Bakan Yanık, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile AB ortaklığıyla yürütülen 4. Dönem Yabancılara Yönelik Şartlı Eğitim Yardım Programı Protokolü İmza Töreni'nde konuştu. Bakanlık binasında düzenlenen törende Yanık, Türkiye'nin Suriye'deki çatışmaların başlangıcından bu yana tarihsel birikiminin de gereği olarak insani sorumluluk duygusuyla hareket ettiğini söyledi. Türkiye'nin dünyada eşi az görülen iyilik geleneğini son olarak Rusya-Ukrayna savaşında da sürdürdüğünü vurgulayan Yanık, "Dün itibarıyla Ukrayna’dan bir grup çocuğumuzu ve onların beraberinde refakatçilerini ülkemize kabul ettik ve onları bir anlamda güvenliğe eriştirmiş olduk." ifadesini kullandı.

FRIT sözleşmesi vurgusu

Türkiye'nin insani drama duyarlılığının devam etmesi ve çabalarının uluslararası toplum tarafından da desteklenmesi yönündeki çağrılarının neticesi olarak, AB ile Türkiye arasında 2016'da FRIT sözleşmesi imzalandığını anımsatan Yanık, bu iş birliğinin iç savaştan etkilenen Suriyelilere ve bölgedeki çatışmalardan kaçanlara Türkiye tarafından sağlanan sağlık, eğitim, koruma ve sosyoekonomik destek gibi hizmetlere katkı sağladığını belirtti.

''Çocuklarımızın eğitimi ve refahı öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor''

Çalışmalarda AB ile iş birliğinin artarak devam etmesini temenni ettiklerini ifade eden Yanık, "Çocuk hakları, Türkiye ile Avrupa Birliği'nin en çok önem verdiği ortak değerlerin başında geliyor. Bakanlık olarak hane odaklı yürüttüğümüz tüm programlarımızda da çocuklarımızın eğitimi ve refahı, öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Çocuk hakları konusundaki hassasiyetimiz ülkemizde yaşayan tüm çocukların temel haklarından yararlanabilmeleri için maddi manevi her türlü çabayı kapsamaktadır." diye konuştu.

Velilere finansal destek

Düzensiz göç akınlarının başladığı 2011'de ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyeli çocukların eğitim haklarından mahrum kalmamaları için ilk acil çözüm olarak geçici eğitim merkezlerini kurduklarını hatırlatan Yanık, şöyle devam etti: "Sığınmacıların kısa vadede ülkelerine dönebileceği koşulların oluşmaması üzerine, anaokulları dahil Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı okullarımızı ayırt etmeksizin tüm çocuklara açtık ve 'şartlı eğitim yardımı' programımızı, 'yabancılara yönelik şartlı eğitim yardımı' adı altında en kırılgan durumdaki tüm çocukları kapsayacak şekilde genişlettik. Bunun yanında okul dışı kalmış sığınmacı çocukların, akranlarının öğrenim düzeyini yakalayarak, eğitimlerine onlarla aynı sınıflarda, özgüven ile devam edebilmeleri için 'hızlandırılmış eğitim programları' düzenledik. Bugün 4. fazına geçen programın ilk 3 fazında, 1,6 milyar Türk Lirasını aşkın finansal destek, çocuklarımızın ailelerine ulaştırıldı." İlk göç dalgasından bu yana 920 bini aşkın öğrencinin okullaştırıldığı bilgisini veren Bakan Yanık, "Programın 4. fazında da Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu'nun finansörlüğünde 210 milyon avroluk bir bütçe ile çocuklarımızın okullaşmalarını desteklemeye devam edeceğimizi belirtmek istiyorum." açıklamasını yaptı.

Eğitim konusunda yardım desteği

Yeni dönemde, çocuk koruma ziyaretlerinin 56 ilde gerçekleştirileceğini bildiren Yanık, "Bu ziyaretlerle, devamsızlık gösteren çocuklarımızın okula gidememe nedenlerini saptayacak, sadece devamsızlık yapan çocuk için değil, ailenin tüm bireyleri için de acil yönlendirmelerle koruma müdahalelerimizi genişleteceğiz. Ortak amacımız, okullaşmamış ya da okula düzenli devam edemeyen çocuklarımızın, önlerinde her ne bariyer olursa olsun eğitim haklarına kavuşmalarını sağlamaktır." değerlendirmesinde bulundu. Eğitime erişildiği oranda hayatın yönetildiği ve idame edildiğinin altını çizen Yanık, "Dolayısıyla bizim de nihai hedefimiz mümkünse kendi hayatlarını kendileri idame ettirecek imkanları ve mekanizmaları sığınmacılar için de kurmak. Dolayısıyla eğitime erişim sürekliliği ve sağlıklı sağlanması bu anlamda önemli bir katkı olacaktır diye düşünüyoruz." dedi. Bütün çabalara rağmen okula hiç kaydolmayan, okula geç kayıt olan, derslerine düzenli devam edemeyen ya da okulu terk etmek zorunda kalan sığınmacı çocukların olduğuna dikkati çeken Yanık, "İmzaladığımız bu anlaşma ile okullaşma ve devamlılık oranlarına yönelik hedef çıtamızı çok daha yukarılara çekeceğimize, tek bir çocuğun dahi eğitim hakkından mahrum kalmayacağına inanıyorum." diye konuştu. AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ise Türkiye'nin önemli bir kısmı çocuklardan oluşan 4 milyonu aşkın mülteciye ev sahipliği yaptığını söyleyerek, dezavantajlı mülteci çocukların eğitimle buluşturmanın çok önemli olduğunu kaydetti.

Çocuklara hediye takdim edildi

Açıklamalardan sonra Bakan Yanık ile Meyer-Landrut, 4. Dönem Yabancılara Yönelik Şartlı Eğitim Yardım Programı için iş birliği protokolünü imzaladı. Törenin ardından, Bakan Yanık ve Meyer-Landrut, programdan yararlanan bazı çocuklara hediye takdim etti.
(AA)