MERT SAYAN – HABER MERKEZİ

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin DEM Parti'nin kayyum atamalarının yargıya bağlanması, terörle mücadele yasasında yapılması talep edilen değişiklikler ve genel af gibi talepleri, Türkiye'nin siyasi geleceği için önemli tartışmalara yol açtı. Söz konusu taleplerin kabul edilip edilmeyeceği ise büyük bir merak konusu oldu.

“TÜRKİYE’YE KURULAN BİR TUZAK”

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin gündeme getirdiği “Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla terör örgütü PKK'nın kendini lağvetmesi” tartışması sürüyor. DEM Parti heyeti görüşmelerini sürdürürken, silah bırakma ve örgütü lağvetme karşılığında istenen üç maddelik talep, tepki görüyor.
 
Samimi Haber’e konuşan Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar; “DEM Parti’nin talepleri doğrultusunda bahsedilen iddialar doğruysa bu durum Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, AK Parti'ye ve MHP'ye kurulan bir tuzak” dedi.

Ağar, DEM Parti’nin idare yoluyla kayyum atamalarının önlenmesi isteniyorsa, sürecin manipüle edilmeden açık ve doğru bir şekilde görüşülmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, adayların terörle hiçbir ilgisi olmayan kişilerden seçilmesi gerektiğini ifade eden Ağar, şöyle devam etti:

“BU BİR SİYASİ TUZAK”

“Şimdi tabi ne konuşulduğunu bilmiyoruz ama bir şeyler var medyaya sızan, orada yapılan iddialar var. Bu iddialar doğruysa şöyle beklentilerin olduğu söyleniyor. Bunlardan bir tanesi işte belediyelere atanan kayyumların idare eliyle değil mahkeme eliyle yapılması doğrultusunda bir şartların olduğu iddia edildi. En başından bir kere terörle bir ilgisi olmayan kişileri aday göstermen gerekiyor. Bunu yapmıyorlar. Ardından böyle birtakım olaylar olduğu zaman, devlet bir refleksi ortaya koyduğu zaman da bunu kendi siyasi menfaatlerin doğrultusunda ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni itibarsızlaştırmak, antidemokratik devlet demek için kullanmaya kalkıyorlar. Bu yaptıkları bir siyasi komplo, sinsi bir tuzak. Olsun ya da olmasın, çift eksenli menfaat arayışındalar. Sonra da bunu bir şart olarak dayatıyorlar. Bu bir siyasi tuzak”.

DEM Parti’nin bu taleplerinin karşılık bulmasını onlar için siyasi bir zafer olarak değerlendiren Ağar, bu durumun kabul edilemez olduğunun altını çizdi. İyi niyetli bir yaklaşımın bulunmadığını dile getiren Ağar; “İkincisi şöyle bir iddia daha var. İşte teröristlerin kayıtsız şahsın hapishanelerden çıkartılmasını istemişler, talep etmişler. Bu olabilir mi? Mehmetçiğin kanını akıtmış birilerini bir şekilde ne yapmak istiyorlar? Hapishanelerden çıkartmak istiyorlar. O zaman diyecekler ki biz bir yeni zafer ilan elde ettik. Terör adına faaliyet gösterilmiş kişileri bir şekilde kurtarmış oluyorlar. O zaman Türkiye'nin adalet sisteminin altına PKK bombasını yerleştirip patlatmış olurlar. Bu noktada bu da kabul edilir” şeklinde konuştu. 

“YPG/PKK ORTAYA HİÇ ŞART KOYMADAN DAĞILACAK”

Ağar, YPG/PKK örgütü veya siyasi uzantılarının hiçbir şart sunmadan silahlarını gömeceğini ve dağılacaklarını belirterek, Bahçeli’nin ifadelerine atıfta bulundu. Türkiye’nin üniter yapısına ve toprak bütünlüğüne yönelik en ufak bir tehdidin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Ağar; “Terörden ve terörün siyasallaşmasından vazgeçilmesi gerekiyor. Burada akıllarını başlarına almaları gerekiyor. Eğer gerçekten Türkiye’nin istikbalini istiyorlarsa, Türk-Kürt kardeşliğini istiyorlarsa, terörden ve terörün siyasallaşma hastalıklarından vazgeçecekler” diye konuştu. 

“BU TALEPLER TÜRKİYE’NİN PARÇALANMASINA YOL AÇAR”

Ağar, DEM Parti'nin terörle mücadele yasasında değişiklik talep etme isteklerine değinerek; “Türkiye Cumhuriyeti Devleti buna müsaade etmez. Etmemesi gerekiyor. Çünkü bu o kadar tehlikeli bir şey ki. Bunlar niyetleri zaten belli ettiler. Öcalan'ın yapmış olduğu açıklamada ne diyor? Bütün bu çabalarımız ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zaman demokratik bir dönüşüm içinde çok kıymetli bir kılavuz olacaktır. Demokratik bir dönüşüm peşindeler bunlar. Bu bir otonom devlet demek. Türkiye'nin siyasi yapısını değiştirmek istiyorlar” ifadelerini kullandı.

MEB ve Ülkü Ocakları protokol imzaladı! Tüm okullar denetlenecek MEB ve Ülkü Ocakları protokol imzaladı! Tüm okullar denetlenecek

Ağar, bu taleplerin karşılandığı takdirde Türkiye’nin parçalanacağı uyarısında bulundu. Siyasi yapının değişmesinin neler getireceğine dikkat çeken Ağar, şu şekilde konuştu:

“Terörist başı Öcalan’ın dile getirdiği Türkiye’nin siyasi yapısının değişmesi ne demek biliyor musunuz? PKK ağzıyla. Federasyon demek, konfederasyon demek, yerinden yönetim demek, özel yönetim demek, kanton demek, yerinden yönetimlerin güçlendirilmesi demek. Türkiye bunu kabul ederse bu Türkiye’nin parçalanması demek. Bunun oyunu oynuyor şu an PKK ve siyasi ağızları. Bu şekilde okumamız gerekiyor ve bunun içerisinde kayyumlar meselesini gündem ediyor. PKK’lı teröristlerin hapishanelerden çıkartılmasını gündem ediyor. Şimdi eğer bunlar doğruysa bunlar o kadar tehlikeli şeyler ki o yüzden ben söylüyorum PKK hiçbir şart ortaya koyamaz. PKK kendi canını kurtarmak için ya adalete teslim olacak ya da silahını atıp gidecek. Türkiye için bir tehdit olma formuna çıkacak. Irak ve Suriye’ye musallat olmaktan da vazgeçecekler. Onlar için de bizim için de kalıcı çözüm budur. Bu coğrafyanın aradığı çözüm budur. Kardeşlik çözümü budur. YPG/PKK/KCK kendi kendi tasfiye etmelidir. Taşeronluk yapmaktan vazgeçmelidir. Bu işin başka kalıcı, gerçekçi, akılcı çözüm yoktur. PKK kardeşliğimizi istismar etmeyecek. Kardeşliğimizi, Türkiye’yi parçalamayacak. Ben böyle olması gerektiğini düşünüyorum”.

Editör: Elif Erbay