İnsan yaşamını bu denli etkileyen bu sağlık problemi hakkında alanında uzman doktorların vereceği cevaplara öncelik verdik.

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji bölümünden Dr. Tarık İnci ile inme aşamalarını, tedavi yöntemini, kullanılması gereken ilaçların pahalılığına değindik. Dr. İnci, "Son yıllarda döviz kurundaki yükseklik ve damar içi pıhtı açıcı tedavileri üreten merkezlerin kapasitesi nedeniyle tedavileri tedarik etmekte zorlandığımızı söyleyebilirim." ifadelerini kullanarak sorularımıza cevap verdi.

Dr. Tarık İnci

"Tıbbi tanım olarak inme, beynin dolaşımsal nedenlere bağlı gelişen ani hasarını ifade ediyor. Beynin, ihtiyacı olan kan dolaşımını alamadığında hastaya neler oluyor? Bu süreçte hasta hangi süreçlerden geçiyor?" sorumuza Doktor Enes Tarık İnci, "İnme; iskemik(pıhtı sonucu) ve hemorajik(kanama) olarak iki gruba ayrılır.

İskemik inme beyin, omurilik veya göze yeterli kan sağlanamadığında ortaya çıkan kalıcı hücre ölümüdür. Beyine yeterli kan sağlanamadığında ilk olarak penumbra(latin kökenli bir sözcük, yarı gölge manasında) dokusu oluşur. Bu alanın önemi acil tedavilerle beyin dokusundaki hasarın geri döndürülebilir olmasıdır.

Dakikalar ve saatler geçtikçe penumbra dokusu kendisini iskemik çekirdek dediğimiz kalıcı, tedaviyle geri döndürülemeyen bir alana bırakır. İskemik inme geçiren bir hasta bir dakikada yaklaşık iki milyon nöron kaybetmektedir. Bu sağlıklı bir insanın ortalama 3.6 yılda kaybedeceği nöron sayısıdır.

Hasta ve hasta yakınlarının inme belirtilerinin farkında olması, inme durumunda vakit kaybetmeden 112 aracılığıyla acil servise başvurmaları kaybedilen nöron sayısını azaltacak ve hastaların klinik sonlanımını iyileştirecektir.

Maalesef inme hastalarının çoğu acil servise semptom başlangıcından saatler, günler sonra başvurmakta ve gerekli acil tedavi şansını yitirmektedir. Bu konuda kamuoyunu aydınlatmak adına bir vesile olduğum için sizlere çok teşekkür ederim." ifadelerini kullandı.

İnmenin hastada uyandırdığı felç belirtileri nelerdir?

İnme belirtileri ani başlangıçlıdır, beyinde kan dolaşımının yetersiz olduğu alanlara göre belirtiler farklılık gösterebilir. Sıklıkla vücudun ya da yüzün bir yarısında ani başlayan güçsüzlük veya his kaybı, konuşamama, anlamsız konuşma, kelimeleri yuvarlayamama, görme kaybı, çift görme, dengesizlik, baş dönmesi ve bilinç kaybıdır.

Belirtiler dalgalanma gösterebilir, hastaların başlangıçta hafif belirtileri varken zaman geçtikçe ciddi sakatlık düzeyinde belirtiler gelişebilir. Hastalar belirtiler ilk başladığında en yakın acil servise başvurmalıdır. Ayrıca belirtiler kalıcı olabileceği gibi saniyeler, dakikalar veya saatler sürüp bazen kendiliğinden de geçebilir. Belirtilerin gelip geçici olması acil olmadığı anlamına gelmemektedir. Bu gruptaki hastaların da en yakın acil servise başvurmaları elzemdir.

İnme Tedavisi

İnme başlangıcının hemen sonrasında başvuran uygun hastalar için damar içine verilen pıhtı açıcı tedaviler ve beyin anjiosu yapılarak pıhtı çekilmesi gibi tedaviler bulunmaktadır. Bu tedaviler genel olarak inme başlangıcından sonraki ilk 6 saatte yapılmaktadır.

Fakat hastanın semptomları ve felç durumuna göre seçilen hastalara bu tedaviler uygulanmaktadır. Çünkü pıhtı açıcı tedavilerin düşük oranda olsa da kanama, alerji gibi etkileri de vardır. Bu acil pıhtı açıcı tedavilerin dışında öncelikle hastada pıhtıya neden olacak durumlar araştırılır.

Birtakım kan tetkikleri, beyin ve boyun damar görüntülemesi, ekokardiyografi (kalp ultrasonografisi) gibi testler sonucunda uygun kan sulandırıcı tedaviler verilir. Genel yaklaşım tedavinin hasta bazlı olması, her hastaya bireysel düzeyde karar verilmesidir.

Çoğunlukla hangi yaş aralığı olan hastalarda görülmektedir? Sebepleri nelerdir?

Genellikle yaşlı hastalarda inme görülme olasılığı daha yüksektir. Yaşlanmayla beraber inme riskinde artış söz konusu. 65 yaş üzeri hastalar inme sıklığı daha genç hastalara göre daha fazla. Fakat bebeklik döneminden yaşlılığa kadar tüm yaşlarda inme görülebilir.

En sık sebepleri kalp ritim bozukluğu, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, diyabet, hipertansiyon, yapısal kalp hastalıkları, kan yağlarında yükseklik, kan hastalıkları, kanser, tütün ürünleri ve uyarıcı madde kullanımı, alkol kötüye kullanımı, uyku apnesi ve genetik nedenlerdir.

İnme geçiren hastalar bu hastalıklar için geniş bir araştırmaya tabii tutulur. Araştırma sonucunda inmeye neden olan hastalıklar da tedavi edilir. Eşlik eden hastalıklar için ilaç kullanımı, düzenli hekim kontrolü, sigara ve alkol kullanımının bırakılması, sağlıklı beslenme, egzersiz ve yeterli uyku ile inme riski azalmaktadır. 

Hasta felç geçirdiğinde ilaçları tedarik edebiliyor musunuz? Bu ilaçlara kolaylıkla ulaşamıyorsanız bunun nedenleri nedir?

Son yıllarda döviz kurundaki yükseklik ve damar içi pıhtı açıcı tedavileri üreten merkezlerin kapasitesi nedeniyle tedavileri tedarik etmekte zorlandığımızı söyleyebilirim.

Fakat çalıştığım merkezden örnek vermem gerekirse herhangi bir hastanın bu nedenlerle tedavi alamadığı olmadı. Ankara’da diğer hastaneler ve diğer illerdeki hastanelerde çalışan hekim arkadaşlarımızla konuştuğumuzda bu durumun ülke genelinde bir sorun olduğunu söyleyebilirim.

Ülkemiz inme konusunda son yıllardaki gelişmeleri yakından takip eden, gerekli tüm tedavilerin yapılabildiği, teknolojik yeniliklere açık bir uluslararası bir merkez.

Bu konuda hekim arkadaşlarımızın ve sağlık çalışanlarımızın özverili çalışmalarını göz ardı edemeyiz. Onlara da buradan teşekkürlerimi iletiyorum. Merve Hanım size ve ekibinize de benimle bu röportajı gerçekleştirdiğiniz için teşekkürlerimi sunuyorum.

Haber: Merve Şişman