Genel

Titanic Hakkında Duymadığınız Komplo Teorileri

Titanic faciası üzerine kafa yoran bazı komplo teorisyenlerine göre tarihin en ünlü gemisi hiçbir zaman batmadı!

Abone Ol

Titanic aslında batmadı Evet, ilginç Titanic komplo teorilerinden biri geminin hiçbir zaman batmadığını ileri sürüyor. Kulağa oldukça sıra dışı gelen bu teoriyi geniş kitlelere ulaştıran kişi ise Robin Gardiner isimli İngiliz komplo teorisyeni. Gardiner tarafından yazılan 1998 tarihli Titanic: Hiç Batmayan Gemi isimli kitap ise teorinin yüksek sesle dile getirildiği ilk mecra. Bu tuhaf teori, nisan 1912’de batan geminin Titanic değil, onunla aynı dönemde aynı firma tarafından üretilen RMS Olympic gemisi olduğunu ileri sürüyor. Teorinin dayanak noktası ise RMS Olympic adli geminin geçirdiği bir kaza. Olympic, denize açıldıktan birkaç gün sonra ciddi bir kaza geçirmiş ve ağır hasarlı şekilde kurtuluştu. Geminin tamir edilebilmesi için yüklü miktarda para harcamak gerekiyordu. Bu ise Titanic’in inşasının tamamlanamamasına sebep olacaktı. Bu nedenle gemilerin sahibi White Star Line adlı şirket, uzun yolculuk için Titanic yerine Olympic gemisini kullanmaya karar verdi. Teoriye inanlara göre Olympic, Atlantik Okyanusu’na gömüldüğü sırada Titanic tersaneden dışarıya dahi çıkmamıştı.

JP Morgan, rakiplerini saf dışı bırakmak için Titanic’i bilerek batırdı Amerikalı banker ve sanayici John Pierpont Morgan, 1900’lü yılların başında dönemin en ünlü ve başarılı iş insanları arasında yer alıyordu. Titanic’i üreten White Star Line şirketi de Morgan’a aitti. Üstelik ünlü iş insanı da geminin ilk yolculuğunda yer alacak isimlerden biriydi. Ancak bu kararından son anda vazgeçti. Buna karşın gemide Morgan’ın ABD’deki bankacılık sistemi konusunda fikir ayrılığına düştüğü bazı önemli rakipleri bulunuyordu! İşte tüm bu parçaları bir araya getiren komplo teorisyenlere göre Titanic, geminin de sahibi olan JP Morgan tarafından bilerek batırıldı.

Titanic, ürkütücü bir mumya tarafında lanetlendiği için battı Bazı Titanic komplo teorileri tarihi kazadan geminin sahibini sorumlu tutuyor, bazıları ise binlerce yıllık bir mumyayı! Bu ilginç komplo teorisi ilk kez kazadan kısa bir süre sonra 1912’nin mayıs ayında ortaya atıldı. Buna göre gemideki yolculardan biri olan İngiliz William T. Stead, yanındaki yolculara talihsizlik, yıkım ve ölümle ilişkilendirilen lanetli bir mumyanın öyküsünden bahsetti. Yalnızca birkaç saat sonra ise Titanic, Atlantik Okyanusu’nun soğuk suları arasında gözden kaybolacaktı! Kazadan kurtulmayı başaran bazı yolcuların gemideki anlarına dair hatırladığı son şey ise bu lanetli mumya hikâyesiydi. Belki biraz bu sebeple “mumya teorisi” tarih boyunca en dikkat çekici Titanic komplo teorileri arasındaki yerini korumayı başardı.

Titanic’in batmasına günlerce devam eden bir yangın sebep oldu Tarihin en ünlü yolcu gemisi haline gelen Titanic’in neden battığına dair pek çok farklı teori var. Bunlardan bazıları elbette bilimsel bir yaklaşım benimsiyor. Bazıları ise bir komplo teorisinden öteye geçemiyor. Titanic komplo teorileri lisemizin dördüncü sırasındaki yangın teorisi ise bazı bilimsel temelleri olsa da pek çok uzman tarafından kabul görmüyor. Bu teori, geminin batmasına sebep olan şeyin günler boyunca devam eden bir yangın olduğunu ileri sürüyor. Buna göre Titanic’in kömür ocaklarının bulunduğu bölümde henüz sefere çıkmadan bir yangın başladı. Ancak bu yangın bir türlü kontrol altına alınamadı. Buna karşın yetkililer yolculuk tarihini değiştirmedi ve Titanic yangın devam ederken sefere başladı. Yaklaşık üç hafta kadar devam eden yangın, çarpışma anında geminin normalden daha fazla hasar almasına ve batmasına sebep oldu. Bu teoriye temel oluşturan iki önemli husus var. Bunlardan ilki, geminin kömür ocaklarının bulunduğu bölüme denk gelen dış yüzeyindeki siyah leke. Kimilerine göre o zamanlar anlam verilemeyen bu leke, yangının en önemli işareti. Teoriye dair bir başka önemli unsur ise Titanic’in çarpışma sırasındaki hızı. Uzmanlara göre gemi, bulunduğu bölgenin buzullara dolu olduğu bilinmesine rağmen maksimum hızına yakın bir şekilde seyrediyordu. Bu ise kontrol altına alınamayan yangının getirdiği bir zorunluluktan başka bir şey değildi.

Titanic Alman denizaltı saldırısı sebebiyle battı Titanic hakkındaki en tuhaf ve belirsiz komplo teorilerinden biri, geminin bir Alman denizaltı saldırısı sebebiyle battığını iddia ediyor. Bu teorinin çıkış noktalarından ilki, kazadan sağ olarak kurtulan bazı yolcuların açıklamaları. Buna göre yolcular, çarpışma anında herhangi bir gürültü duymadıklarını ancak kazadan bir süre sonra Titanic’in dibinden dört adet patlama ses işittiklerini iddia ediyor. Bazı teorisyenlere göre bu sesler, gemiye gönderilen denizaltı füzelerine ait. Teorinin bir diğer dayanak noktası ise o dönem Almanya’nın kendi egemenliği altındaki okyanus bölgelerini savaş alanı olarak ilan ettiğini açıklaması ve o bölgelerden geçen müttefik ülkelerinin deniz araçlarına dahi saldırması.

Titanic, üretiminde kalitesiz malzemeler kullanıldığı için battı Titanic üretildiği yıllarda bir mühendislik harikası olarak gösteriliyor, hiçbir kazanın bu görkemli gemiyi batıramayacağı ileri sürülüyordu. Ne var ki Titanic, ilk seferini tamamlayamadan karanlık sulara gömüldü ve bu trajik kazada çok sayıda insan hayatını kaybetti. Öte yandan bazı komplo teorisyenlerine göre bu sarsıcı kazaya sebep olan tek şey geminin inşasına kalitesiz malzeme kullanılmasıydı. İddiaya göre geminin üreticisi olan Harland and Wolff, üretim maliyetini düşürmek için geminin bazı bölümlerinde çelik yerine demir malzemeler kullanmıştı. Bu kazanın gemiye çok daha büyük bir hasar vermesine neden oldu. Bazı uzmanlara göre geminin ilgili bölümlerinde çelik malzemeler kullanılsaydı, Titanic çok daha uzun süre batmadan dayanabilir, yüzlerce insanın hayatı kurtulabilirdi.