Türkiye’nin en güzel kentleri hangileri?

MARDİN Asırlar öncesindeki, diyelim 10. yüzyıldaki bir telkâri ustasının taşa oyduğu bir mücevherdir Mardin. Sonra da her nasılsa zaman makinesine konulup 21. yüzyıla atılmış gibi durur günümüz dünyasında. Mardin birçok medeniyetin imbikten geçmiş zevkinin taş sanatıyla sunulduğu bir tablodur. 

AMASYA Bir ırmak içinden geçtiği kenti ancak bu kadar güzelleştirebilirdi. Bir kent, içinden geçen ırmağa ancak böyle bir ahenk ve renk verebilirdi. Dağların ortasına kondurulmuş bir açık hava müzesi gibidir Amasya. Yeşilırmak, kayalara oyulmuş kral mezarları ve tipik Amasya evleri size canlı bir tabloyu izlediğiniz izlenimi verir. 

İSTANBUL Burada hemen, “her şeye rağmen İstanbul” diye düzeltme yapmanın daha isabetli olacağını belirterek başlayalım. İstanbul, yalın olarak sadece coğrafyası bakımından bile dünyanın en şanslı kentlerinden biri, belki birincisidir. İstanbul, tarihi bir kent olmanın da ötesinde, katman katman tarihin çıktığı bir kent. Bunca “el birliğiyle” çirkinleştirmeye rağmen, hâlâ güzel kalmayı başarabiliyorsa, bu da İstanbul’un kimseye söylemediği sırrı olsa gerektir. 

ANTALYA Denizi, kumu, şelaleleri, tarihi eserleriyle sıralamayı fazlasıyla hak eden bir kenttir. Sıradan bir söz olacak belki ama, ‘dünyanın her köşesinden bu şehre gelen on milyonlarca insan yanılıyor olamaz’. Ancak Antalya da tıpkı İstanbul gibi, İzmir gibi rant yapılaşmasına kurban verdiğimiz güzelliklerimizden biri. 

İZMİR Gecekondulaşmanın kronik hal almasından, siyasi çekişmelerin ve rantçılığın kirletmesinden önce İzmir, Türkiye’nin en güzel kentleri sıralamasında kuşkusuz çok daha üstlerdeydi. Ancak yine de, sayılamayacak kadar çok doğal, tarihi ve insani güzelliğiyle İzmir Türkiye’nin en güzellerindendir. 

SİNOP Kıstaktaki küçük ve güzel kent Sinop, yakın tarihimize önce kale-zindanı, ardından NATO/Amerikan radar üssüyle geçtiyse de, tüm bunlar güzelliğini örtememiştir. Tarihi ve doğal güzelliklerini saymaya kalkışırsak saatler süreceğinden, o seçeneği geçiyoruz; Sinop’un en güzel yanı “huzur”u ve bu huzuru her hareketinde, her sözünde yansıtan insanıdır. 

ŞANLIURFA Bu şehrin kaç tarih katmanından oluştuğunu, kaç medeniyetin gelip geçtiğini kimseler bilmez. Ancak dinsel söylenceler, efsaneler dahil her tarihten, her medeniyetten birer iz taşır. Urfa’nın tarihi, kültürel, coğrafi güzelliklerini anlatmaya kalkışırsak, buna ne Balıklı Göl’ün suları, ne de Birecik’in sazlıkları yeter. En iyisi mi; kendiniz gidip görün.

TRABZON Karadeniz’in hırçınlığını, ruhundaki mizahla, latiflikle gemlemiş, dengelemiştir. Bu kentte deniz, tarih ve doğa kucaklaşmıştır. Anadolu’nun en kadim kentlerinden olan Trabzon’da surlar, sokaklar, binalar, dağlar, insanlar size mutlaka tarihten bir öykü anlatır. Kuşkusuz Karadeniz’in en güzel kentlerinden biridir.

VAN Barındırdığı tarihi, coğrafi, kültürel sayısız göz alıcı varlığıyla, Van Gölü’nün kıyısında binlerce yıldır salınır durur. Doğu Anadolu’nun incisi de burasıdır. En yüksek rakımlı gölün çevresinden aynı karede görebileceğiniz yüksek dağlar, sizde, atmosferin çıta katında olduğunuz izlenimi verecektir. 

ANTAKYA Yalnızca medeniyetlerin, kültürlerin değil; dinlerin, zevklerin de buluşma, kaynaşma noktası olmuştur. Yıkıcı depremler bile güzelliğinden bir şey eksiltemedi. Oradayken, sadece bulunduğunuz zamanı solumadığınızı hemen anlarsınız. Barındırdığı dünyanın en güzel mozaikleri gibidir; bir mozaik şehirdir.