BİLECİK (AA) - YAVUZ EMRAH SEVER - Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey'in babası, Kayı boyunun lideri Ertuğrul Gazi, temellerini attığı medeniyetin evlatları tarafından asırlardır anılıyor.

Gündüz Alp ve Hayme Ana'nın oğlu, Halime Hatun'un eşi olan Ertuğrul Gazi'nin doğum tarihi kesin olarak bilinmiyor ancak çeşitli kaynaklarda 1189-1281 yıllarında yaşadığı kabul ediliyor.

Anadolu Selçuklu hükümdarı Alaeddin Keykubad tarafından Ankara tarafındaki Karacadağ bölgesi, ikta (devlete ait toprakların vergilerinin veya gelirlerinin asker ya da sivil erkana hizmet ve maaşlarına karşılık tahsisi) olarak Ertuğrul Gazi'ye verildi. Ertuğrul Gazi, daha sonra Kayı boyu ile 1230'da, bugün Bilecik'in Söğüt ve Kütahya'nın Domaniç ilçeleri sınırları içinde kalan bölgeye yerleşti.

Çevresindeki beylik ve devletlerin durumlarını, siyasi şartlarını iyi değerlendiren, komşularıyla daima iyi geçinerek Osmanlı'nın temellerini atan Ertuğrul Gazi'nin vefatından sonra yerine küçük oğlu Osman Bey geçti.

Söğüt ilçe merkezinde, Osmanlı padişahlarından Çelebi Mehmed tarafından yaptırıldığı rivayet edilen Ertuğrul Gazi Türbesi, 3. Mustafa ve 2. Abdülhamid dönemlerinde onarımlar gördü. Son yıllarda türbenin önünde alp kıyafeti giymiş askerler tarafından tutulan saygı nöbetlerinin değişim merasimleri kalabalık ziyaretçiler tarafından ilgiyle izleniyor.

- Anma etkinlikleri 9-11 Eylül'de yapılacak

"Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Yörük Şenlikleri"nin 741'incisi yarın Söğüt ilçesinde Ertuğrul Gazi Türbesi'nin ziyaret edilmesi, Türk Büyükleri Anıtı'na çelenk bırakılması, halk oyunları gösterisi, etli pilav ikramı için kurban kesilmesi ve Ertuğrul Gazi Mescidi'nde cuma namazı öncesi mevlit okutulmasıyla başlayacak.

Program kapsamında 10 Eylül Cumartesi günü Hükümet Konağı önünde Yörüklerin karşılanması, protokol konuşmaları, halk oyunları gösterisi, Jandarma Genel Komutanlığı Mehteran Birliği gösterisi ve türbe ziyareti olacak. Öğleden sonra tören alanında devam edecek etkinliklerde, karakucak güreş ekiplerinin müsabakaları gerçekleştirilecek.

Ayrıca aynı gün, Söğüt Cirit Sahası'nda cirit müsabakaları, okçuluk ve atlı okçuluk gösterileri sunulacak. Tören alanında Yörüklerin etkinliklerinin sunumuna yer verilecek, Jandarma Genel Komutanlığı Bandosu konseri, sanatçı Kıraç konseri ve havai fişek gösterisine yer verilecek.

11 Eylül Pazar sabahı tören alanında Yörük grupları ve halk oyunları ekiplerinin gösterileri, protokol üyelerinin karşılanması, türbe ziyareti, Jandarma Genel Komutanlığı Çelik Kanatlar Uçuş Gösteri Timi ve Jandarma Tüfekli Hareketler gösterilerinin ardından Ertuğrul Gazi Camisi ile Darülkurrası'nın açılışıyla program tamamlanacak.

- "Oğlu Osman'a güçlü bir beylik miras bıraktı"

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Refik Arıkan AA muhabirine, 741 yıl önce Ertuğrul Gazi'nin vefatıyla başlayan bu kadim geleneğin asırlardır devam ettiğini söyledi.

Geleneğin Karakeçili Yörüklerinin Ertuğrul Gazi'ye bir vefa örneği, onu ziyareti olarak başladığını belirten Arıkan, artık devlet törenleri olarak devam ettiğini ve öneminin arttığını vurguladı.

Devletin adı her ne kadar Osman Bey ile bilinse de medeniyetin sağlam köklerini sağlayanın Ertuğrul Gazi olduğunu dile getiren Arıkan, şöyle dedi:

"O dönemde bu sınır bölgesi Ertuğrul Gazi'ye yurtluk olarak verilmiş ve Ertuğrul Gazi burada devletinin temellerini atmıştır. O dönemde burada yüz binlerce Türkmen vardı, sınıra yığılmışlardı. Ertuğrul Gazi onları organize ederek, bir bayrak altında toplayarak Osmanlı Devleti'nin beylikten devlete, devletten imparatorluğa giden o ilk temellerini gerçekten sağlam bir şekilde atmıştı. 1281'de vefatıyla oğlu Osman'a güçlü bir beylik miras bıraktı."

Doç. Dr. Arıkan, Ertuğrul Gazi'nin adaletli bir kişilik olarak öne çıktığını anlattı.

Onun döneminde Kayı boyunun çevresindeki topluluklarla ilişkilerine değinen Arıkan, şunları kaydetti:

"Ertuğrul Gazi bu bölgeye geldiğinde bölgede Bizans unsurları vardı, tekfurluklar vardı. O tekfurlukların içinde kendine bir hayat alanı sağlaması gerekiyordu. Yürüttüğü 'müdara' dediğimiz bir siyaset var. Bizans tekfurlarıyla iyi ilişkiler yürüterek burada Kayıların var olmasını, buraya kök salmalarını sağladı. 1230'lu yıllardan onun yerleşmesinden vefatına kadar geçen 50 yıllık süreçte Osmanlılar bu bölgede var oldular. Bölgedeki diğer Türkler, Türkmenleri kendi bayrakları altında yavaş yavaş topladılar. Nihayetinde de Ertuğrul Gazi'nin ölümünde de Osman Bey'e neredeyse fetihlere hazır sağlam bir beylik kaldı."