Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde bir kafede yarı zamanlı çalışan 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Emine Kızılkaya, Adıyaman’daki depremde hayatını kaybetti. 7 ay boyunca yanında çalışan personelinin acı kaybıyla yıkılan işletme sahibi, kaybettiği personelinin fotoğrafını işletmesine astı.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nde (BEÜ) Çocuk Gelişimi Bölümü’nde öğrenim gören 23 yaşındaki Emine Kızılkaya, boş zamanlarında Kozlu ilçesinde Nejat Uludüz’ün işletmeciliğini yaptığı kafede yarı zamanlı olarak çalışmaya başladı. Genç kız; ailesinin yanına gittiği Adıyaman’da meydana gelen depremde enkaz altında kaldı. Kendisi, 4 kardeşi ve annesi enkaz altında kalarak hayatını kaybetti. Genç kızın babası ise enkazdan kendi imkanlarıyla kurtuldu.

Acı haberi alan kafe işletmecisi Nejat Uludüz büyük üzüntü yaşadı. İşletmeci Nejat Uludüz, Kızılkaya’nın anısını yaşatmak amacıyla fotoğrafını çıkartarak kafenin girişine astı. Uludüz’ün bu anlamlı hareketi yediden yetmişe herkesi duygulandırdı. Kafe işletmecisi Nejat Uludüz Emine’nin depreme nasıl yakalandığını ve kafede çalıştığı süreyi İhlas Haber Ajansı’na (İHA) anlattı.



‘Memleketine giderken hakkını helal et diye mesaj göndermiş’

Kafe işletmecisi Nejat Uludüz, Emine’nin gitmeden önce kendisine hakkını helal et dediğini söyleyerek, “Zaman zaman burada üniversite öğrencilerini çalıştırıyoruz. Yarı zamanlı olarak çalışıyorlar. Emine’de bunlardan bir tanesiydi. Bizim burada ailemiz çalışıyor genelde. Yengem kardeşim eşim falan. Dolayısıyla burada çalışanlarımız bizim evlatlarımız gibidir. Çocuklar bizimkilerle uyum sağlarlar. Emine de onlardan bir tanesiydi. 7-8 ay Emine burada çalıştı. Yani biraz içine kapalı bir kızdı. Buraya gelmişti. 7-8 ay burada çalıştı. Daha sonra babası falan işte 1-2 dersi kalmıştı. Ailesi bir akşam telefon etti, bizde buradayken, geldi morali bozuldu içeriye girdi falan. Babam illa ki benim dönmemi istiyor dedi. Beni de daha göndermezler dedi, bir ürktü telaşlandı. Bende göremedim onu gideceğinden haberimde yoktu. Ondan sonra gitmiş sonradan haberim oldu. Sonra buradaki çocuklar söyledi Nejat abi hakkını helal etsin dediler dedi. Kuzenlerine de aynısı söylemiş Nejat abiye söyleyin hakkını helal etsin demiş üzüldük” dedi.



‘Depremde kardeşleri birlikte vefat etmiş’

Depremde kardeşleri ile birlikte vefat ettiğini ifade eden Uludüz, “Sonra depremin birinci günü kuzenleri ile iletişime geçti. Onlarda deprem altında kaldığını ve uğratıldığını söylediler. Televizyonlarda gösterilen bir saat kulesi varyasyon gösterilen hemen onun karşısında oturuyorlarmış. Kardeşleri ile beraber deprem kaldığını öğrendik. Bir gün sonra da ölüm haberi geldi. Kardeşleri ile beraber vefat etmiş. Bir tek babası sağ çıkmış. Kendi imkanları uğraşıp çıkartmışlar. Üzüldük tabi ki burada çalışanlarımızla bağımız oluyor. Allah rahmet eylesin” diye konuştu.



‘Emine’yi burada herkes çok severdi’

Nejat Uludüz Emine Kızılkaya’yı herkesin çok sevdiğini söyleyerek, “Buradaki çalışanlarımız da çok severdi onu. Mutfakta ki beraber çalıştıkları arkadaşları. Burada emek verdi çalıştı bizle. Bizde burada yaşatabildiğimiz kadar yaşatalım. Kuzenleri arkadaşları geldi hep beraber burada oturduk Kur’an okuttuk. Arkadaşlarına bir şeyler dağıttık. Beraber çalıştığı arkadaşlar geldi, üniversiten arkadaşları geldi. Bir nebze olsun onu anabildiysek ne mutlu bize” diye konuştu.



‘Emine depreme uyanık yakalanmış’

Emine’nin depreme uyanık yakalandığını ifade eden Uludüz, “Bir kötü anısı da var. Emine deprem vaktine kadar uyanıkmış. Kuzeni ile telefonla konuşuyormuş. Mesajlaşıyormuş. Ve erkek kardeşi kucağında çıkartılmış. Demek ki kardeşini kucağına kapmış merdivenlere doğru onu kurtarmaya çalışmış. Raporlar da anında ölmüş. Kendinden çok kardeşini düşünmüş. Onu dışarıya çıkarmaya çalışmış. Kuzenlerinden duyuyoruz bunları.”

‘Şehir dışı olarak ilk defa Zonguldak’a gelmiş’

Kafe işletmecisi Nejat Uludüz, Emine’nin ilk defa şehir dışı olarak Zonguldak’a geldiğini belirterek, “Kuzenleri yaşıyor. Onlar Ankara’da yaşıyormuş. Depremden 1-2 saat sonra evde ne kadar malzeme varsa kazma kürek alarak oraya gidip kurtarmaya çalışmışlar. Kimseye ulaşamamışlar. Onlardan haberimiz oldu. 5 kardeşi annesi kendisi hayatını kaybetti. Bir babası kurtulmuş. Anlatmak zor tabi ki. Evladımız gibiydi o bizim. Ölünce çok üzüldük. Çok çekmiş. Mutlu bir yaşamı olmamış. Dışarıya çıkmamış. İlk defa Zonguldak’a gelmiş. Üniversite de 2 yıllık çocuk gelişimi okuyordu” diye konuştu.