Dolandırıcıların sıklıkla kullandığı “sazan sarmalı” yönteminin son kurbanı Elazığ’da yaşayan Murat Kaya (36) oldu. Kaya, ev almak için yıllarca biriktirdiği 1 milyon 600 bin lirasından oldu.
Kaya’nın avukatı, “sazan sarmalı” yöntemiyle ev/konut, tapu konularında dolandırıcılık yaşanmasının Elazığ’da ilk kez gerçekleştiğini söyledi.
Mağdur Kaya’nın anlatımına göre, “sazan sarmalı” şöyle gerçekleşti: Ev aradığını duyan bir komşusu, 2 milyon 100 bin liraya uygun bir ev olduğunu söyledi. Bunun üzerine Kaya, kendisini emlakçı olarak tanıtan bir kadın ile iletişime geçti. Emlakçı (!) kadın, rekabet duygusu yaratmak için, evi kendisi almadığı takdirde, 2 milyon 300 liraya satacağı başka bir müşterisinin hazır olduğunu söyledi.
Satış bedelini “elden alınan borç” yazdılar
Kaya, emlakçı (!) kadın ile gidip, kendini polis olarak tanıtan ev sahibiyle (!) birlikte 3+1 evi gezdi ve beğendi. Ardından Kaya, sözde emlakçı kadın ve kendisini polis olarak tanıtan şahıs ile Elazığ Tapu Müdürlüğünden randevu alarak işlemlere başladı. Tapu işlemleri sırasında, paranın 500 bin lirası polisin hesabına, kalan 1 milyon 600 bin lira ise evin gerçek sahibi olduğu söylenen birinin IBAN hesabına atıldı, açıklamaya ise, “Elden alınan borç” yazdırdılar.
Sıra imza işlemine geldiğinde sözde polis olan şahıs, paranın hesabına gelmediğini belirterek işlemleri iptal etti. Haber verilmesi üzerine olay yerine gelen polis duruma el koydu. Gerçek polisler, kendini polis olarak tanıtan şahsın hesabına atılan 500 bin lirayı Kaya'nın hesabına geri göndertti. Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayetin ardından İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, olaya karışan diğer şahısların yakalanması için geniş çaplı çalışma başlattı.
“Önce Allah’a, sonra Elazığ Adliyesi’ne güveniyorum”
Sazan sarmalına kurban giden Murat Kaya, 1 milyon 600 bin lira dolandırıldığını belirterek; “Tüm birikimim gitti, çok mağdurum. Gökyüzünde Allah'a, yerde ise Elazığ Adliyesi’ne güveniyorum. İnşallah bu mağduriyetim giderilecektir. Yıllardır bir ev almak isterken, bu şekilde dolandırılmak kadar kötü bir şey yoktur. Suç duyurusunda bulundum” dedi.
Şaşkınlık oluşturacak, dudak ısırtacak bir hadise ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Kaya'nın avukatı Usame Karadağ, abuk ve hızlı bir şekilde tapudan randevu alındığını savunan Avukat Karadağ da olaydaki çarpıcı bazı yönleri şöyle anlattı:
Sözde polis son anda ağız değiştirince…
“Evin gerçek sahibinin çok zengin olduğu, birçok evi bulunduğu, hepsiyle ilgilenemediği için bu evin satışıyla, akrabası olan polisin ilgilendiğini söylüyorlar. Polis de, evin gerçek sahibinin kendi eniştesi olduğunu söylüyor. Sözde emlakçı kadınla sözde ev sahibi telefonda sürekli irtibat halinde. Müvekkilin, sözde evin gerçek sahibiyle hiçbir şekilde konuşma, görüşme, tanışma şansı bulunmuyor. Bu kadın sözde evin gerçek sahibinin kendisine iki tane IBAN attığını, birinin tapu maliki sözde polis memurunun olduğunu diğerinin başka bir dördüncü şahsa ait olduğunu, ödemelerin bu IBAN'lara yapılması gerektiğini söylüyor. Müvekkil de ‘Ben beceremem o kadarını' diyor. Sonra tapu dairesinin içerisinde kameraların önünde şahitlerin huzurunda emlakçı olduğunu iddia eden kadın ve sözde polis memuru olan tapu maliki müvekkilin telefonunu alarak tapu malikinin hesabına 500 bin lira, emlak beyan değeri, geri kalan tutar 1 milyon 600 bin lirayı ise sözde evin gerçek sahibinin attığı dördüncü şahsa ait IBAN'a gönderiyorlar. Gönderdikten sonra müvekkilin telefonunu müvekkile teslim ediyorlar. Hemen akabinde de işlem sırası bizimkilere geldiğinde sözde polis memuru olan tapu maliki bir anda tutum ve ağız değiştirerek, IBAN'ına para gelmediğini, bu sözde evin gerçek sahibini tanımadığını, akrabası olmadığını, dolayısıyla imza atmayacağını söylüyor. Müvekkil de şaşkınlıkla olayları izlemekle kalıyor. Ardından karakola gidip suç duyurusunda bulunuyor”.
Dolandırıcılar 4 ila 10 arasında hapis cezası istemiyle yargılanacak. Ayrıca suçları sabit görüldüğünde, sağladıkları menfaatin en az iki katı ceza ödeyecekler.