ERCAN KÜÇÜK - HABER MERKEZİ
İsrail’in Orta Doğu’da başlattığı yangın ve katliamlar büyüyerek devam ediyor. İsrail’in son saldırılarından sonra bölgede savaş neredeyse kaçınılmaz görülüyor. İran verdiği karşılıklarda zaman zaman İsrail’i füzelerle vurmaya çalışıyor.
Bu saldırılarda İsrail’in aşılamaz denilen Demir Kubbesi aşılmaya, görülemez denilen F-35 uçakları radarlara yakalanmaya başladı. Emekli Hava Kurmay Albay İhsan Sefa, İsrail’i asıl koruyan faktörün Kürecik Radar üssü olduğunu açıkladı. İsrail’in katliamlarını durdurmanın yolunun Kürecik’i kapatmak olduğunu vurgulayan Sefa şunları söyledi:
“F-35’ler her ne kadar görünmezse de İran mutlaka kendisine hava taarruzu olunca karşılık olarak uçaklarını kaldırmıştır. O şekilde görmüş olabilir. F-35’ler yüzde yüz görülmez diye bir kural yok. Görülür ama diğerlerine göre çok daha az görülür.
Her hava savunma %100 korur diye bir kural yok. İsrail’in Demir Kubbe’si diyelim ki 30 tane 40 tane füzeye ya da rokete engel olabiliyor ama sen oraya 50 tane gönderirsen, 10 tanesi kaçıp vurur. Demir kubbe evet koruyor ama Demir Kubbe'nin korumasına da Türkiye'ye yardım ediyor Kürecik Radarıyla. Özellikle İran'dan atılan füzelere karşı İsrail'in kendi balistik füze takip radarı yeterli gelmiyor. Gördüğü zaman da geç kalmış oluyor. Ama bizim Kürecik’e konulan radar İsrail radarına göre 1.5-2 dakika zaman kazandırıyor. Gördüğü anda aktarıyor İsrail’e ve İsrail de karşı füze ateşliyor. İran füzelerinin büyük bölümünü bu şekilde önlüyor. Ama esas olan şu Türk hükümetinin hiç yetkisi yok. Radar otomatik iz aktarıyor, bunu önleyemiyorlar. Türkiye’nin Kürecik’i kapatması lazım. İsrail’i eğer durduracaksak dünyanın gözü bizde. Kürecik’i kapat gözünü körelt. İran füzelerine karşı açıkta kalsın, savunmasız kalsın.”
Türkiye’nin Çelik Kubbe’si nasıl kurulmalı?
Bölgede yaklaşan savaş riski Türkiye’yi de özellikle hava savunma sistemleri anlamında önlem almaya itiyor. Bu kapsamda ‘Çelik Kubbe’ kurulması gündemde. Emekli Hava Kurmay Albay İhsan Sefa, hava savunma sistemlerinin esaslarını şu sözlerle anlattı:
“Şu anda Türkiye'nin hava savunma sistemi Çelik Kubbe denen nesnenin yerine geçecek şekilde müdahaleler yapılıyor. Ama bunun tek merkezden koordinesi esas. Yani Çelik Kubbe’den kasıt bunun tek merkezden koordinesidir. Öyle bir haberleşme ve muhabere sistemi olacak ki bir yerden gelen füzeyi aynı anda yapay zekayla değerlendirip karşı füze ateşleyeceksin. Bunun için de gelen füzenin yönüne göre ve kendi görme mesafesine göre bir takım önleme sistemleri var. Bizim Siper-1 yapıldı, Siper-2 test aşamasında. Bunlara istinaden yine Korkut ve diğer hava savunma sistemleri. Her birinin kademeleri farklı. Bu kademeli şekildeki hava savunma sistemlerinin tek merkezden koordine yönetilmesi Çelik Kubbe’dir. Çelik Kubbemiz evet iyi olacaktır yapacaktır. Ama bizim şu anda balistik füzeyi önleyici füzemiz yok. Bak İsrail’in var elinde, İran’ın füzelerini önleyebiliyor.
Bir de bir de en önemlisi Kürecik Radarından biz iz alamıyoruz. İz aktaramaz Kürecik Radarı. Diyelim ki bize İsrail’den bir saldırı geldi, onu görüp bana bildirmez. Benim toprağımdaki radar gördüğü izi bana vermiyor. Otomatik olarak Almanya’daki üsse aktarıyor. Orada Amerikalılar var, onları izleyip İsrail’e aktarıyor.
Türkiye'nin şu anda bir Çelik Kubbe yapması için 2 tane şeye ihtiyacı var acil olarak. Birincisi balistik füzeyi önleyecek füze, ikincisi uzayı takip edecek radar sistemi. Kürecik’e el koymamız lazım. Çözüm bu. NATO radarı diye kurdular ama NATO için kullanmıyorlar, İsrail’i korumak için kullanıyorlar.”
S-400’lerin durumu
Peki Rusya’dan alınan S-400 Füzeleri Çelik Kubbe’ye entegre edilebilir mi? Sefa bu soruya şu sözlerle cevap verdi:
“Edilir. O hiç sorun değil. Onlar şehir efsanesi. S-400’ler çok güzel entegre edilir. Ama S-400’ler balistik füzeyi ne zaman önler biliyor musun? Uzayda önleyemez. Atmosfere girdiğinde yakalarsa o zaman da balistik füze hızı 7-8 mach'a kadar çıkıyor. Bizim uzayda takip edecek radarımız yok. Olsa da tam atmosfere girdiği anda S-400’ler devreye girsin. Uzayda önleyemiyor. Ama balistik füzeler uzayda önlenir. S-400’ler şu anda kullanılır durumda. Ama Türkiye ‘Ben S-400’leri şuraya koydum’ demez. Şu anda bir yerleri koruyor.”
TUSAŞ saldırısının mesajları
Türkiye bir yandan Çelik Kubbeyi planlarken bir yandan da ülkenin savunma sanayinde kritik kurumlarından olan TUSAŞ’a yapılan terör saldırısıyla sarsıldı. TUSAŞ gibi kritik bir kurumun özel güvenlikler tarafından korunması da kamuoyunda tepki çekmişti. Sefa, TUSAŞ’a yapılan saldırıdan çıkartılacak mesajları şu şekilde anlattı:
“Bunun birkaç tane mesajı var. Siyasi mesajı ülkeyi hükümet yönetemiyor. İkincisi o saldırıyla şöyle mesaj verildi: ‘Sen BRICS’e gireceksen ben sana bunu yaparım’ dedi Amerika. Çünkü bu saldırının arkasında Amerika var. CIA var MOSSAD var.
Bir başkası açılım için Devlet Bahçeli bir şeyler söyledi. Bahçeli'nin söylediğine karşı Türk kamuoyunda bir tepki çıktı. Bu tepkiye karşı ‘biz hala varız bak. Eğer açılım yapmazsanız sizi bombalarız, vururuz’ gibi bir mesaj. Bu planlar çok daha önceden hazırlanmış. Uygulanacak gün ve saati bekliyorlardı. Bunlar hazırlandı. TUSAŞ’ın güvenliği konusunda ciddi zafiyet var. Bu ortaya çıktı.”
“Hava Kuvvetleri Komutanı bile…”
Sefa, TUSAŞ’ın geçmişte nasıl korunduğunu da aktardı:
"Yıllar önce TUSAŞ’ı TSK korurdu. Hatta Hava Kuvvetleri Komutanı bile oraya gideceğinde 3 gün önceden bildirir, ben geleceğim diye. Yanımda şunlar olacak diye. En fazla 2 araba girebilir içeriye. Korumalar bunlar olacak gibi. Bu şekilde oralara girilirdi. Şimdi burayı sen böyle özel güvenliğe falan verirsen işte böyle olur.
Allah'tan ki bir tane done kaldırıp da fabrikanın içini patlatamadılar. Buranın mutlaka dronlara karşı yakın hava savunmasını yapması lazım. Mutlaka buna göre her bir noktasına radar yerleştirmesi lazım. Hatta hatta 5-10 km mesafeye kadar, düğünlerde vs done uçurmasının yasaklanması lazım. Kritik yerlerin savunulması özel sektöre bırakılamaz. Bu dünyanın hiçbir yerinde yok."
