Sağlık

Hangi hastalığa hangi kaplıca iyi geliyor? Türkiye’nin en iyi 10 kaplıcası

Kış yaklaştı, insanlar dinlenip yenilecekleri, huzur ve şifa bulacakları kaplıca aramaya başladı. Türkiye tam bir kaplıca cenneti. Yüzlerce termal tesis, ılıca, kaplıca, çermik, ocak yurdun her yanında şifa veriyor. Özelliklerine göre farklı birçok hastalığı iyileştiren bu şifa kaynaklarının hepsi birbirinden iyi, değerli ve önemli. Hangi kaplıcanın hangi hastalığa iyi geldiğini sizler için araştırdık.

Abone Ol

1-    BALIKESİR GÜRE KAPLICALARI: CİLT, SEDEF, BÖBREK TAŞI, KARACİĞER, KADIN HASTALIKLARI Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı bir mahalle olan Güre’de Türkiye’nin en gözde kaplıcalarından biri bulunuyor. Kaplıcanın Roma döneminden bile kullanıldığına ilişkin izler var. Kaplıcanın ortalama yıllık sıcaklığı 64 derece. Kaplıcaların yanında termal tesisler bulunuyor ve bu tesisler yerli ve yabancı birçok turiste ve hastaya hizmet veriyor. Uzmanların bu sularda yaptığı bilimsel tahlillerde, suyun potasyum, sodyum, kalsiyum, magnezyum, demir ve alüminyum içerdiği belirlenmiş. Güre kaplıcalarının kadın hastalıkları, romatizma türleri, cilt hastalıkları, sedef, guatr, kireçlenme, böbrek taşı ve kumları ile karaciğer hastalıklarına iyi geldiği bizzat iyileşen hastalar tarafından söylenmektedir.

2-    BOLU KARACASU KAPLICASI: SİNDİRİM, BÖBREK, ROMATİZMA, KADIN HASTALIKLARI Bolu’nun Mudurnu ilçesine 5 kilometre uzaklıktaki Gürçam köyünde bulunuyor. Travertenler arasından çıkan suyun sıcaklığı 42-44  derece dolayındadır. Ünlü gezgin evliya Çelebi bu kaplıcadan özgüyle söz etmiştir. Suyu toprak kalevili ve bikarbonatlıdır. Kaplıcanın metabolizma hastalıkları, romatizma, kadın hastalıkları, sindirim ve böbrek rahatsızlıkları üzerinde iyileştirici etkileri bulunmaktadır.

3-    AĞRI DİYADİN KAPLICASI: ROMATİZMA, SOLUNUM YOLLARI, SİNÜZİT, ENFEKSİYON, CİLT HASTALIKLARI Ağrı’nın Diyadin ilçe merkezine 7 kilometre uzaklıkta, Murat ırmağının doğu kıyısında bulunan Diyadin kaplıcası, halk arasında “Çermik, Avagerm, Köprü, Yılanlı Davut, Tazekent” adlarıyla da anılıyor. Çermik suları yaklaşık 1 kilometrelik alana yayılmış durumdadır. Suyu travertenlerden çıkan bu çermikte radyoaktivite, kalsiyum, sülfür, karbondioksit, magnezyum, kükürt, bikarbonat ve demir bulunduğu belirlenmiştir. Su sıcaklığı yıllık 60-70 derece arasında değişir. Kaplıcanın işletme hakkı Diyadin Belediyesi’ndedir; belediye, gelen hastalar ve müşteriler için buradan yer kiraya verir. Bölgede bir termal otel de bulunur. Cilt/deri hastalıkları, sinir buhranı gibi psikolojik sorunlar, mide-bağırsak ve böbrek rahatsızlıkları, kadın hastalıkları, solunum yolları rahatsızlıkları, romatizma, siyatik gibi hastalıklara iyi geldiği söylenmektedir.

4-    İZMİR BALÇOVA AGAMEMNON KAPLICASI: İLTİHAP, ROMATİZMA, NEFRİT, DERİ HASTALIKLARI İzmir’in Balçova ilçesindeki Agamemnon kaplıcaları, adını Miken kralından alır. Kaplıca antik çağlardan beri biliniyor ve kullanılıyor. Ünlü Makedon kralı Büyük İskender’in ordusundaki bazı hasta askerlerin bu kaplıcada tedavi edildiği tarih kayıtlarında bulunur. Suyunun sıcaklığı yıllık ortalama 63 derecedir, 3.3 oran değerinde radyoaktivite içerir. Suyu sodyum bikarbonat ile klorür içerir. Balçova Agamemnon kaplıcalarının üst solunum yollarındaki kronik iltihaplar, nefrit, değişik iltihaplar, romatizma türleri, metabolizma bozuklukları ve deri hastalıklarının tedavisinde yararlı olduğu bilinmektedir.

5-    BERGAMA KAPLICALARI: AĞRI, CİLT, ROMATİZMA, KALP, BÖBREK HASTALIKLARI İzmir’in Bergama ilçesinin farklı yerlerinde çok sayıda kaplıca bulunur. Bunlar arasında Dereköy ılıcası, Geyiklidağ ılıcası, Haydar ılıcası, Mahmudiye ılıcası, Paşa ılıcasını sayabiliriz. Bergama'nın Altınova bucağının 15 kilometre doğusundaki Dereköy ılıcasında şifalı su, geçmeyen ağrılara iyi gelir. Bergama ilçe merkezine 4 kilometre uzaklıkta bulunan Geyiklidağ ılıcası antik dönemlerden bu yana bilinir ve kullanılır. Bergama Kralı Eumenes döneminde kurulduğu ve "Eskülap Banyoları" adıyla yüzyıllarca ününü sürdürdüğü biliniyor. 'Güzellik ılıcası’ olarak da bilinen ılıca, kubbeli ve iki mermer havuzlu kaplıcaya sahiptir. Burada Bergama Belediyesi’nin bir oteli ve bungalovlar vardır. Suyun sıcaklığı ortalama 35 derece olup, sodyum bikarbonat ve sülfat içerir. Suyunda 1.5 eman değerinde oldukça yüksek oranda radyoaktivite bulunmaktadır. Romatizma, nefralji, kalp hastalıkları, nevresteni cilt hastalıkları ve dimağ yorgunluklarına iyi gelmektedir. Yağlı ve seboraik deriler üzerinde güzelleştirici bir etkiye sahip olduğu antik çağlardan beri biliniyor. Hatta bu nedenle Kleopatra'nın Bergama'yı ziyaret ettiği ve Geyiklidağ ılıcasında yıkandığı söylenir. Haydar ılıcası, Bergama'nın kuzeyindeki Kozak bucağına bağlı Ilıca adlı köyde bulunur. Roma döneminde kullanıldığı, antik bir hamam kalıntısından anlaşılmıştır. Suyu sıcak ve kükürtlüdür. Özellikle cilt hastalıklarına ve hareket sistemin ağrılı hastalıklarına iyi gelir. Bergama Mahmudiye ılıcası sodyum içeren sıcak suya sahiptir. Suyun ısısı 26 derecedir; radyoaktivite oranı yüksektir ve sodyum içerir. Cilt hastalıklarına iyi gelir. Paşa ılıcası, Bergama'nın 15 kilometre kuzeyindeki Paşa köyündedir. Sıcaklığı düşüktür. Kronik romatizma, metabolizma bozuklukları, halsizlik, böbrek ve   kadın hastalıklarının tedavisinde iyi geldiği söylenmektedir.

6-    ESKİŞEHİR SAKARILICA KAPLICALARI: SİNİR İLTİHABI, DİABET, LUMBAGO, BÖBREK, KADIN HASTALIKLARI Eskişehir-Muttalip yolu üzerinde, kentin 32 kilometre kuzeyinde ormanlık alanda bulunur. Kaplıcanın yanında turistik belgeli tesis vardır. Suyunun sıcaklığı 43-53 derece arasındadır. Sinir iltihabı (nevrit), kronik romatizmal hastalıklar, kırık-çıkık sekelleri, kadın hastalıkları, lumbago, diabet, şişmanlık ve böbrek hastalıklarına iyi geliyor.

7-    MALATYA HEKİMHAN FARAŞLI ILICASI: KISIRLIK, DÜŞÜK SORUNLARI Malatya’nın Hekimhan ilçesine bağlı Güzelyurt beldesinin Faraşlı köyünde bulunur. Dağın eteğinden çıkan Ilıca suyu soğuktur. Yöre halkı tarafından içme ve sulama suyu olarak da kullanılmaktadır. “Tıpkı Ocağı” adıyla da bilinir. Kısırlık ve düşük sorunu olan kadınlar için şifa kaynağıdır. Yurt içi ve yurt dışından birçok kadın şifa aramak için bu ılıcaya gelir. Yakın yıllara kadar bur “ocak” olarak şifa dağıtan bu ılıcada, ocağın bilge kadınları, şifa aramak için gelen kadınlara belli törensel uygulamalar yapardı. Son yıllarda ılıcanın yanına belediye tarafından bir hamam yapılmıştır. Kısır ya da düşük yapan kadın bu hamamda yıkanır, sudan içer, giderken yanında ılıcadan aldığı suyu götürür ve içer.

8-    MUĞLA DALAMAN KAPUKARGIN KÜKÜRT KAPLICASI: KALP, DERİ, KAN, SİNİR, SOLUNUM, KADIN HASTALIKLARI Muğla’nın Dalaman ilçesine bağlı Kapukargın mahallesinde İncebel adlı yerde bulunur. Suyu 25-27 derece dolayındadır. 42 dönümlük bir arazi üzerinde kükürt havuzları vardır. Alan içinde belediye tarafından yapılan piknik alanları, çay bahçeleri vardır. Suyun mineral değeri çok yüksektir. Suyunda sadece kükürt değil, selenyum ve kalsiyum dahil 17 farklı türde mineral bulunduğu belirlenmiştir. Sedef hastalığı, kas ve diz ağrıları, romatizma, deri, kalp ve kan dolaşımı, solunum yolları, kadın hastalıkları, sinir ve kas yorgunluğu, sinirsel hastalıklar, eklem ve kireçlenme ile bağırsak hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor.

9-    DİYARBAKIR ÇERMİK KAPLICASI: FELÇ, DERİ HASTALIKLARI Diyarbakır’ın Çermik ilçesindedir. Tarihte ilk kez, 5. yüzyılın sonu ile 6. yüzyılın başlarına tarihlenen Süryani Rahip Mar Yeşuva’nın Vekayiname adlı eserinde geçer. Deri hastalıkları, kas rahatsızlıkları, felç ve romatizma hastalıklarına iyi gelir. Aynı yerde bulunan ve Belkıs Hamamı denen ılıca, çocuğu olmayan kadınların şifa bulmak için geldiği bir yerdir. Bölgede termal tesis bulunmaktadır.

10-    DENİZLİ KARAHAYIT KAPLICASI: TANSİYON, AKNE, CİLT, DAMAR, MİDE, BAĞIRSAK, KARACİĞER HASTALIKLARI Denizli’nin Pamukkale ilçesine bağlı, ilçeye 15 kilometre uzaklıktaki Karahayıt köyündedir. Traverten benzeri görünüme sahiptir. Kendine özgü kırmızı renkli bir suyu vardır, sıcaklığı ortalama 58-60 derecedir. Bölgede konaklamak için tesisler mevcuttur. Kırmızı suyu ve çamuru tedavi amacıyla kullanılır. Bu kaplıcada bulunan su içme suyu olarak da tedavi amacıyla kullanılır. İçilerek iyi geldiği söylenen hastalıklar arasında mide ve yemek borusu hastalıkları, kemik erimesi, böbrek taşı sorunları bulunur. Kırmızı su ve çamur banyosu ile de cildi yumuşatma, gözenekleri açma, akne, sivilce, selülit ve çatlak tedavisi, kalp, damar sertliği, yüksek tansiyon, romatizma, siyatik, kireçlenme, kadın ve deri hastalıkları, bel ve boyun fıtığı, sindirim, mide, bağırsak, karaciğer, safra yolları, diyabet, egzama hastalıklarının tedavi edildiği söyleniyor. , vücut direncini arttırma, metabolizma bozuklukları tedavisinde de son derece şifalı olduğu kanıtlanmıştır.