Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı ve eski Genel Müdür Nejat Birecik’in yaptığı açıklamalara karşı, Başar şu ifadeleri kullandı: “Tamer Karadağlı ve Nejat Birecik’in söyledikleri doğru değilse yargılanmaları gerekir. İkisi de Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü olabilecek kişiler değiller, çünkü kurumu tanımıyorlar ve dinamiklerine hakim değiller. Yüzeysel, ancak can sıkıcı açıklamalar yapıyorlar."
DurakMedya’da yer alan habere göre, Başar, Tamer Karadağlı'nın tiyatrocuların "Lale Devri yaşadığı" yönündeki açıklamasına da tepki gösterdi: “Tamer, Osmanlı'nın savaşlarda kaybedip sefahate düştüğü dönemle Devlet Tiyatrosu’nu benzetti. Eğer böyle bir durum varsa, bugüne kadarki yöneticilerin de yargılanması gerekir. Aksi halde, Karadağlı'nın bu suçlamalarının yanına kalmaması gerekir.”
Nejat Birecik'in "Kurumu CIA yönetiyor" iddiasına da dikkat çeken Başar, “Eğer böyle bir şey varsa, bugüne kadar görevde bulunan yöneticilerin casusluktan hapis cezası alması gerekir. Öyle değilse bu açıklamaların ciddiyetle incelenmesi şarttır” dedi.
Başar, ayrıca tiyatro camiasında politik ilişkiler ve kişisel menfaatlerle hareket edenlere de sert eleştiriler yöneltti: “Bir rol ya da görev için yöneticilerin etrafında pervane olanlar, farklı düşünenlere baskı yapanlar, tiyatroyu kendi çıkarları için kullananlar da bu durumda sorumludur. Bugün sanatçıların ve Devlet Tiyatrosu’nun bu hale gelmesinde onların da büyük payı var."
Son olarak, Başar kendi sanat kariyerine dair de şu ifadeleri kullandı: “Ben bu kurumun içinde doğdum. En büyük sanatçılarla büyüdüm. Yıllar boyu bu kuruma emek verdim ve hep doğru bildiğim yolda yürüdüm. Ne maaşı, ne ikramiyeyi düşündüm. Ancak bugün gelinen noktada, bu büyük sözlerin ortada kalmaması için hepimizin yüzleşmesi gereken bir gerçek var.”
Kemal Başar'ın bu sert açıklamaları, Devlet Tiyatroları üzerindeki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Karadağlı ve Birecik’ten konuya dair henüz bir yanıt gelmedi.