Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun aralarında bulunduğu 4 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını talep eden fezlekeler Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) ulaştı.
Meclis'e sunulan fezlekeler, Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden oluşan Karma Komisyon'a havale edildi.
DOKUNULMAZLIK SÜRECİ YASAL OLARAK NASIL İŞLİYOR?
Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması veya ertelenmesine yönelik yasal prosedür şöyle işliyor:
1- Cumhurbaşkanlığı Tezkeresiyle Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması talebi TBMM Başkanlığı'na iletildikten sonra, ilgili fezleke Karma Komisyon'a sevk edilir.
2- Karma Komisyon, gündemini oluşturur ve yasama dokunulmazlığı dosyalarının incelenmesi için bir Hazırlık Komitesi kurar.
3- Hazırlık Komitesi, en fazla 1 ay içinde raporunu Karma Komisyon'a sunar.
4- Karma Komisyon, Hazırlık Komitesi raporunu görüşerek karar verir. Dokunulmazlığın kaldırılması veya ertelenmesine dair kararını alır.
5- Dokunulmazlığın kaldırılması istenen milletvekili, bu süreçte Hazırlık Komitesi, Karma Komisyon ve TBMM Genel Kurulu'nda yazılı veya sözlü olarak savunma yapabilir. Ayrıca, başka bir milletvekiline kendisini savunma hakkı tanınır.
6- Karma Komisyon raporu doğrudan TBMM Genel Kurulu'na sunulur.
7- TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeler yapılır ve Karma Komisyon raporu oylamaya sunulur.
8- Genel Kurul'da kabul edilmesi durumunda, milletvekilinin dokunulmazlığı ilgili dosya için kaldırılmış olur.
9- TBMM Başkanlığı, dokunulmazlığı kaldırılan milletvekili hakkında gerekli işlemleri yapmak üzere dosyayı Adalet Bakanlığına ileterek süreci tamamlar.
NE OLMUŞTU?
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TV100 televizyonunda yayınlanan bir programa telefonla katılarak Türk Silahlı Kuvvetleri'ni eleştiren açıklamalarda bulunmuştu. Tanrıkulu'nun programda dile getirdiği görüşler, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" ve "Devletin askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılama" suçlamalarıyla bir fezlekenin hazırlanmasına yol açmıştı. Tanrıkulu, TSK'nın 12 Eylül darbesine ve 15 Temmuz darbe girişimine de atıfta bulunarak, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tarihindeki bazı olayları eleştirmiş ve askeri güçle ilişkilendirilen şüpheli durumların açıklığa kavuşturulmasını savunmuştu.