Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İletişim Başkanlığının düzenlediği Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi'ne bir video mesaj gönderdi. Erdoğan, insanların haber alma hakkını her şeyin üstünde tutan, hakikat odaklı yeni bir iletişim anlayışına ihtiyaç olduğunu belirterek "Türkiye İletişim Modeli, bu arayışımızın ürünüdür. Bu modelin gayesi, hakikat dairesi içerisinde demokrasi ve uluslararası hukuktan güç alan bir iletişim anlayışını hem savunmak hem de uygulamada tesis etmektir" dedi. Mesajında, "Belirsizlik çağında stratejik iletişim" temasıyla düzenlenen zirvenin hayırlara vesile olmasını dileyip zirvenin icrasında görev alan tüm kurum ve kuruluşları tebrik eden Erdoğan, dünyanın farklı ülkelerinden zirveye katılan misafirlere "Hoş geldiniz" dedi. Dijitalleşmeyle birlikte iletişim araçlarında ve haber kaynaklarında büyük dönüşümler gerçekleştiğine işaret eden Erdoğan, her yenilik gibi iletişim alanında yaşanan bu değişimin de beraberinde fırsatların yanı sıra çeşitli riskleri getirdiğini ifade etti. ''DİJİTAL TERÖR DEVLET GÜVENLİĞİNE TEHDİT'' Bilhassa sosyal medyanın günlük hayatta artan etkisi sebebiyle daha önce karşılaşmadıkları sorunlarla mücadele etmek zorunda kaldıklarını belirten Erdoğan, "Bilgi kirliliği ve dezenformasyon, içinde bulunduğumuz dönemin en fazla öne çıkan iki meydan okumasıdır. Türkiye'yle birlikte dünyanın pek çok ülkesinde yalan, iftira, çarpıtılmış haberler, sayısız insanın hayatını olumsuz yönde etkiliyor. Önü arkası araştırılmadan ortaya atılan ithamlar, kimi zaman telafisi mümkün olmayan zararlara yol açıyor. Dijital zorbalar, çocuklar başta olmak üzere toplumun korumasız kesimlerini tehdit ederken dijital faşizm, demokrasi ve özgürlüklere, dijital terör ise doğrudan devletin güvenliğine yönelik tehdit oluşturuyor" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletler arası gerilim ve rekabette de dijital mecraların bir psikolojik harekat unsuru olarak daha sık kullanılmaya başlandığını gördüklerini belirterek şunları kaydetti: "Türkiye gerek stratejik konumu gerek izlediği özgün politikalar gerekse bölgesel ve küresel meselelerde sergilediği ilkeli duruş nedeniyle dünyada üretilmiş ve maksatlı yalan habere en fazla maruz kalan ülkelerden biridir. DAEŞ, FETÖ ve PKK başta olmak üzere eli kanlı terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz haklı mücadele sırasında yaşanan iki yüzlülükler bu çarpıcı gerçeği defalarca ortaya koymuştur. Son olarak İstiklal Caddesi'ndeki terör eylemi sonrasında şahit olduğumuz kimi uluslararası basın kuruluşunun haber dili, adeta faillerin ekmeğine yağ sürmüştür. Objektif haber verme yerine Türkiye'yle hesaplaşmayı amaçlayan bu tür yaklaşımların artık terk edilmesi gerektiğini artık her fırsatta ve platformda ifade ediyoruz." Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsanların haber alma hakkını her şeyin üstünde tutan, hakikat odaklı yeni bir iletişim anlayışına ihtiyacımız var. Türkiye İletişim Modeli, bu arayışımızın ürünüdür. Bu modelin gayesi, hakikat dairesi içerisinde demokrasi ve uluslararası hukuktan güç alan bir iletişim anlayışını hem savunmak hem de uygulamada tesis etmektir. Nitekim ekim ayında yürürlüğe giren düzenlemeyle vatandaşlarımızın doğru ve tarafsız haber alma özgürlüğünü garanti eden adımlar attık. Yalanın ve çarpıtmanın iletişim kanallarını zehirlediği bir denklemde temiz ve açık iletişim anlayışından taviz vermeyeceğimizi bir kez daha gösterdi. Yaşadığımız her hadiseyle zamanlıca attığımız bu adımın ne kadar yerinde ve isabetli olduğuna şahitlik ediyoruz. Stratejik iletişimi de uluslararası iş birliğini geliştirecek önemli bir araç olarak değerlendiriyoruz." 2. Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi'nin karşılıklı fikir ve tecrübelerin paylaşılacağı bir platform olarak iletişim ekosistemine yeni bir soluk getirmesini temenni eden Erdoğan, zirvenin düzenlenmesinde emeği geçenleri kutladı.  

Kaynak: NTV