Doç. Dr. İlkay Gök, yapılan haberlerde, süzülmeden hazırlanan kahve çeşitlerinde kahveol ve kafestol adlı bileşenlerin yüksek olduğu ve bu maddelerin kolesterolü artırarak sağlığa zarar verebileceği yönündeki iddiaların eski araştırmalara dayandığını belirtti. Gök, "2000 öncesi basit düzeyde yapılan çalışmaların sonuçları, güncel araştırmalarla geçerliliğini yitirdi. Aksine, bu bileşenlerin sağlığa birçok faydası olduğu yeni çalışmalarla kanıtlandı" dedi.
TÜRK KAHVESİNİN FAYDALARI
Doç. Dr. İlkay Gök ve yüksek lisans öğrencilerinin yürüttüğü yeni bir çalışmada, Türk kahvesinin filtre kahveye kıyasla daha yüksek antioksidan ve fenolik bileşenlere sahip olduğu tespit edildi. Bu bulgular, Türk kahvesinin sağlığı destekleyici özelliklerini bir kez daha gözler önüne serdi.
Gök, eski çalışmalarda filtre edilmeden hazırlanan kahvelerin yüksek miktarda kafestol ve kahveol içerdiği için zararlı olduğunun öne sürüldüğünü, ancak bu iddiaların yeni bilimsel bulgularla çürütüldüğünü ifade etti. "Kafestol ve kahveolün antioksidan özelliği, anti-inflamatuar etkisi, kanser ve toksik maddelere karşı koruyucu etkileri artık bilimsel olarak açıklanmış durumda" dedi.
GÜNDE 2-3 FİNCAN KAHVE SAĞLIĞI DESTEKLİYOR
Araştırmalar, kahvenin içeriğindeki kafein, klorojenik asit, kafestol ve kahveol gibi bileşenlerin, metabolik ve mental sağlığı destekleyici etkiler sunduğunu ortaya koyuyor. Günde 2-3 fincan kahve tüketiminin güvenli olduğu belirtilirken, kahvenin depresyonla savaşmaya yardımcı olduğu, yüksek tansiyonu düzenlediği, tip 2 diyabet, Alzheimer ve Parkinson gibi kronik hastalıkların yanı sıra karaciğer kanseri ve kardiyovasküler hastalıklar gibi dejeneratif hastalıkları önlemede rol oynadığı vurgulanıyor.
Türk kahvesi, yalnızca bir içecek değil, aynı zamanda zengin bir kültürel miras. Yeni bilimsel araştırmalar, bu eşsiz lezzetin sağlık üzerindeki olumlu etkilerini bir kez daha doğruluyor. Uzmanlar, Türk kahvesinin doğru miktarlarda tüketildiğinde sağlığa faydalı bir içecek olduğunu belirtiyor.