Son yıllarda “ev genci” kavramı giderek daha fazla gündeme gelmeye başladı. Ne eğitim hayatına devam eden ne de herhangi bir işte çalışan gençler, literatürde NEET (Not in Education, Employment, or Training) olarak tanımlanıyor. Türkiye’de ev genci sayısının 4 milyonun üzerinde olduğu tahmin edilirken, bu oran Avrupa Birliği ülkelerinde %18 seviyesindeyken Türkiye’de %35,6 olarak bildiriliyor.

Uzmanlar, ev gençlerinin büyük bir çoğunluğunun içinde bulunduğu durumdan memnun olmadığını belirtiyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Işıl Göğcegöz, bu gençlerin yaklaşık %61’inin çalışmak ya da eğitim hayatına devam etmek istediğini ancak bunun önünde bazı engellerin bulunduğunu ifade etti.

Göğcegöz, gençlerin iş bulamamaları, işin gerektirdiği donanıma sahip olmamaları, nasıl ilerleyeceklerini bilememeleri veya beklentilerini karşılamayan bir işe girdiklerinde zorlanmaları nedeniyle bu döngüde sıkışıp kaldıklarını belirtti.

EV GENÇLERİNİN ARTIŞINDA SOYAL VE PSİKOLOJİK NEDENLER ETKİLİ

Türkiye’de ev gençlerinin sayısının artmasının birçok sebebi olduğunu ifade eden Göğcegöz, durumu istihdam sorunu, yetersiz mesleki yönlendirme ve koruyucu kollayıcı ebeveynlik gibi sosyal faktörlerle ilişkilendiriyor. Ayrıca, bu gençlerin sorumluluk alamamaları, zorlanmaya karşı hassas olmaları ve yüksek beklentiler içinde olmaları gibi psikolojik nedenlerin de etkili olduğuna dikkat çekiyor.

Öte yandan, bu gençler arasında depresyon, anksiyete bozukluğu, internet ve oyun bağımlılığı gibi psikiyatrik sorunların da daha sık görüldüğü vurgulanıyor. Bu durum, sorunun giderek derinleşmesine neden olurken, çözüm için daha kapsamlı bir yaklaşımın gerekliliğini ortaya koyuyor.

MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIM ŞART

Uzmanlara göre, ev gençleri sorununu çözmek için psikiyatrist, psikolog, sosyolog ve eğitimcilerin bir arada çalıştığı multidisipliner bir yaklaşım benimsenmeli. Ayrıca, eğitim ve meslek politikalarının gözden geçirilmesi, kültür-sanat alanındaki projelerin artırılması ve ailelerin çocuklarının eğitim ve meslek seçiminde daha bilinçli hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor.

"Canım kadın olmak çok kolay" "Canım kadın olmak çok kolay"

Bireysel olarak da bu gençlerin desteklenmesi gerektiğini belirten Göğcegöz, “En azından bireysel olarak neler yapabileceğimizi belirlemek bile bir adım olacaktır” diyerek farkındalığın artırılmasının önemine dikkat çekti.

Ev gençlerinin topluma kazandırılması için hem bireysel hem de kurumsal anlamda daha güçlü adımlar atılması gerektiği belirtilirken, bu konunun sadece gençlerin değil, tüm toplumun ortak meselesi olduğunun altı çiziliyor.

Editör: Elif Erbay