Gündem

Dervişoğlu’ndan Bahçeli’ye “kılıç hakkı” yanıtı!

İYİ Parti lideri Dervişoğlu, “Sayın Bahçeli'ye cevap vermiyorum. Sayın Bahçeli bir tarafta konuşacak ve ben öbür tarafta Türk milletinin dertlerini konuşacağım. Ama kılıç hakkının ne olduğunu öğrenmesini tavsiye ediyorum” dedi.

Abone Ol

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Dervişoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle

“Bunlar miting meydanlarında milli ve manevi değerlerimizi sömürmekten kaçınmayanlardır. Dini siyasi malzeme yapmaktan bile çekinmeyenlerdir. Şehit tabutunu kürsü yaparak, cenazede propaganda yapan yine bunlardır. Katil terörist başını meclise getirme cüretini, milletten esirgedikleri umudu o katile bir hak olarak vermeyi düşünen ve bunu da devlet aklı kaplamasıyla dolaşıma sokan, elbette yine bu iktidar ve ortaklarıdır. Vatanı, yasayı, örfü, töreyi, kutsal olan ne varsa tek adamlık uğruna paspas edip çiğneyenlerin banisi her zaman bunlardır.

“KİMSE ANLAMIYOR SANIYORLAR”

Okullara sabun koymaktan aciz bakanının, ne idüğü belirsiz vakıfları okullara sokması itiraz edenlere de laiklik, sivil toplum ve tarih dersi vermeye kalkışması da, bu yüksek imanlılar için niçin bir ahlak sorunu olsun ki?

Terörle mücadeleyi, terörle mücadele eden askeri, polisi kaale bile almadan “barış” diye bir laf dolaştırıyorlar. Bu kelimeyi onlara sarf ettiren suflör bile hallerine gülüyordur. “Kim kiminle savaşmıştır da şimdi barış yapılmaktadır” diye kimse anlamıyor sanıyorlar. Ama ben anlıyorum, Türk Milleti de anlamaktadır!

40 yılda, 50 bin kişinin kanlısı, katili olan PKK’nın ve elebaşı bebek katilinin adının meclis kürsülerinde, devlet dairelerinde kolayca zikredilebilmesini, bununla da kalmayarak, ona “beyefendi” diyebilen milletvekilleri türer hale geldiğini nasılsa kimse dert etmez diyorlar. Ama ben dert ediyorum, Türk Milleti de dert edinmektedir!

“BEN SORUYORUM, TÜRK DE MİLLETİ SORACAKTIR”

Dahası da var, kimse bu katilin silah bırakma çağrısını yaptığında, bunun bir af süreci gerektirdiğinin farkına varmaz diyorlar. Kimsenin Apo’ya ya da içerideki 5000 kişilik katil sürüsüne çıkartılacak affın bir genel affa evrileceğine, bu genel afla birlikte, hasbelkader, bu başıbozuk adalet sistemine takılan ne kadar cani, sapık ve katil varsa çıkacağını sorgulayacağına inanmıyorlar. Tam böyle bir zihni ve vicdani kaos sürecinde Bu çıkacaklara millet ve devlet düşmanı FETÖ üyelerinin de ekleneceğinin hesabını kimse bizden sormaz diyorlar! Ama ben soruyorum, Türk de Milleti soracaktır!

İlk 7 yıllarına sözde derin demokrasi ve sözde AB masallarıyla başladılar. Bunlar, kurbağa yerine koydukları Türk Milletini, kazana ve suya alıştırdıkları ilk yıllardı. İkinci 7 yıllarına ise “açılım tiyatrosu” ile başladılar. Kumpaslarla ordumuzu by-pass etmeye giriştiler. Ortakları Fetö ile giriştikleri kayıkçı kavgasının bedelini millete ödettiler, Fetönün tüm ajandasını ise satır satır hayata geçirdiler. Devleti, onu ele geçirmek için çökerttiler, tüm kurumları acze düşürdüler. Bu yolla da saray rejiminin temellerini attılar!

Nice cambazlar nice iplerde oynarken, olağanüstü hal yasalarını bize hal diye yutturdular, Türkiye nüfusunu yok etme planlarında adım adım ilerlediler. Üçüncü 7 yılları ise Cumhuriyeti her şeyiyle yok etmek aşamasıdır. Ulus devleti ve üniter yapısıyla, anayasasını, kuruluş ilke ve amaçlarını yok etmek aşamasıdır. Teröristbaşı ise bu yoldaki yeni ortaklarıdır. Düşük çözünürlüklü fotoğraf ayan beyan görülmektedir.

“SADECE ZAM VAR AĞIZLARINDA”

 Aylardır ekonominin E’sini ağızlarına alamıyorlar. Sadece zam var ağızlarında. O da maaş zammı değil, vergi zammı, yol, köprü zammı. Sahte zafer nutuklarını bu yüzden atıp duruyorlar. Kader deyip geç, şükredip yaşa diyorlar! Hakikatse ortada durmaktadır. Bu hepimizin hakikatidir. Senin hakikatindir! Pazarda başın eğik, çocuğuna karşı başın eğik, ev sahibine mahcup, vergi memuruna öfkelisin. Çünkü 7 yıldır süren değil, sürdürülen bir ekonomik cenderenin içindesin.

O eski beğenmedikleri Türkiye; 1979 krizini bir senede atlattı. 1994 krizi ise 8 ay sürdü. Arka arkaya 2 büyük deprem ve 2 büyük ekonomik krizle geçen 1999-2001 yılları bile İki yıl içerisinde atlatıldı. Bunlar, 22 yıldır iktidardalar ve son 7 yılın kesintisiz ekonomik krizle geçmiştir. Her zamda fakirleştin, her zamda daha da mahcup oldun. Mahcup oldukça, muhtaç olmanı istediler. Sadaka çarklarını senin üzerinden döndürmek istediler. Sanma ki sadece beceriksizlikler. Bu 7 yıllık cenderenin amacı seni köleleştirmek.

Aylarca Muğla kıyılarında gezen Yunan hücumbotlarına gık çıkartamayanlar, Trakya’da kapatılan Türk okullarını ağızlarına bile alamayanlar, Kıbrıs’ta aylardır olan bitene gözleri kapalı olanlar, Kıbrıs’ı kumar ve kara para dışında bir mesele olarak görmeyenler, işlerine geldiğinde “mavi vatan”, gelmediğinde “yok mu arttıran demeyi” diplomasi zannedenlerle ortaklık yapanlar, şimdi de 12 adadan bahsediyorlar. O kadar uçuklar ve o kadar şirazeden çıkmışlar ki artık Lozan düşmanlarıyla da aynı hizaya geldiklerinin idrakine varamıyorlar.”

Grup toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 'kılıç hakkı' açıklamasıyla ilgili konuştu.

Dervişoğlu, “Sayın Bahçeli'ye cevap vermiyorum. Sayın Bahçeli bir tarafta konuşacak ve ben öbür tarafta Türk milletinin dertlerini konuşacağım. Ama kılıç hakkının ne olduğunu öğrenmesini tavsiye ediyorum” diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nun 'kılıç hakkı' çıkışına dün Meclis’teki grup toplantısında yanıt veren Bahçeli, "Terörsüz Türkiye’nin doğuşundan rahatsız olan bazı döneklerin iki devletin, iki bayrağın iki dilin isteneceğini hezeyan komasına gire gire duyurmaları sadece ve sadece hamaset tiyatrosudur. Kılıç hakkının ne olduğunu bilmeden, bu hakkı diline dolayanların esas dert ettiği hakkın ‘cukka’ hakkı olduğunu bilmeyen mi vardır?" diye konuşmuştu.