Türkiye’de, Türkiye lehine olan her şeye, sırf kendi zihniyetinden olmayanlar yapıyor diye karşı çıkan, burun kıvıran, hor gören, gerçeği bildiği halde inanmak istemeyen, olan bitenle dalga geçen tuzu kuru, beyin fonksiyonları (rahatlıktan ya da şımarıklıktan olsa gerek) işlemez hale gelmiş bir kesim var.
Memleketin en güzel köşelerinden birinde fabrika kuruluyor, yerli otomobil imal ediliyor, adamlar utanmadan diyorlar ki, yok bunlar burada yapılmıyor, İtalya’daki fabrikalarda üretilip geliyor.
Üretim bantları gezdiriliyor, gösteriliyor, hala utanmadan diyorlar ki: “yok canım biz buraya geldik diye araçları banda koymuşlar!”
Devlet yerli enerji kaynaklarını meydana çıkarmak, kendi enerjisini kendisi üretir hale gelmek için denizlerde ve karalarda dev tesisler kuruyor, arama çalışmaları yapıyor, hatta bizzat buluyor ve çıkarıyor, birileri diyor ki: “yok canım bunlar göz boyuyor, petrol metrol yok…. Doğalgaz mı? Yok canım nerde çıkmış…!”
Aşağı yukarı 35 senedir memleketin gündemini takip eden, çok erken yaşlarda ülke sorunlarıyla meşgul olmuş birisi olarak şunu ifade edeyim: Ben böyle bir kitle ile ilk defa karşılaşıyorum!
Aptallık diyeceğim, hepsi iyi kötü okumuş, yazmış insanlar. Cehalet diyeceğim hiç biri kendini cahil olarak görmüyor. Sorsan son derece aydın insanlar.
Salaklık diyeceğim, salak olacak kadar düşük insanlar değiller. İşinde gücünde, iyi kötü hayatta belli mesafeleri almış insanlar.
“At gözlüğü ile hayata bakıyorlar” diyeceğim, sorsan hepsi her konuda uzman, memleketi neredeyse yönetmeye talip tipler.
Ne diyeceğimi bilemiyorum, olsa olsa bunlar ancak hain olabilirler! Evet hain. Kendi memleketinde iyi giden işleri karalayan, görmezden gelen, iyi gelişmelerin üstünü örtbas etmeye çalışan, yabancıların soframıza attığı üç beş kemik için günlerce alkış tutan ama kendi insanı bir şey yapınca, başarınca burun kıvıran hainler bunlar!
NEDEN HAİNLER?
Bir insan ülkenin yabancı enerji şirketlerinin istilasından kurtulma umuduna sevinemiyorsa, atılan adımlara burun kıvırıyorsa, yapılan iyi işlerle dalga geçiyorsa, ya birilerinin kullanışlı aparatı, sözcüsü ya da parayla tutulmuş troldür!
Bir insan memleketinde yapılmış yerli ürünleri karalamak için elinden geleni yapıyorsa yabancıların maşası, kuklası, sözcüsü haline gelmiş haindir bir ancak!
Bir insan savunma sanayiindeki sıçramaları karalamak için elinden geleni yapıyorsa, icat edilen ya da somut hayata geçirilen yenilikleri sırf belli bir zihniyetteki işadamı ya da iş insanları yaptı diye yerden yere vuruyorsa, bunu ülkenin geleceğine yapılmış hayırlı bir yatırım olarak görmüyorsa o kişi hain oğlu haindir!
Bu imalat hatası insanlar hangi toprağın çocuğudurlar? Bu nesebi gayrı sahih beyinler hangi zihniyete hangi mecraya hizmet ediyorlar? Bu kadar da ağır konuşuyorum. Evet, teammüden yapıyorum bunu. Çünkü bunları tarif edecek başka cümleler kuramıyorum.
Memleketin yolunda gitmeyen işlerini eleştirin. İktidarı eleştirin. Muhalefeti eleştirin. Siyasileri, bürokratları eleştirin. Ama insaf ölçüsünde eleştirin. Ahlaksızlık yapmadan, hakikati örtbas etmeden eleştirin. Bu en tabi hakkınızdır. Gelişim için eleştiri şarttır.
Ama, yapılan iyi işleri, sırf belli bir zihniyete sahip insanlar başardı diye yerden yere vurmak, görmezden gelmek ahlaksızlıktır.
MÜPTEZEL TAKIMINDAN MİLLİ DURUŞ BEKLEMEK
Şimdilerde çıkmış üç beş müptezel, elinde bir kavanoz, Gabar’da bulunan petrol sanki Fransa’nın petrolüymüş gibi kendince dalga geçiyor. Galiba bunlar tekelci ABD şirketlerinin sultası memlekette devam etsin diye yırtınıyorlar.
Bir de sorsan bunlara, kasıla kasıla “biz solcuyuz efenim” naraları atıyorlar. Sorsan bunlar ABD düşmanı, antiemperyalist!
Peşinen söyleyeyim. Bunlar solcu molcu değiller. Gerçek solcu yerli ve milli kaynaklar harekete geçirildiğinde mutlu olur, sevinir. Bunlar düpedüz solculuk kisvesi altında emperyalist mabadı yalayan karaktersizler!
Çünkü mamaları küresel Siyonizm’in çeşitli şebekelerinden akıyor. Bu kesilirse hiç birinin sesi soluğu çıkmaz hale gelir.
Özellikle gazeteci, sanat sepet tayfası buradan akan fonlarla servetine servet katıyor. Son günlerde dizi, yapım sektöründe patlayan lağım bunun en bariz göstergesi. Yurtdışından akan yüklü miktarda fonları iç edenler, ülkesinin menfaatlerini üç kuruşa satmak pahasına maymunluk yapma peşindeler.
Bunlar nasıl yerli kafalar olsunlar? Bu mümkün mü? Ellerine tutuşturulmuş kağıtlardan kendi memleketinin değerlerini, hassasiyetlerini sahnelerde, podyumlarda, Tv ekranlarında, gazete köşelerinde tu kaka etmeye kalkan maymunlar nasıl olacak da milli olacaklar?
GABAR’DA PETROL VAR MI?
Gabar’da petrol var beyler ve hanımlar var! Devlet orada şakır şakır petrol çıkarıyor. Yakın zamanda Gabar’daki petrol arama istasyonunu ziyaret eden bir dostum bana da bir kavanoz numune getirdi. Çantasından çıkardı ve kapağını açarak bana doğru uzattı. Bu ne biliyor musun? Dedi. Kokusundan anladım, petroldü o kavanozdaki. Dostumun gözleri dolu dolu oldu. Tabi biz de duygulandık. Devletimizle gurur duyduk.
Eski zamanlarda mümkün müydü bunlar? Değildi. Bırak petrol aramayı, teşebbüs etmek bile büyük cesaret isterdi.
Yerli araba yapmak mı? Mümkün değildi. Birisi İtalyan birisi Fransız iki markanın, yabancı lisanslı, teneke sacından arabalarını bize yıllarca yerli diye daire fiyatına kakalayan baronlar tabii ki istemezdi yerli araba imalatını….
Küresel sermayenin acentalığına soyunmuş üç beş baronun keyfi daim olsun diye yıllarca bu ülkede milli girişimler engellendi.
Şimdi bugünlerde bu petrol işleriyle dalga geçen müptezeller işte bu sermaye gruplarının dalkavuklarıdır. Uzun yıllara medya da bunlardaydı, kültür sektörü de sanayi de…
Paranın kokusunu alan bizim sahte solcular küresel sermayenin ülkedeki uzantılarına uşaklık ettiler…
İşte Gabar’da petrol var mı diyen müptezeller de bunlar!