Çiçeklerin kendilerine özel anlamları ve hikayeleri vardır sevdiklerinize çiçek alırken hangi anlamı taşıdığını biliyor musunuz?
Abone Ol
Begonya: Şükran, şefkat ve neşe simgesidir.
Birçok dilde hayalperestlik anlamını taşıyan bu çiçek zamanında hayal kuranların yanında duran bir çiçekmiş.
Hayal kuranlar ellerinde bu çiçeği tuttuğu zaman hayallerinin gerçekleşeceğine inanılırmış.
Çiğdem çiçeği, genellikle baharın gelişini simgeler
Soğuk kış mevsiminin sona erdiği, doğanın yeniden canlandığı ve renklerin ortaya çıktığı bir dönemi temsil eder
Güçlükler karşısında yılmayan insanların çiçeği... Zorlu koşullarda büyüyebilen çiğdem çiçeği, diğer adıyla mahur, dayanıklı yapısıyla hepimize ilham veriyor
Bu nedenle, çiğdem çiçeği umut ve yeniden doğuşun sembolü olarak kabul edilir.
Kırmızı gülün kökeni, tarih öncesine, antik uygarlıklara kadar uzanır. Yunan ve Roma mitolojisinde, aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodite (veya Venus) ile ilişkilendirilmiştir.
Efsaneye göre, Aphrodite'nin sevgilisi Adonis yaralandığında, onun kan damlalarından kırmızı güller filizlenmiştir.
Bu mitolojik hikaye, kırmızı gülün aşkla ilişkilendirilmesinin köklerini oluşturur ve bu güllerin tutkulu aşkın yanı sıra, fedakarlığın ve kaybın sembolü olabileceğini gösterir.
Genel olarak hüznün ve üzüntünün çiçeği olarak bilinen kasımpatı (krizantem) çiçeği, mutsuz anların temsilcisidir.
Hayatın her döneminde tercih edilen çiçekler, her daim mutlulukları kutlamak için tercih edilmez.
Zamanın birinde Crisan isimli fakir ama gururlu bir köylü genç varmış. Köyün ağasının kızına tutulmuş. Bu talihsiz genç, yemeden içmeden kesilmiş. Gel zaman git zaman genç kızın dikkatini çekmeyi başarmış. Hatta onu kendine aşık bile etmiş.
Genç, kızı her gün bir bahane bulup görmeye gitmiş, kimi zaman camda, kimi zaman bahçede görmüş, ama hiçbir günü onu görmeden geçirmemiş. Bu durumu fark eden köyün ağası, çok sinirlenmiş ve kızı ile bu fakir delikanlının görüşmesini engellemiş.
Crisan ne yaparsa yapsın bir türlü eve yaklaşamıyor, sevdiği kızı göremiyormuş. Crisan’ın neden gelmediğini bilmeyen genç kız, hasretinden yataklara düşmüş. Genç kızın bu durumuna dayanamayan dadısı, Crisan’ı bulup olan biteni anlatmış
Onu eve sokamayacağını ama eğer isterse ona mesajlarını iletebileceğini söylemiş. Crisan da hemen ormana gidip gördüğü en güzel çiçeği dalından koparmış, ucuna bir not iliştirmiş:
Crisan Teaime… ( Crisan seni seviyor) ve sevgilisine ölene dek her gün bu notla o çiçeği yollamış. İşte o çiçeğin adı Krizantemmiş.
Lale: Simgesi, zenginlik ve varlıklı olma isteğidir.
Mor laleler; mükemmel asil renk, mor ve bu rengin laleleri asilliği ifade eder. Büyük gün için sıklıkla kullanılan gelin buketindeki mor lale aynı zamanda yeniden doğuşu da simgelemektedir ve bu nedenle baharın gelişini kutlamak için mükemmeldir.
Sarı lale; Sarı lalenin anlamı umutsuz aşkın simgesi olmaktan çıkıp, parlaklık ve güneş ışığının simgesi haline gelmiştir. Herhangi bir mutlu durumda gülümsemek için mükemmel bir çiçektir.
Beyaz lale; saflığı, masumiyeti, affediciliği ve saygıyı temsil ederler ve bir düğün için veya özür dilemek için mükemmeldirler. Krem renkli lalenin anlamı da benzerdir ve bağlılıkla bağlantılıdır.
Pembe lale; dikkatin, sevginin ve iyi alametin sembolüdür ve bu nedenle bir arkadaşınıza veya aile üyenize hediye olarak vermek için mükemmeldirler. Bu kapsamda pembe lale çok fazla tercih edilen hediye çiçeklerdir.
Menekşe: İlkbaharın müjdecisi, sevgi ve sadakatin simgesidir.
Menekşe çiçeği saflığı ve güzelliği simgelemesi nedeni ile birçok kişi tarafından tercih ediliyor.
Çiçeği aldığınız kişiyi saf bir şekilde sevdiğinizi menekşe ile ifade edebilirsiniz.
Orkide: Zerafet, incelik ve güzellik simgesidir.
Bu çiçeğin ismi de bu muhteşem güzellikteki Orkis'ten gelmektedir.
Efsaneye göre, aşk acısı çeken Orkis'in rüzgârla birlikte kaybolmasından sonra gerisinde mis gibi bir koku ve gözyaşlarından oluşmuş bir çiçek kalmıştır
Orkide ismini muhteşem saçları ve kokusuyla çevresini büyüleyen Orkis'ten almaktadır. Bu çiçeğin ismi de bu muhteşem güzellikteki Orkis'ten gelmektedir.
Papatya: Masumiyet ve sadakatin simgesidir.
Papatya çiçeği, Rum kökenli olup saflık ve temizlik anlamına gelir
Papatya çiçeği, dostluğun masumiyetinden ve doğallığından dolayı saflığı simgeler. Papatya çiçeği, ilkbahar mevsimi ile nisan ayının habercisi anlamına gelmektedir
Bu anlamdan dolayı psikolojik ve duygusal açıdan kendimizi iyi hissetmemizi sağlar
Sümbül: Yeniden doğuş, umut ve şans simgesidir.
Beyaz: İyi niyetli duygular ve temenniler anlamına gelir.
Sarı: Sümbül çiçekleri içinde kıskançlığı temsil eden bir renktir.
Mor: bağışlayıcılığı, özür dilemeyi veya yoğun pişmanlık duygusunu sembolize eder.
Kırmızı: Sadakati, uzun süreli ve tutkulu aşkı temsil eder.
Yasemin: Zarafet, saflık ve sevgi simgesidir.
Yasemin uzun zamandır aşk çiçeği olarak bilinir, duygusallığı uyandırır, cinsel arzuyu artırır, evlilikleri güçlendirir ve düğün törenlerini süslemek için kullanılır.
Gerçek şu ki, yasemin çiçekleri sadece akşamları açar ve kokularını günün sıcağından korur. Eski bir Hint efsanesi, yasemin çiçeği hikayesini şöyle anlatır.
Prenses Yasemin güneş tanrısına delicesine aşık olmuştur. Ne yazık ki, hayatta olduğu gibi, güzelin aşkı tanrıda yankı bulmamış ve tanrı onu reddetmiş.
Prenses bu reddedilmeye dayanamamış ve kendini öldürmüş. Güneş Tanrısı olanlardan dolayı içtenlikle kederlenmiş.
Kızın küllerini topladı ve onları güzel ve harika kokulu bir yasemin çalısına dönüştürdü.
Çiçekleri sadece geceleri güzel kızın ruhunu serbest bırakmak için açar, ancak Güneş Tanrısını rahatsız etmez.
Zambak: Temizlik ve saflığı simgeler.
Zambak çiçeği, kadınlığı temsil ettiği bilinen bir bitkidir.
Şekli ve görüntüsü ile kadınları andıran bir yapısı bulunur. Eski zamanlarda Yunan ve Roma inanışına göre gelin olan kişiye zambaktan bir taç yapılırdı
Bu inanışın nedeni ise verimli bir yaşam sürmek ile ilgilidir
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Samimi Haber sitemize
abone olun.