Gündem

“Devanası sendromu”... Yanan Los Angeles değil, Amerikan egosu!

Dünyanın en süper gücü, en güçlü ve büyük ülkesi ABD, Los Angeles’taki yangını günlerdir söndüremiyor. Acziyet görüntüsü sırıtır hale geldi. Görünen o ki, tarihin çöplüğünde yerini almış sayısız büyük devlet gibi ABD’yi de “devanası sendromu” tüm organlarıyla birlikte sarmış. Bu sendrom çaresiz bir hastalıktır.

Abone Ol

Masalları bilirsiniz.. sevmeyenimiz çok azdır. Orada devler, devanaları vardır. Herkesi yakalayıp tek lokmada yerler. Herkes sürekli dev, devanası korkusuyla yaşar. 

Ancak, masalseverler yine iyi bilir ki, o korkunç devlerin, devanalarının mutlaka bir ya da birkaç zayıf yanı, yumuşak karnı vardır ve masalın kahramanı, bu zayıf tarafı bilip/bulup devi, devanasını alt eder ya da öldürür. 

“O dediğin masallarda olur; gerçek hayatta olmaz” demeye kalkmayın hemen. Masallar gerçek hayatın şifreleridir, farklı kurgularla anlatımıdır. 

Son yıllarda “masal devlerinin” balonlarının gerçek hayatta sönüşüne tanıklık ediyoruz. “İki günde Ukrayna’yı yutar” denen süpergüç Rusya’nın, bataklıkta 3 yıldır debelendiğine hepimiz tanığız.

Düne kadar dünyanın en güçlü, en gelişmiş, en zengin birkaç ülkesi içinde sayılan Fransa’nın toplumsal, siyasal ve ekonomik kaos içinde bilinmeze yuvarlanışını, artık eskisi gibi sömüremediği Afrika’nın küçücük ülkelerinden bile tekme tokat kovuluşunu hem ibretle hem umut ve sevinçle izliyoruz.

TİKTOK KONFÜÇYÜS’E KARŞI

Konfüçyüs ilkelerinin itaatkâr ve kalabalık bir sürü olarak binlerce yıldır “tuttuğu”, gönüllü devlet köleleri haline getirdiği devasa Çin halkı, yaklaşık 2600 yıl sonra yeni bir “aydınlanma” biçimiyle tanıştı: TikTok!

Devlet işleyişiyle, ekonomisiyle, toplumsal katmanlarıyla Çin’i Çin yapan o uysal ve fedakâr halk, artık kendi varlığını her yönüyle keşfediyor. Görünen o ki, çok sürmez, üç vakte kadar, Çin’i Çin yapan o büyük kitle, Çin’in feci akıbetini belirlemede kilit haline de gelecek. Çünkü Çin halkı artık Konfüçyüs’ün; “Devlete karşı uysal ve fedakâr ol” felsefesinin yerine, TikTok’un; “İsyankâr ol, sadece kendini düşün, canın ne istiyorsa o anda yap” şeklindeki öğretisini benimsemeye başladı. Çin TikTok ve türevlerini hemen bugün kapatsa bile, virüs bir kere bulaştı…

Bunun Çin için felaket düzeyindeki sonuçlarını pek yakında görürüz. Yani kısaca, Doğu’daki büyük devin yumuşak karnı ve yıkımı yine kendi halkıdır. 
Büyük ya da kendini büyük sanan başka ülkeler için de bu aralar İbn Haldun kuralı üç yıl erken, beş yıl geç de olsa işlemeye başladı; bunu hep birlikte görüyoruz.

AMERİKA VE “DEVANASI SENDROMU”

Gelelim yanmakta olan Amerika’ya… Devletler tarihinde “devlerin” sonunu kendi gücüne, yapılanmasına, işleyişine ve dokunulmazlığına aşırı güveni getirmiştir hep. Yer yer “kanıtlamalarla” ortaya çıkan/konan bir güvendir bu. 

ABD uzun yıllardır kendini her bakımdan dünyanın tek gücü, tek “efendisi”, en büyüğü olarak görüyor. Bunda da çok bakımlardan haklılık gerekçesi var elbet. Ama bu kendini en büyük, en güçlü görme, kendi içinde bir yok oluşun nüvelerini, şifrelerini de barındırıyor.

Rüzgâr etkisidir, su eksikliğidir, şudur, budur.. o güncel ve geçici etkenleri geçiyoruz; günlerdir yanan aslında Los Angeles değil, orada yanan, “devanası sendromu”nun ilk ortaya çıkan belirtisi olan kibirdir, egodur.

Bu yangın, Amerikan rüyasını getiren kurum ve kuruluşların, anlayışların, yapıların sanıldığı gibi/kadar ideal, mükemmel ve sarsılmaz, yıkılmaz olmadığını kanıtladı. ABD bugün itibarıyla, en az Rusya’nın Ukrayna’da battığı kadar batmıştır Los Angeles ormanlıklarına. Yanıp çırılçıplak kalan Los Angeles dağları; korkutulmuş, ürkütülmüş, sindirilmiş çoğu dünya sakinlerinin söyleyemediğini söylemekte ve; “Kral çıplak!” diye haykırmaktadır. 

ABD’nin bir yangın karşısındaki çaresizliği, beceriksizliği, dramı, kaosu “devanası sendromu”nun bir sonucu olmakla birlikte, bu sendromun başka sonuçlarının da üç vakte kadar görünür hale geleceğinin ipuçlarını vermektedir. 

Küçük, hatta orta boy bir ülkede böyle bir yangın çok “normal” karşılanabilir ama ABD gibi bir “her bakımdan süper güç” ülke imajına sahip devin bu kadar zavallı, bu denli çaresiz ve beceriksiz kalışı, dünya halklarının zihninde; “Demek ki gösterildiği gibi değil, demek ki zayıf karınları varmış” ışıltısına yol açtı. 

Biraz iddialı ve abartılı gibi gelebilir ancak, tıpkı Rusya’nın yenilmez süper güç imajını silip süpüren Ukrayna savaşı gibi, Los Angeles yangını da Amerikan rüyasının sonu olmasının yanında, devanası sendromunun bu ülkeyi yemeye başladığının da işaretidir.