Erzurum, Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan, tarihi ve doğal güzellikleriyle büyüleyici bir şehir. Aynı zamanda eşşiz lezzetleriyle ağızlarda enfes izler bırakacak.
Bu yazıda, Erzurum'da geçirdiğim dolu dolu bir haftayı sizinle paylaşacağım.
Nasıl seyahat ettim, nerede ne yedim, lezzetler nasıldı, Erzurum hakkında gözlemlerim neler? Gelin hemen başlayalım...
İstanbul'dan 1 saat 40 dakika süren bir uçuşla Erzurum Havalimanı'na inişimizi yaptık. Eskiye oranla uçuşlar fazlalaştırılmış. Yolcular açısından müthiş bir avantaj. Dağların içinde küçük ve mütevazı bir havalimanı karşılıyor bizi... Uçak yere indiğinde "oh be" diyoruz, "geldik Erzurum'a"...
TERMAL TURİZMİN KALBİ: ERZURUM
Erzurum'un Aziziye ilçesindeki Ilıca Termal Tesisleri'ne doğru yola çıkıyoruz.
Şundan bahsetmem gerekir ki; Erzurum, termal su kaynakları bakımından oldukça zengin bir şehir. Tarihi akış içinde en meşhurları batıdaki Ilıca, Doğudaki ise Hasankale kaplıcası. Erzurumluların en fazla rağbet gösterdiği kaplıca, şehre yakın ve anayol güzergahı üzerinde olması nedeniyle Aziziye (Ilıca).
1964 yılında itibaren belirli dönemlerde bakıma alınan kaplıcalar 2005 yılında kapsamlı bir şekilde onarımdan geçirilip kaplıca bölümü yeniden inşa edilerek termal tesis işlevi kazanmış. Aziziye Belediyesi bünyesinde faaliyetini sürdüren kalacağımız yer olan Ilıca Termal Tesisleri, Türkiye’nin termal turizmdeki marka değerleri arasında yer alıyor.
Tesis müdürü Burak Öztürk büyük bir ilgiyle ve güler yüzle karşılıyor bizi. Çalışkanlığıyla, misafirperverliğiyle her an misafirlerinin yanında Burak bey.
Çalışanlar oldukça pozitif ve odalar konforlu. Erzurum'da nerede kalabilirim diye hiç düşünmeyin; gönül rahatlığıyla bu tesisi tercih edebilirsiniz. En çok hoşuma giden tarafıysa bireysel olarak termalde vakit geçirebiliyor olmak. Yorgunluğun üzerine dakikalarca termalin keyfini çıkarmak huzur veriyor insana.
TERMAL SU BİRÇOK HASTALIĞA ŞİFA
Şöyle de bir not bırakıyorum: Sağlık Bakanlığı'nca yapılan analiz sonuçlarına göre Aziziye termal suyunun iyi geldiği hastalıklar, "romatizmal hastalıklar (iltihaplı eklem romatizmaları), ankilozan spondilit (omurganın zamanla hareketsiz hale geldiği hastalık türü), osteortrozlar (kireçlenmeler) sedef benzeri deri hastalıkları, yumuşak doku romatizması (fibromyalji mafsal ağrıları), bel ve boyun fıtıkları, siyafolji gibi disk hastalıkları, fasia -tendon hastalıkları, safra kesesi, böbrek ve idrar yolu hastalıkları, mekanik bel ve boyun ağrısı, çeşitli ortopedik ameliyatlardan sonra eklemlerde oluşan tutukluk ve sertlikler, mide ve bağırsak hastalıkları (sindirim sistemi rahatsızları), nörolojik hastalıklar (nevraljiler, paraliziler gibi sinir ağrıları ve felçler, kas hastalıkları, demir oranını düzenleyerek organizmanın güçlenmesi bünyesel zayıflıkların giderilmesi, uzun süre devam eden bazı iltihaplı hastalıklar, stres ve strese dayalı tüm sorunlar, uykusuzluk, asabiyet, fiziksel ve ruhsal yorgunluk, unutkanlık, saç dökülmesi, kırılması, tırnak ve deri hastalıkları, cilt güzelliği ve hastalıkları, kronik ağrılar, kadın hastalıklarının tedavisinde, içme kürleri şeklinde sodyum bikarbonat içeriğinden ötürü mide - barsak sisteminin fonksiyonel rahatsızlıklarında, üst gastrointestinal sistemin fonksiyonel rahatsızlıkları" olarak sıralanmaktadır.
Termal su, her derda deva diyebiliriz.
KARADENİZ VE DOĞU ANADOLU'NUN BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜ
Erzurum aynı zamanda camiler ve medreseler şehri. Erzurum'daki tarihi camiler Saltuklular, İlhanlılar ve Osmanlılar döneminde yapılan camiler.
Erzurum'da da bilindiği üzere kış turizmi gelişmiştir. Şehrin en önemli turizm kaynağı Çifte Minareli Medrese ve merkeze üç kilometre uzaklıktaki Palandöken Dağı.
Palandöken, kış mevsiminde kuzey yamacında barındırdığı kar miktarı, kar kalitesi ve Türkiye'nin en uzun pistine sahip olan kayak merkezi ile ülkenin önde gelen kayak merkezlerinden biri.
Bunun yanında Palandöken Dağı ve Erzurum'da oluşturulan birçok tesis ve kayak merkeziyle 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları'na ev sahipliği yaptı.
Palandöken Dağı'nı görmek için zirveye doğru yola koyulduk. Ve bizleri böyle bir kafe karşıladı. Bu cafenin adı: Küre Kafe & Kapsül Kafe
Küre Kafe Restoran ızgaraları, dünya mutfağı, tatlıları, sıcak ve soğuk içecekleri ile ziyaretçilerine her türlü imkanı sunuyor.
Erzurum öylesine kilit bir şehir ki kış turizmi başta olmak üzere, termal turizm, doğa ve su sporları, doğa turizmi gibi çok değişik alanlarda hizmet veriyor.
DOĞU EKSPRESİ'NİN 10 ROTASINDAN BİRİ
Ankara'dan başlayan Kars'a kadar uzanan dünyanın en büyüleyici demiryolu seyahat rotalarından biri olan Doğu Ekspresi, muhteşem güzergahı ve etkileyici manzaralarıyla yolcuları büyülemeye devam ediyor. Bu eşsiz 10 seyahat rotasında yine Erzurum adından söz ettiriyor.
Doğu Ekspresi, bilindiği üzere özellikle kışın benzersiz doğal güzelliklerin sıkça görüldüğü bir güzergahta seyahat etme fırsatı sunuyor. Bu nedenle, gezginler ve fotoğraf sanatçıları arasında oldukça popüler bir tercih haline gelmiştir. Trenin penceresinden görülen her manzara insana samimiyet ve romantizm katıyor.
FARKLI ETNİK GRUPLARA EV SAHİPLİĞİ YAPAN ŞEHİR
Erzurum; Türküyle, Kürdüyle, Aevisiyle bir dadaşlık kavramı oluşturmuş.
"Dadaşlar diyarı" diye bilinen Erzurum'un çevresi dağlarla çevrilidir.
Erzurum'u diğer 80 ilden ayıran bir diğer özellikse bir bölümünün Karadeniz Bölgesi'nde diğer bölümünse Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alması.
Erzurum'un toplamda 20 ilçesinden 8 tanesi Karadeniz Bölgesi'nde geri kalan 12 ilçe ise Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alıyor. Yani Karadenizle Doğu Anadolu'yu birleştiriyor.
Erzurum gezisi, sadece tarihi ve doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda bu şehrin benzersiz mutfağıyla da büyülüyor. Yemeklerin samimiyeti, şehrin insanlarının misafirperverliği ile birleşince, Erzurum'da geçirdiğimiz zamanı unutulmaz kılıyor.
ERZURUM DEYİNCE "CAĞ"
Erzurum'a ayak bastığımızda, ilk durağımız meşhur "Cağ Kebabı"ydı. Erzurum'un simgesi haline gelmiş bu nefis kebap, tandırda pişirilen dana etinden yapılır ve baharatlarla harmanlanır. İnce ince kesilip lavash ekmekle servis edilir. Ve Cağ Kebabı, bilmeyenler için siz dur diyene kadar gelmeye devam eder.
Tadı oldukça hafif. Etle aram çok yok, hafif tatlar seviyorum diyorsanız Cağ Kebabı'nı yerinde yiyin.. Hacıbaba'ya bu enfes tat için teşekkür ediyoruz.
Tatlısız yapamam dediğinizi duyar gibiyim. Hacıbaba'nın sütlacı efsaneydi. Önceki yediğiniz sütlaçları unutun buraya koşun. Cağ Kebabı'ndan sonra bir tatlısever olarak sütlaç yemek aşırı keyifliydi. Sütlacın üzerindeki sarılıkta zencefilden kaynaklıymış. İlginç geldi.
KADAYIF DOLMASI DİLLERE DESTAN
Erzurum'un lezzetlerinden bir diğeri de "Kadayıf Dolması"dır. Tatlı sevenler için harika bir seçenek olan içi cevizli olan kadayıf dolması, ince kadayıf telleri ile doldurulur ve üzerine kaynar şeker şurubu dökülür. Tadını çıkarmak için bu tatlıyı Muhammer Usta'dan mutlaka denemenizi tasviye ediyorum.
Ev yemekleri tarzı lezzetler denemek istiyorsanız kesinlikle ispir fasülyesi ve bulgur pilavı favorim. Bu lezzetleri tadınca "Böylesine kuru fasülye yememiştim" diyebilirsiniz.
Gidin ve Sini Türk Mutfağı'ndan kuru fasülye ve bulgur pilavını deneyin. Pişman olmazsınız.
Yemekten sonra karışık meyvelerden oluşan şekersiz komposto ya da hoşaf içinizi ferahlatacak.
DOĞALI BİR KEZ DAHA HATIRLADIK
Erzurum'un yemekleri, tatlıları saymakla bitmez. Ancak en sevdiğim tarafı şu oldu: Yemek yemek için her gittiğimiz yerde meze olarak manda ya da koyun yoğurdu gelmesi. Metropol şehirlerde yaşarken biz aslında doğalı unutmuşuz.
"Doğal" kelimesi tekrar hafızalara bir kez daha yerleşmiş oldu.
BAŞKAN SEKMEN'İN HİZMETLERİ
Gördüğüm bir diğer önemli noktaysa Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'in bu şehri refah seviyesine ulaştırmış olması. Caddeler, sokaklar oldukça temizdi. Şehre fazlasıyla önem veriliyor ve iş insanları yatırım için teşvik ediliyor.
Hatta; Başkan Sekmen, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında üç yıl üst üste yatırım bütçesi kullanımında Türkiye’nin en başarılı "Büyükşehir Belediye Başkanı" seçilmişti.
Başkan, Oltu taşından yapılmış bir takı seti hediye ediyor. Zarif hediyesi için çok teşekkür ederiz.
GENÇ, DİNAMİK BAŞKAN
Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan, genç enerjik bir belediye başkanı. İlçeyi gözle görülür hizmetlerle çok güzel noktaya getirmiş.
Erzurum'un paha biçilemez bir simgesi olan çok kıymetli Oltu taşından yapılmış bir broş hediye ediyor bizlere. Bu zarif hediye için çok teşekkür ederiz.
Oltu taşı, Türkiye’de Erzurum'un Oltu ilçesinin kuzeydoğu kesiminden çıkarılmakta olan yarı değerli bir taştır ve ocaktan çıkarılması ve işlenmesi oldukça zordur.
Oltu taşından altın ve gümüşle birlikte kullanılarak çeşitli takı aksesuarlar yapılıyor.
Öte yandan Oltu taşının geleneksel tıpta yüzyıllardır kullanılan bir taş olup çeşitli sağlık sorunlarına karşı olumlu etkilere sahip olduğuna inanılır.
Özellikle baş ağrısı, migren ve kulak problemleri gibi rahatsızlıkların tedavisine yardımcı olduğuna inanılıyor.
MÜCELDİLİ KONAĞI
Bir diğer rotamız Erzurum Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı sosyal tesis.
Büyükşehir Belediyesi, Müceldili Konağı'nı sosyal tesis haline getirmiş ve eşşiz lezzetler sunuyor. Keçi sütüyle birleşen dondurmalarını yemenizi tavsiye ederim.
Konağın içine girdiğimizde bizleri çok samimi bir konsept karşılıyor.
Cumhuriyet Caddesi'nden tutun da Palandöken'e kadar gezmek görmek Erzurum'un kalbine inmek ve bir Erzurumlu gibi hissetmek paha biçilmez.