Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) 28. Dönem 2. Yasama Yılı'nın açılış resepsiyonunda, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay ile ilgili Yargıtay'ın onama kararına dair açıklamalarda bulundu.
Bakan Tunç'un açıklaması şu şekilde:
"HÜKÜMETİN DEVRİLMESİ AMACIYLA BİR AYAKLANMA GİRİŞİMİ"
"Anayasamızın hükümleri ortada. Burada tabii ki Gezi Davası ile ilgili bir karar verildi. Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi, bazı sanıklar için beraat kararı verdi, bazılarına ise ağırlaştırılmış müebbet ve süreli hapis cezaları verdi. Bu karar açıkça ortada duruyor. Gerekçeli karar herkesin erişimine açık. Herkes bu cezaların hangi gerekçeyle verildiğini görebilir. Dolayısıyla yargının kararı net bir şekilde ortada. Gezi olaylarını hepimiz hatırlıyoruz. Birçok araç yakıldı, polislerimiz şehit edildi, vatandaşlarımız hayatını kaybetti. Kamu binaları tahrip edildi, vatandaşların iş yerleri taşlandı. Ülkemizde İstanbul'da ciddi bir kaos ortamı yaşandı ve hükümetin devrilmesi amacıyla bir ayaklanma girişimi gerçekleşti.
"'SUÇ YOK' DEMEK MÜMKÜN DEĞİL"
Şimdi bu ayaklanma ile ilgili hukuk devletinde özellikle yargı konuya müdahil olduğunda 'Gezi yargılanamaz', 'Gezi onurumuzdur' gibi ifadeler kullanmak, demokratik bir hukuk devletinde mümkün değildir. Bu süreçte hayatını kaybedenler olduğunu ve terör örgütlerinin paçavralarının Atatürk Kültür Merkezi'ne asıldığını unutmamak gerekiyor. Terör örgütü liderlerinin resimleri sergilendi. Bu bağlamda, 'suç yok' demek mümkün değil. Ancak ne yazık ki ülkemizde böyle ifadeleri kullananlar var. Ancak gerçek şu ki, bir suç varsa bu suçun adil bir şekilde yargılanması gerekmektedir. Yargılanma süreci başladı ve bağımsız ve tarafsız yargı bir karar verdi. Bu karara her birimizin saygı göstermesi gerekiyor.
"GEZİ DAVASI SEÇİMDEN ÖNCE BAŞLATILDI"
Tabii ki bu karar eleştirilebilir. Ancak 'bu kararı kabul etmiyoruz', 'Gezi direniştir, yargılanamaz, onurumuzdur' gibi ifadeler, demokratik hukuk devletinde yer bulmamalıdır. Şu anda tartışma konusu olan, bu kararın bir milletvekili ile ilgili olması ve dokunulmazlık kapsamında olup olmadığıdır. Ancak Yargıtay bu konuda bir karar verdi ve Anayasamızın 83. maddesinde yer alan 'bir milletvekili sorguya çekilemez, soruşturulamaz, yargılanamaz' hükmüne rağmen, seçimden önce soruşturma başlatılması durumunda bu dokunulmazlığın geçici olarak kaldırılabileceğini belirtti. Gezi davası ise seçimden önce başlatıldı.
"KESİN HÜKÜM ANAYASAMIZIN 84. MADDESİNDE DÜZENLENMİŞTİR"
Yargıtay'ın bu gerekçelerle dokunulmazlık kapsamında olmadığına dair verdiği kararı ilettiği ve bu karara saygı gösterilmesi gerektiği açıktır. Kesin hüküm, Anayasamızın 84. maddesinde düzenlenmiştir ve Genel Kurul'da okunduğunda milletvekilliği düşmektedir. Bu süreci dikkatle takip edeceğiz."
"ÖZGÜRLÜK İÇİN YÜRÜYORUM"
TİP, Gezi davası tutuklularının serbest bırakılmamasına karşı bir protesto olarak Hatay'dan Ankara'ya 'Özgürlük Yürüyüşü' başlatıldı. TİP Genel Başkanı Erkan Baş, yürüyüşün başladığını ve dayanışma için hareket ettiklerini sosyal medya üzerinden duyurdu.
Baş, "Hatay Milletvekilimiz Can Atalay başta olmak üzere tüm Gezi tutuklularına; bu ülkenin kadınlarına, gençlerine, emekçilerine, taşına, toprağına, suyuna, doğasına özgürlük için yürüyorum. Ben yürüdükçe biz kalabalıklaşacağız, onlar yalnızlaşacak" şeklinde bir mesaj paylaştı.