Kahramanmaraş merkezli deprem nedeniyle enkaz altında kalan ve tam 248 saat sonra kurtulan Aleyna Ölmez, kendisini hayata yeniden bağlayan Dilovası Belediyesi arama kurtarma ekibiyle bir araya geldi.



Kahramanmaraş merkezli depremin 248’inci saatinde mahsur kaldığı binanın enkazında arama kurtarma faaliyetleri yürüten ekipler tarafından kurtarılan 17 yaşındaki Aleyna Ölmez, Sağlık Bakanlığı bünyesinde hizmet veren uçak ambulansla Ankara’ya getirilmişti. Sevk edildiği Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde tedavi altına alınan Ölmez’in doktoru Prof. Dr. Tanıl Kendirli, Ölmez’in bilinç, iletişim ve moral olarak iyi olduğunu belirtmişti. Ardından Kendirli, Ölmez’in enkaz altında kaldığı dönemde pelvis (leğen) kemiğinin kırıldığını, bu sebepten dolayı bir operasyon geçirdiğini ve ameliyatının da başarılı bir şekilde tamamlandığını kaydetmişti.



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın da tedavi gördüğü hastanede ziyaret ettiği Aleyna Ölmez, kendisinin enkaz altından kurtarılmasına vesile olan ve bölgede hem arama kurtarma faaliyetleri hem de lojistik destek sağlayan Dilovası Belediyesi ekibiyle tedavi gördüğü hastanede buluştu. Cep telefonu kamerası ile kayıt altına alınan o görüntüler ise görenlerin yüreklerini ısıttı.



“Aleyna’nın ilk sözü ‘kardeşim nerede?’ oldu”

Gündelik hayatında inşaat işçisi olarak çalışan ve Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaşanmasının ardından Dilovası Belediyesi ile gönüllü olarak deprem bölgesine giden Seyithan Aras, “Aleyna çıkarılmadan 2 gün önce ısı termalle bir umut alındı. 5 metre ileride 9 kişi olduğu ve içerisinde sadece 1 tanesinde ısı vardı. Ufak bir olasılık ama bana bir umut oldu. Ufakta bir olasılık olsa Allah’tan umut kesilmez dedim. Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri geldi ve 01.00’a kadar çalıştılar. Onlar çekilince Brezilyalılar geldi ve onlar da 03.00’a kadar çalıştılar ve bir şey yok dediler. Orası 4 dairelik bir alandı ve biz yüzde 60’lık bölümünde çalışıyorduk. Biz ve madenci arkadaşlarımız ertesi gün oraya yöneldik. İki tane makine oraya koydum. Canlı hissi aldığımız için yavaş yavaş çalışıyorduk. O gece baya bir yol aldık ve ertesi gün öğle saatlerinde bir tane bayanın cansız bedenini ailesine teslim ettik. ‘Burada biri var’ diye bağırmalar geldi. Baktık ki Aleyna ve onun ilk sözü ‘kardeşim nerede?’ oldu. Ona zaten üzüldük, Aleyna’nın çıkmasına sevindik. Değişik duygular içerisindeydik” ifadelerini kullandı.



Aleyna’yı tedavi gördüğü hastanede ziyaret ettikleri için mutlu olduğunu dile getiren Aras, “Tıpta buna bir açıklama olmamış. Böbreklerde iç hastalıkları olarak hiçbir sıkıntısı yok. Sadece bacağındaki kemiğinden dolayı bir operasyon geçirmiş. Şu anda durumu iyi. İnşallah en yakın zamanda taburcu olacak. Artık kardeşimizdir. Teşekkür etti bize, güldü. Duygular karşılıklıdır. Çok mutlu olduk. Bir kardeşimiz oldu. Allah böyle durumları bize bir daha yaşatmasın. Memleket olarak büyük bir sınavdan geçtik” diye konuştu.



“Aleyna’yı tanıyan tanımayan herkes ağladı”

Dilovası Belediyesi ekipleri olarak depremden 3 gün sonra Kahramanmaraş’a gittiklerini ve orada arama kurtarma ve lojistik faaliyetleri sürdürdüklerini belirten Dilovası Belediyesi Belediye Başkanı Hamza Şayir, “Umutların tükendiği bir dönemde tüm Türkiye’nin umudu oldu Aleyna Ölmez. Bundan dolayı mutluyuz. Çok farklı bir duygu. Aleyna’yı tanıyan tanımayan herkes ağladı. Aleyna bizim bir parçamız. Biz Dilovası olarak Aleyna’yı manevi olarak kardeşimiz ilan ettik. O artık bizim bir kardeşimiz ve kızımız. Biz onun yaşamının her anında yanında olmaya çalışacağız. Eğitimi için ne gerekiyorsa yanında olacağız. İletişimi koparmayacağız. Rabbim bir daha böyle afetler göstermesin. Yarım milyondan fazla dairenin yıkıldığını gördük. Herkes binasını sağlam yapsın. Tabi unutamadığımız çok şey var. Türk milletinin birlik ve beraberliğini, dayanışma gücünü gördüm. İyi ki bu milletin evladıyım diyorum. Allah’ın izniyle bu milletin başı öne eğilmez. Birbirini tanımayanların birbiri için gözyaşı döktüğünü ve birbirine yardım ettiğini gördüm” açıklamalarında bulundu.