Seçimleri kaybeden CHP, yenilginin nedenleri ve gelecek seçimler için plan ve proje üretmek yerine yine mahalle yanarken saçlarını tarama derdinde… Dostlar; bu sıkıntının derin bir geçmişi olduğunu nedense göremiyoruz… Makarayı biraz geri sardığımızda CHP’nin Atatürk sonrası devrimci kimliğini yitirdiğini, çer-çöp mevzular bataklığında çırpındığını göremiyoruz. Bir partinin devrimci özelliğini, yani ülkeye yeni istikamet belirleme konusunda aşırı yetersiz kaldığı fikrime kim, nasıl itiraz edebilir…
İnönü, Ecevit, Baykal, Karayalçın, Altan Öymen ve son olarak Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP vizyonundan çıkma ülkenin ufkunu açacak ne bir yatırım önerisi, ne de bir proje sunduğunu duydunuz, gördünüz mü?
Çünkü, CHP bu ülkede kurgulanan iktidarlara yancılık etme partisine evrilmiştir, yazık!
CHP’NİN ÇAKTIĞI ÇİVİ YOK
Mesela Ecevit -ki başbakanlık makamında bulundu- ülkeye çaktığı tek bir çivisini kimseye gösteremezsiniz. Geldiği gibi giden bir isimdi Ecevit. Rakibi Süleyman Demirel ile mukayese etmeye kalkmayın sakın ha! Rezil rüsva olursunuz, vallahi!
O Demirel ki domates biber, kavun karpuz karşılığında Sovyetler Birliğine, İskenderun Demir Çelik Fabrikasını tek kuruş döviz harcamadan kurdurmuş bir liderdir. Ecevit, “Karaoğlan, Kıbrıs Fatihi” gibi sıfatlar yakıştırmak ise Beyaz Türk medyasının bize kazığıdır.
İMAMOĞLU VE ÇAPSIZLIĞI
Daha koltuğa oturur oturmaz Cumhurbaşkanlığına oynadığını tüm Türkiye’ye ilan etmesi politikadan zerre anlamadığının işaret fişeğiydi. Bu ülkede bu makamların halk ve parti mercilerince belirlenmediğini bilmeyecek kadar cahildi. Hal böyle olunca İBB Başkanlığı gibi bir makamın Türkiye’de Cumhurbaşkanlığından sonra geldiğini öğrenmesi de beklenemezdi… Ekrem Efendi, İBB gibi bir makamın fırsatlarını kullanmak yerine sürekli olarak boyunu aşan mevkilere gözünü dikti. Bu arada İstanbul’a bir beş yıl kaybettirdi. Görevi, İBB’ye Ak Partiye teslim etmekmiş gibi davranarak geride hem atatürkçü, hem de kronik muhalif kesimlerden kendisinden nefret eden bir küskünler grubu bıraktı.
Kibiri boyunu aşmış olsa gerek son hedefinin (yine politikayı bilmemekten kaynaklı olsa gerek) CHP Genel Başkanlığı olduğu ortaya çıktı. Bu ülkede hiçbir genel başkanın kurultayla değişmeyeceğini bilmeyecek kadar ham olduğunu bize gösterdi Sayın İmamoğlu… Haklı olarak Kılıçdaroğlu bu ismin üstünü çizmiş oldu.
Başarılı bir politikacıya sırrını sormuştum. Çok net ve kısa bir yanıt vermişti: Susmayı bilmek!
İBB İÇİN BÜLENT KERİMOĞLU SESLERİ
Kılıçdaroğlu’nun gönlünden geçen İBB adayının Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu olduğu yönünde bilgiler kulislerde konuşulmaya başlandı…
Kerimoğlu kimdir?
Kifayetsiz megalomanın tekidir!
Kendisini 2004 yerel seçimleri öncesinde tanışma fırsatım oldu. Çünkü Türk siyasi tarihi bir komedi adaylık ile baş başaydı. Bülent Kerimoğlu’nun babası 2004 Yerel Seçimlerinde DSP’den Esenyurt Belediye Başkanı adayıydı. Ama, ortada komik bir durum vardı. Seçim posterlerindeki kişi babası değil, Bülent Kerimoğlu’nun ta kendisiydi. İnanmayacaksınız, ama vallahi de öyleydi. Akşam Gazetesi bu zangoçluğu haber yapmış, haliyle Milliyet Gazetesi kent muhabiri olarak işin peşine düşmüştüm. Kerimoğlu ile DSP İl Başkanlığı binasında buluşmak için sözleştik. Kendisi bunu aynen şu sözleri söyledi: Evet resmi aday babam, ama gerçekte belediyeyi ben yöneteceğim. Bu nedenle afişlerde sadece benim görsellerim var, doğrudur!” diyerek vahim olayı teyit etmişti. Naçizane, “Nereden çıktı bu megaloman? Üstelik bir de operatör doktor!” dediğimi hatırlıyorum.
Haberi yapıp sisteme attım... Milliyet Yazı İşleri ekibi gülüp geçti, bu sakilliği yayınlanmaya değer bulmadı...O denli bir saçmalıkla karşı karşıyaydık yani...
İşin daha acısı, daha skandalı ise DSP’nin bu zangoçluğu kabullenmesiydi...
Eee tabi tabi!
Ecevit büyük devlet adamı, büyük siyasetçiydi…
Yersen!
BAKIRKÖY’DE ÇAKTIĞI BİR ÇİVİSİ YOK
Geldik mevzunun alt metnini doldurmaya. Bu şahıs neredeyse 10 yıldır Bakırköy’ü yönetemiyor. Kalmış geçtiğimiz gün İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na laf atmış ve satır arasında beceriksizlikle itham etmiş. “Biri lacivert, diğeri kahverengi! Birbirini beğenmiyor” diyesim geldi…
Bizim megaloman yapacak iş bulamamış olsa gerek 2016 tarihinde başkanlık binasının yenisine ihtiyaç duymuş. Hemen ihaleyi çıkmış -ki bilirsiniz bunlar ihaleleri çok, ama çook severler- hızla sonuçlandırmış.
Peki gelinen son durum nedir?
Ortada yeni bir belediye başkanlık binası hala yok!
Yani, yedi yılda bir inşaatı bitirmeyi becerememiş bizim gözde İBB adayımız…İBB’nin başına geldiğini düşünmek dahi istemiyorum. Bir Ekrem bize yetti Sayın Kılıçdaroğlu, acıyın bize!
Peki, peki bu inşaat için şimdiye kadar kaç yüz milyon harcamış dersiniz?
Sıkı durun: 18 milyon 199 bin dolar… Türk parası karşılığı: 490 milyon 463 bin TL…
BANA BİR KOLTUK YETMEZ
Kılıçdaroğlu’nun yeni gözdesinin icraatları bununla sınırlı kalamazdı ve devamı vardı. Şu yedi yılda bitirmeye beceremediği “yeni başkanlık binası için daha başka ne gibi güzellikleri vardı Kerimoğlu’nun” dedik ve araştırmaya devam ettik.
Kerimoğlu biraderimiz “eski eşyalar ile yeni bina yakışmaz” demiş olsa gerek mefruşat ihalesine çıkmayı ihmal etmemiş...
Ortada biten bir yapı yok, ama mefruşat ihalesi de olmazsa olmazıydı vizyon abidesi Kerimoğlu’nun… Bu alım için de battal bütçesinden 1 milyon 136 bin dolarlık ihale sonuçlandırmış. İhalenin tamamlanma süresi ise bir ay olarak bildirilmiş. Acelesi mi var bilmiyoruz, ama mobilya hazır, bina natamamdı oysa!
‘Bitmedi’ dediysek bir bildiğimiz vardı!
Bu mobilya kalemleri arasında başkan makamı boş geçilemezdi muhakkak...
Sayın başkan bir makam masası, beş makam konsolu gibi makul ihtiyaçlar duyarken aniden sirkatini arz eylemiş. Bir makam koltuğu yetmemiş olsa gerek, İdari Şartnameye altı koltuk istediği ilave ettirmiş... Bir makam koltuğunu anladık da altı makam koltuğunun gereğini çözemedik; yine maşallah!
Absürd başka ihale kalemleri var mıydı derseniz olmaz mı?
İhale kalemlerinde 36 adet Başkan Yardımcısı makam masası ile 37 adet Başkan Yardımcısı çalışma koltuğu da dikkatimizi çekti. Artık, “kaç başkan yardımcısı var” gibi komik sorular sormayın! Türkişi ihaleler maalesef böyle beyler! Hadi söyleyeyim: altı başkan Yardımcısı bulunmakta.
Ne diyelim ki?
Sayın Kılıçdaroğlu yine muhteşem bir insan keşfinde bulunmuş, yine bizi mutlu etmiş!
Eee, darbe gecesini Kerimoğlu'nun evinde geçirecek kadar bir ilişki söz konusu olan..
Ekmeleddin İhsanoğlu gibi bir değer keşfini yapan efsanevi lider Kılıçdaroğlu’ndan daha ne beklerdiniz ki?