MEB'den ilginç karar! Veliler sınıfta bırakacak MEB'den ilginç karar! Veliler sınıfta bırakacak

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Serinevler Kapalı Spor Salonu'nda AK Parti Adana 8. Olağan İl Kongresi'ne katıldı.

“İNŞALLAH EL ELE, OMUZ OMUZA 2028’E HAZIRLANACAĞIZ”

Yüreğir ilçesinde düzenlenecek kongre salonunun dışındaki partililere hitap eden Erdoğan, “Bugün Adana’nın havası aynen insanları kadar güzel. Sordum 18 derece dediler. Her taraf ne durumda ama sizin Allah’ınıza kurban. Sizlerle inşallah 2028’e çok daha farklı bir şekilde hazırlanacağız, inşallah bir trafik kazasına Adana’mızı kurban etmeyeceğiz. Özellikle hanım kardeşlerimden çok büyük gayret bekliyorum. İnşallah el ele, omuz omuza 2028’e hazırlanacağız” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kırmızı kart göstermesiyle ilgili de konuşan Erdoğan, daha sonra şunları söyledi:

“Birileri kırmızı kart göstermeye gayret ediyor. Bunlar pişpirik mi, poker mi oynuyor belli değil. Varsın onlar ona devam etsin. Bunlar orta hakemliği yapmadılar. Olsa olsa yan hakemlik görevi yapacaklar. Onların eline birer kırmızı kart tutuşturur yola devam ederiz. Benim 20 yıllık futbolculuk hayatım var. Hiç kırmızı kart görmedim. Ama bunlar bu işten anlamaz. Onlar daha öğrenecekler, hangi kart nerede ne zaman, nasıl gösterilir öğrenecekler. Bu millet AK Parti’ye 22 yıldır hiç kırmızı kart göstermedi. Bunlar ise kırmızı karttan kurtulamadı.”

Konuşmanın ardından Erdoğan kongre salonuna geçti.

“BİZİM BÜYÜK HEDEFLERİMİZ VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kongre salonundaki açıklamalarından öne çıkanlar ise şöyle:

Bizim büyük hedeflerimiz var değerli kardeşlerim. Bunun için gerekirse benliğimizi, nefsimizi ayaklar altına alacağız. Bunun için gerekirse gecemizi gündüzümüze katacağız. Bunun için gerekirse her türlü fedakarlıkta bulunacağız. Muhalefetin bizi çekmeye çalıştığı tuzaklara düşmeyecek, iş ve hizmet üretmeye, gönül siyasetiyle gönüller kazanmaya bakacağız. Milletin gönlüne gireni kimse oradan çıkaramaz. Unutmayın. Milletin gönlünden düşeni ise kimse kurtaramaz.

Unutmayınız. Bizim bu millete sadece şükran borcumuz değil. Aynı zamanda can borcumuz da var. Bu borcu ödemenin tek yolu ise eksiklerimizi tamamlayıp güçlü yönlerimizi tahkim ederek partimizi daha da büyütmektir. Ülkemize daha çok eserler, milletimize daha çok hizmetler kazandırmaktır.

Kart oyunlarıyla muhalefetçilik oynayanların içler acısı haline bakarak 'bu iş tamam' diyemeyiz. AK Parti'nin hiçbir mensubu sadece başkalarının zaaflarından medet umarak armut piş ağzıma düş mantığıyla hareket edemez.

KILIÇDAROĞLU’NA GÖNDERME: NE KAPISINI ÇALAN VAR NE YÜZÜNE BAKAN VAR

Biz ne yaptık? Mazluma kucak açtık. Garibin elinden tuttuk. Yetime kol kanat gerdik. Soframıza bir tabak da muhacirler için koyduk. Misafir berekettir, rahmettir inancıyla hareket ettik. Hatırlayın, biz mazluma, muhtaca, mağdura sahip çıkarken 14-28 Mayıs seçimlerinde karşımızdaki aday çıktı, bir seçim vaadi olarak hepsini geldikleri yere göndereceğiz dedi. Sağa sola etiket yapıştırarak Suriye’deki zulümden, işkenceden, katliamdan, terörden kaçıp ülkemize sığınan bu mazlumları hedef gösterdiler. Hitlervari yöntemlerle güya siyaset yaptılar. Peki sonuçta ne oldu? Milletimiz bu merhametsizliğe, bu vicdansızlığa, bu nefret siyasetine sandıkta gereken cevabı verdi. Sonra da partisi oturduğu koltuğu altından çekip aldı. Şimdi ne kapısını çalan var ne yüzüne bakan var. Türk siyasi tarihinin tozlu raflarında kötü bir hatıra olarak unutuldu.

GAZZE MESAJI

Suriye'den sonra Gazze'den de yüreklerimizdeki yangına su serpen müspet bir haber aldık. Bizim de yoğun gayret ve telkinlerimizde Filistin direniş hareketi Hamas ile İsrail arasında ateşkes için mutabakata varıldı. 15 ay sonra inşallah Gazze halkı bir nebze olsun rahat nefes alacak. Burada şunu söylemek gerekir. İsrail hükümeti 467 gündür uyguladığı soykırıma ve katliama rağmen Gazzeli kardeşlerimizin direniş iradesini kıramamıştır. Dikkatinizi çekiyorum. 363 kilometrekare büyüklüğünde bir alana hapsettikleri yaklaşık 2 milyon kardeşlerimizi aylarca bombaladılar. Çocukları öldürdüler, hastaneleri yerle bir ettiler. Okulları, camileri, kiliseleri enkaza çevirdiler. Doktorları, sağlık çalışanlarını, gazetecileri alçakça katlettiler. Gıda sırası bekleyen sivilleri vurdular, insani yardım malzemesi taşıyan kamyonları vurdular. Bebekleri açlığa mahkum ederek ölümlerini seyrettiler. Tam 467 gün boyunca her türlü zulmü, her türlü gaddarlığı ve vahşeti Gazze'de sergilediler. Ama Gazzeli kardeşlerimize diz çöktüremediler.

Editör: Yasin Paşalı