Bir süredir virgül koyduğumuz kalemimiz, bundan böyle mürekkebimizin yettiği noktaya kadar samimihaber.com’a damlayacak.
Yazma teklifi aldığımda biraz tereddüt ettim.
Ama dostumun, birikimlerimi heba etmemem gerektiği konusundaki ısrarı, sahalara dönmeye ikna etti.
Bu nedenle kaldığımız yerden yazılara devam edeceğiz.
Daha önceki mecralarda yazılarımız siyasetin ve bürokrasinin, daha doğrusu “Ankara Koridorlarının” karamsar ve asık yüzünün ötesinde, latifeli ve gülen yüzünü siz okuyucularımıza göstermekti.
Öyle de yaptık bir süre.
Fakat o mecralardaki yazılarımız bir süre sonra Türkiye’nin 15 Temmuz’a giden başta hendek olayları ve terörün vahşet yüzüne kaydı.
Bu alanda vicdanen rahatım.
Çünkü o kara günlerin birçok yönüne ışık tutarak yararlı yazılar kaleme aldığımızı bugün daha rahat görebiliyorum.
Bu köşede yine Ankara koridorlarından kulislere yansıyan gelişmeleri sizlere nakletmeyi amaçlıyoruz.
Ama hangi mecraya kayacağını tahmin edemiyorum.
Çünkü hem iç gelişmeler hem dış gelişmeler objektifimizde olacak. Kaldı ki ülkemizdeki her konunun umulmadık bağlantıları siyasetin dışını da kapsama dahil edebiliyor.
Ağırlıklı siyasi kulisleri ele alacağız.
Siyasetin sadece Ankara’sı değil, taşrasındaki yansımalarına da değineceğiz.
Çünkü Ankara-taşra birbirini etkileyen ayrışmaz bir yapı.
Ankara siyasetinin taşraya yansıma oranı gidişatın yönünü belirlemektedir.
Mesela Tayyip Erdoğan’ın 2023’te tekrar seçilip Cumhurbaşkanlığını kazanacağını, 2022’nin daha Mayıs ayında taşrada bir kitapçı dükkanındaki kulis bilgileri ile netleştirmiştim.
Bugün iktidarın değil ama Anamuhalet CHP içindeki cumhurbaşkanlığı adaylık yarışının giderek çıkmaza sürüklendiğini taşra kulislerindeki değerlendirmelerden tespit edebilirsiniz.
CHP’nin yerel yönetimlerde elde ettiği büyük avantaj neredeyse bitmek üzere.
Bu durum Ankara koridorlarına sıkışan kulislerde pek hissedilmez.
Aynı durum iktidar içinde geçerli.
Taşrada ekonomideki dalgalanmanın Demirel’in ‘tencerenin deviremeyeceği iktidar yoktur’ seviyesini geçtiğini, Ankara koridorlarına sıkışan kulislerde hissedemezsiniz.
Bu satırlarda Ankara kulisleri ile birlikte Türkiye geneline yansıyan gelişmeleri birlikte göreceksiniz.
Böylelikle 35 yıllık gazetecilik ve 16 yıllık araştırma sektöründeki tecrübemizi de sizlere aktaracağız.
Önümüzde siyaseten iki önemli gelişme var.
Bunlardan biri AK Parti kongresi ve buna bağlı kabine revizyonu.
Diğeri CHP’nin ilan ettiği, Mart ayı içindeki cumhurbaşkanı adayını belirleme ön seçimi.
Her iki gelişme siyasetin yeni dönem dizaynını etkileyecek.
CHP’de Mart ayındaki ön seçim yeni kaoslar doğurabilir.
Hatta CHP’yi cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar adaysız da bırakabilir.
Bu durumlar kulislerde konuşulmaya başlandı.
Bugün yüksek ihtimalle Ekrem mi, Mansur mu diye tartışırken, ikisinin de olmama ihtimali kulislere şimdiden yansıdı bile.
Çünkü CHP'de yaşanan Cumhurbaşkanlığı aday yarışındaki oyunların sonunda Ekrem ve Mansur isimlerinin yıpranarak devre dışı kalması söz konusu.
Bu ihtimalin Ankara koridorlarında konuşulmaya başlandığını ilk bizden duyun.
Yani Ankara ve siyaset kulislerinde konuşulan aykırı gelecek bilgileri aktarmaya başlıyoruz.
Bismillah.