"Doom Spender," ekonomik belirsizliklerin ve kötü haberlerin gölgesinde, geleceğe dair karamsarlığa kapılan bireylerin, sahip oldukları maddi kaynakları tüketme hızıyla yaptıkları kontrolsüz harcamaları ifade ediyor. Bu kavram, aslında bir paradoksu içeriyor: Gelecekte finansal düzensizlik veya kriz bekleyen insanlar, tasarruf yapmak yerine, sürekli alışveriş yaparak mevcut ekonomik streslerini yatıştırmaya çalışıyor.
"ÖNÜMÜZDEKİ AYI GÖRECEK MİYİZ?"
Türkiye'de bu davranış biçimi, ekonomik sıkıntılara rağmen özellikle alışveriş merkezleri (AVM) ve kafelerde kendini gösteriyor. Günün her saatinde dolu olan kafe ve restoranlar, tüketim çılgınlığının adeta bir aynası. Güncel ekonomik verilere göre, kredi kartı harcamaları ve bireysel borçlanma oranlarında da göze çarpan bir artış yaşanıyor.
Birçok kişi, "Önümüzdeki ayı görecek miyiz?" sorusunun belirsizliğiyle, bugünü yaşama kaygısına kapılmış durumda. Yüksek enflasyon ve artan fiyatlar, bir yandan görünür bir tehdit oluştururken, diğer yandan "nasılsa paranın değeri düşüyor" mantığıyla kontrolsüz tüketim davranışlarını tetikliyor.
"ANI YAŞA" SENDROMU
Uzmanlar, bu tüketim çılgınlığının arkasında yatan psikolojik etmenlere dikkat çekiyor. Küresel ısınma, pandemiler ve ekonomik kriz gibi endişe verici olayların insanları "Anı yaşa" felsefesine ittiği belirtiliyor. Sosyal medyada görülen "Keyfine bak, yarın belki de yok" tarzında paylaşımlar, bu davranışı daha da pekiştiriyor.
Türkiye'de ise bu durum, özellikle genç nüfusta daha belirgin. Ekonomik olarak geleceklerinden umutsuz olan gençler, biriktirmek yerine kazançlarını anında harcamayı tercih ediyor. Bu, hem bireysel hem de toplumsal açıdan uzun vadeli sorunları da beraberinde getiriyor.
DOOM SPENDER OLMAK SADECE BİREYİN SUÇU MU?
Bu "Doom Spender" davranışını sadece bireylerin sorunu olarak görmek yetersiz olur. Ekonomik sistemin yapısal sorunları, tüketimi teşvike dayalı ekonomik modeller ve kültürel etkiler de bu davranışın temel sebepleri arasında. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, ekonomik belirsizliklerle başa çıkma yollarının tüketim üzerinden aranması, uzun vadede ekonomik dengelere ciddi zararlar verebilir.
ÇÖZÜM VAR MI?
Uzmanlar, "Doom Spender" davranışını azaltmanın yolunun daha bilinçli bir finansal eğitimden geçtiğini vurguluyor. Aynı zamanda bireylerin geleceğe dair umutlarını canlandıracak sosyal ve ekonomik politikaların önemi de ortada. Anı yaşamak önemli, ancak geleceğe dair plan yapmadan yaşamın maliyetini herkes hissedebilir.
Doom Spender olgusu, modern çağın ekonomik ve psikolojik çıkmazlarını gözler önüne seriyor. Türkiye'nin AVM'lerdeki hareketli tabloları ve kafelerdeki kalabalıklar, bu gerçeğin adeta bir yansıması. Peki, siz bugün alışveriş yaparken bu kavramı düşünüyor musunuz?