Kılıçdaroğlu, şehir merkezindeki bir restoranda düzenlenen partisinin grup toplantısına katıldı. CHP'ye yeni katılanlara rozet takan Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, defalarca partiye katılım çağrısında bulunduğunu belirterek çünkü Türkiye'nin mevcut koşullarının iyi olmadığını savundu. Herkesin, her vatanseverin kafasında soru işaretleri olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Hepimiz düşünüyoruz, 'Ne olacak bu memleketin hali?' diye. Bu memleketin hali güzel olacak. Beraber olursak, birlikte olursak, birlikte mücadele edersek, seçimlerde sandığa gidersek, oyumuzu kullanırsak, oyumuzu kullanırken vicdanımızın sesini dinlersek bu memlekette her şey düzelir, her şey güzel olur. Benim amacım, benim hedefim bu. Beraber yaşamak, birlikte yaşamak, birlikte mücadele etmek. Sadece bir avuç insan için değil, 85 milyon insan için mücadele etmek." diye konuştu. Kılıçdaroğlu, 25 Ağustos'ta Afyon'a gittiğini, 26 Ağustos'ta da Kocatepe'ye 14 kilometrelik yolu yürüyerek çıktığını anlatarak "Sabahın 5'inde Kocatepe'den Afyon Ovası'na baktım. Tam 100 yıl önce o tepeden insanlar bu ülkenin bayrağı ve vatanı için mücadele ettiler ve hayatlarını verdiler. Onlara dualarımızı gönderdik, onlara minnet duygularımızı ifade ettik ve 100 yıl önce o mücadeleyi yapanları saygıyla anmak hepimizin namus borcudur, saygıyla anıyorum." ifadelerini kullandı. 42. ve 47. alayların olduğu Giresun Şehitliği'ne de gittiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, Giresunluların dedelerinin mezarının başında dua ettiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, Giresun'un milli Kurtuluş Savaşı tarihinde özel bir yeri olduğunun altını çizerek "Sizler dedelerinizle, babalarınızla ne kadar gurur duysanız azdır. O nedenle biz Giresun'u ve Giresunluları her zaman şükranla ve minnetle anarız. Bu bizim görevimizdir." dedi. Türkiye'de aradan geçen 100 yıllık süreçte çok olaylar, acılar yaşandığına işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bu ülkede başbakanlar idam edildi, gencecik fidan gibi evlatlarımız idam edildi. İnsanlar 'sağcı', 'solcu' diye birbirlerini öldürdüler ve dolayısıyla büyük acılar yaşandı. Şimdi yeni bir kamplaşma süreci başlatılmak isteniyor. Bütün Giresunlu kardeşlerime ve Giresun'dan bütün Türkiye'ye seslenmek istiyorum, sakın ola ki kamplaşmayın, sakın ola. Herkesin düşüncesi önemlidir, herkesin düşüncesine saygı göstermeliyiz ama beraber bu güzel ülkede huzur içinde yaşayabiliriz. Beraber yaşayacağız, birlikte yaşayacağız. Kamplaşmadan, kızmadan, kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimsenin kimliğini, hiç kimsenin inancını, hiç kimsenin yaşam tarzını siyasete malzeme etmeden, herkese hizmet etmenin görevini, aşkını yaşamalıyız."