Can, 1001 Hatim geleneğinin nasıl başladığını şöyle anlattı:
"Pir Ali Baba bu güzel geleneği başlatırken, tabii o zamanda gerek Erzurum'umuzda olsun, gerekse çevre illerde olsun depremeler oluyordu. 'Biz bu geleneği başlatırsak yüce rabbimizin rahmetidir.
Bu rahmetin eseri olarak da inşallah yüce Mevla'mız bu depremlerden, sadece onlardan değil maddi manevi bütün sıkıntılardan bizleri kurtarır' diye bu güzel geleneği başlatmış ve kesinlikle doğru. Geçen yıl okunan hatim sayısı 50 bini geçmişti. Bu yıl da inşallah sadece Erzurum'umuzda değil bu aziz vatanın dört bir köşesinde hatimler okunuyor."
Okunan bu hatimlerin Diyanet İşleri Başkanlığının internet sitesinde kendileri için ayrılan bölüme girildiğini anlatan Can, "Bizim cemaatimiz çok ferasetli ve bilgili. Seher vaktinde hava sıcaklığının sıfırın altında 8-9 derece olduğu bir ortamda sıcak yatağından kalkan vatandaşlar, camilerin yolunu tutup Mevlamızın kelamıyla baş başa geliyorlar." diye konuştu.
Tarihi Ayaz Paşa Cami müezzini Ali Rıza Bağdaş da 17 yıldır tarihi camide görev yaptığını vurgulayarak, "Gece saat 3,5 gibi camiye geliyorum. Camiyi cemaate hazır hale getiriyorum. 1001 Hatim geleneğimiz 500 yılı aşkındır başta bu cami olmak üzere devam ediyor.
Her gün okunan hatimlerin ardından bir hayırsever tarafından çevredeki lokantalarda cami cemaatine çorba ikramında bulunuyor." dedi.
Cami cemaatinden 74 yaşındaki Muhammet Sıddık Keleşoğlu ise hatim geleneğine 60 yıldan fazladır katıldığını ve bir ay boyunca gece saatlerinden sabahın ilk saatlerine kadar Kur'an-ı Kerim okuduklarını söyledi.
Vatandaşlardan 55 yaşındaki Abdullah Keleşoğlu da çocukluk yaşlarından bu yana hatimlere katıldığını belirtti.