"Hayatımın en mutlu ânıymış; bilmiyordum" Masumiyet Müzesi ne anlatıyor?

Geçtiğimiz ay Netflix tarafından mini diziye uyarlanacağı öğrenilen roman yeniden gündeme geldi. Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi romanı sadece bir roman değil ayrıca kurmaca bir evren. On yıllık bir çalışmanın sonucu olan roman, aynı zamanda bir ilke imza attı.

Orhan Pamuk, hayatı boyunca topladığı, biriktirdiği nesneleri, İstanbul'da kurduğu roman ile aynı adı taşıyan ve 2012'de açılan bir müzede sergiledi. Müze aşk romanının karakterlerinden Füsun'un evini temsil ederken, eşyalar hikayenin unsurları olarak sergilendi. Bu kurmaca evren, okuyucularına ziyaret alanı sunmasıyla bir ilk oldu.

Yazarın birebir diziye uyarlanacağı bilinen romanı; 1975 yılında başlayan hikâye, tekstil zengini Basmacı ailesinin okumuş 30 yaşındaki oğulları Kemal ile uzak akrabaları, yoksul Keskin ailesinin 18 yaşındaki güzel kızı, tezgahtarlık yapan Füsun arasındaki aşkı anlatıyor.

Roman, uzun yıllar boyunca giriş cümlesiyle kendinden söz ettirdi. En etkileyici kitap girişlerinden biri sayılan cümle, okuyucusunun aklında eskimeyecek bir yer edindi.

Bu aşkı, romanın ilk basımlarıyla okuyanların müzeye ücretsiz bir giriş hakları olduğu biliniyor. Bir roman bitirmek gibi hissettiren müze; yayınlanacak mini diziden sonra okuyucudan çok izleyici ziyaretçi mi alacak merak konusu.

İzleyicinin ve okuyucunun aynı heyecanla beklediği yapımda, aşk romanının ana karakteri Kemal'i, son dönemlerin parlayan yıldızı Selahattin Paşalı'nın canlandıracağı biliniyor.

Kemal'in uğruna hayatını ertelediği güzeller güzeli Füsun'uysa, Eylül Lize Kandemir tarafından canlandırılıyor. Dijital yayın platformunda yayınlanacak Masumiyet Müzesi dizisinin, 2026 yılında izleyici karşısına çıkacağı konuşuluyor.