali daha fazla açılmıştır” dedi. 

Türkiye açısından durum olumlu

Gürcistan’ın Türkiye ile ilişkileri bağlamında da konuyu değerlendiren Prof. İnaç, Karabağ zaferinden sonra Türkiye’nin oluşturmak istediği “üç artı üç” formatındaki toplantının birkaç hafta önce Türkiye'de yapıldığını, ancak Gürcistan’ın bu toplantıya katılmadığını hatırlattı. 

Toplantıya Gürcistan’ın katılmama nedenini; “Türkiye ile ilişkilerinin kötü olması yüzünden değildi. Tam tersine Rusya'yla yaşadığı çekişme ve sıkıntıdan dolayı toplantıya katılmamıştı” biçiminde açıklayan Prof. İnaç, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bundan sonraki süreçte artık muhalefetin, AB’nin kaybetmesinden sonra yönelimin tamamen Putin'e ve Rusya'ya doğru gelişeceğini düşünüyorum. Bu da Türkiye açısından olumlu bir netice oluşturacaktır. Çünkü burada mesela Ukrayna-Rusya savaşında her ne kadar Türkiye tarafsız kalsa da, Gazze soykırımında özellikle Batı’nın ortaya koyduğu performans ve yine Batı’nın Türkiye üzerinden gerçekleştirmeye çalıştığı planlar ve bunun İsrail'le beraber yürütüldüğü düşünülürse, Gürcistan’ın Rusya'nın hakimiyetine geçmiş olması Türkiye açısından daha olumlu bir durum olacaktır. Bu özellikle bizim çok önem verdiğimiz Güney Kafkasya'da istikrarın sağlanabilmesi için üç artı üç formülünün çok daha fazla destek bulacağını, Gürcistan'ın da bundan sonra Türkiye ile birlikte hareket edebileceğini düşünmemiz lazım. Çünkü özellikle Türkiye'nin coğrafyada oluşturduğu bu Rusya İran çizgisi önemli ve Ermenistan’ın özellikle son dönemde daha gerçekçi bu politika izleyerek Rusya ve Türkiye yanlısı, daha doğrusu Azerbaycan'da nihai barışı getirecek adımlar atması, Gürcistan'ı desteğiyle daha da anlamlı hale gelecektir”.