Türkiye’de her 300-400 doğumdan birinde görülen kunduracı (çökük) ve her 1500 doğumdan birinde rastlanan güvercin (çıkık) göğüs deformiteleri, hem estetik hem de sağlık açısından ciddi sorunlar yaratıyor.
Göğüs duvarının şekil bozuklukları, kalp ve akciğer fonksiyonlarını olumsuz etkileyerek nefes darlığı, göğüs ağrısı ve yorgunluğa yol açabiliyor. Bu hastalıkların tedavisinde göğsün içine yerleştirilen çelik bar yöntemi ile hastalar doğal göğüs formuna kavuşabiliyor. Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Ulaş Çınar, çelik barla yapılan operasyonlar hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Çelik barın 3 yıl boyunca hastaların göğsünde kaldığını belirten Dr. Çınar, bu süreçte hastaların MR çektiremeyeceğini, ancak X-ray cihazlarından geçerken doktorlarının verdiği kimlik kartını göstererek geçiş yapabileceklerini ifade etti. Ameliyat sonrası hastalara verilen kolye, bileklik ve kimlik kartı, acil müdahalelerde çelik barın varlığını göstermek için büyük önem taşıyor.
Göğüs kafesinin doğal formuna dönmesiyle birlikte çelik barlar çıkarılıyor ve hastalar normal yaşantılarına dönebiliyor.