Gündem

CHP kaynıyor… Tüzük kurultayı ‘tüzük çalıştayı’na dönüşür mü?

CHP’de Genel Başkan Özgür Özel’in Eylül’ün ilk haftasında toplamayı planladığı tüzük kurultayının Kılıçdaroğlu taraftarlarınca seçimli kurultaya çevrilebileceği duyumları, Özel ve İmamoğlu ekibi için tehlike çanlarını çaldırdı. Bu kurultay tehlike çanlarını çaldırınca tepkiler de artmaya başladı. İtirazları dikkate alan genel merkez kadrosu, tüzük kurultayı yerine “tüzük çalıştayı” planını gündeme aldı.

Abone Ol

ÜNSAL ERGEL / ANKARA

Son yerel seçimden birinci sırayı alarak çıkan CHP’de dengeler sürekli değişiyor. Parti içindeki hareketlilikle Özel, Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu ayrı birer güç odağı/noktası olarak dengeleri kendi lehine çevirmeye çalışıyor. 
Bu arada CHP’de son kurultayın rövanşını almak isteyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun ekibi, Genel Başkan Özgür Özel’in Eylül ayının ilk haftasında toplanacağını duyurduğu tüzük kurultayını delege baskısıyla seçimli kurultaya çevirmeyi planlıyor.
Ancak kulislere yansıyan yeni bilgiye göre, Özel’in bu talebi kurmaylarınca kurultay yerine “tüzük çalıştayı” şeklinde formüle edilmeye çalışılıyor. Genel Merkez kurmayları, bu formül ile Kılıçdaroğlu ekibinin planlarını boşa düşürmeyi umuyor.
CHP Genel Merkezi’nden aldığımız bilgiye göre, Eylül ayının ilk haftasında toplanacağı açıklanan tüzük kurultayının “parti içi hesaplaşmalara sahne olacağını ve bu durumun partiyi yıpratacağını” savunan parti yöneticileri kurultayın toplanmasına karşı çıkıyorlar.

Teşkilatlar istemiyor…

Tüzük kurultayına il ve ilçe örgütlerinin de özellikle “ön seçim şartı” dolayısıyla karşı çıktıkları ifade edildi. Ön seçimleri belediye başkanlarının, akrabalık ve para ilişkilerinin etkileyeceğini düşünen örgütlerin tüzük kurultayının toplanmasını karşı çıktıkları, bu görüşlerini bir şekilde kamuoyuna açıklamayı planladıkları iddia edildi.

Milletvekilleri de istemiyor

Özel’e yakın milletvekilleri de tüzük kurultayının toplanmasına karşı çıkarken, mevcut tüzüğün yeterli olduğunun altını çizerek, ön seçim dahil pek çok demokratik yönteme olanak sağladığını da vurguluyorlar.

Ve Ekrem İmamoğlu.. o da istemiyor

CHP’de tüzük kurultayına karşı çıkan isimlerin arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu kulislere yansıyor. Bu iddiayı dile getirenlere göre, ön seçim ve dönem sınırı getirilmesi durumunda İmamoğlu CHP içindeki etkisini tamamen yitirebilir. 
Tüzük kurultayında, cumhurbaşkanı adayının da parti üyeleri tarafından belirlenmesi kararı alınırsa, CHP üyelerinin İmamoğlu’nu aday göstermeme ihtimali ortaya çıkabilir. İmamoğlu ve ekibi bu ihtimali göze almak istemediği için tüzük kurultayına karşı çıktıkları iddia ediliyor.

Tüzük çalıştayı

CHP Genel Merkezi’nin, tüzük kurultayının parti içi muhalefetin güç gösterisine dönüşmesi ve seçimli kurultay taleplerinden çekindiği, bu nedenle de Eylül ayında ilk haftası yapılacak toplantının “tüzük çalıştayı” olarak organize edileceği de dile getirilen iddialar arasında.

Kurultay çağrısına bahane olur!

CHP kaynaklarına göre, Genel Başkan Özel’in söz vermesine rağmen çeşitli gerekçelerle ertelenen tüzük kurultayının yapılmaması durumunda parti içi muhalefet harekete geçerek olağanüstü kurultay çağrısı yapacak. CHP tüzüğüne göre, delegelerin beşte birinin (240) imzasıyla olağanüstü kurultay çağrısı yapılabiliyor. Kurultayın genel başkan ve parti meclisi seçimli gündemle çalışması için de delegelerin salt çoğunluğunun (601) imzasına ihtiyaç var.
Bu noktada kritik iddia şu: Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın delegelerin sayısının olağanüstü kurultay için yeterli olduğu öne sürülüyor.

Tanju Özcan krizi

CHP MYK’nın, Kılıçdaroğlu ile sosyal medya üzerinden ağır ifadelerle tartışmaya giren Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ı “kınama cezası” talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk etmesi kararı CHP milletvekillerini rahatsız etti. 
Daha önce CHP’den iki kere uzaklaştırılan Tanju Özcan’ın affedilmesi ve MYK’nın kınama talebinin Kılıçdaroğlu’na “tepki kararları” olduğunu değerlendiren bazı milletvekilleri, Özcan’ın CHP’den ihraç edilmesini istiyor.
Bazı milletvekilleri ise Yüksek Disiplin Kurulu’nun MYK’nın talebine uymak zorunda olmadığını ve önüne gelen kınama talebini ihraç kararına çevirebileceğini öne sürüyor.