DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gazze'de hastaneye yönelik saldırının ardından Filistin Büyükelçiliği'ni ziyaret etti.

Filistin Büyükelçisi Faed Mustafa'ya saldırıda hayatını kaybedenlerle ilgili başsağlığı dileğinde bulunan Babacan Filistin davasının evrensel bir adalet ve vicdan meselesi olduğunu dile getirdi.

"SAVAŞ VE İNSANLIK SUÇU"

Babacan Filistin'in haklı ve meşru davaların da tüm dünyada sembolü haline geldiğini belirterek şunları kaydetti:

"Filistin halkının yanındayız. Dünkü hastaneye yapılan saldırıda, 500'den fazla insan hayatını kaybetti. Muhtemelen yarısı çocuk, sayılar daha tam değil. Enkazın altında kaç can vardı, tam bilemiyoruz. Hedefleyerek, bilerek sivilleri, hastaneleri, okulları vurmak, bombalamak bir savaş suçudur, insanlık suçudur."


"TEPKİ GÖSTERMEYEN HERKES KATLİAMDAN SORUMLU"

Gazze'de yaşanan insanlık suçlarına tepki göstermeyen herkesin, katliamdan sorumlu olduğunu ifade eden Babacan şöyle devam etti:

"EGEMEN, BAĞIMSIZ FİLİSTİN"

"Uluslararası kamuoyu hiçbir gerekçeye ve bahaneye sığınmadan acilen tek ses olup, bu kıyıma 'dur' demelidir. Uluslararası toplumun ateşkes ve insani yardım konusundaki çabalarını yeterli bulmuyoruz. İki acil konu var; bir bombalamaların durması, iki insani yardımın ulaşması. Fakat uluslararası toplum çok sessiz, çok pasif. İşlenen tüm savaş suçları, yapan kim olursa olsun soruşturulmalı ve hak örgütlerinin raporları dikkate alınmalıdır. Çözüm açıktır. Çözüm, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen Filistin devletinin kurulmasıdır"


MUSTAFA: TEK İSTEĞİMİZ VAR

Büyükelçi Mustafa da Gazze'de görüşmede şunları kaydetti:

"21'inci yüzyıldayız, uluslararası toplum bunu nasıl kabul ediyor? Oradaki insanlarımızın, sivil insanların suçu ne? Türk milleti, cesur ve vicdanlı bir millettir. Başta devlet olarak, partiler olarak herkesi takdir ediyoruz, herkese teşekkür ediyoruz. Özellikle dün Türk halkı birçok şehirde dayanışmak için mitingler yaptı. Onlara teşekkür ediyoruz. Bu son zorluklarda, krizlerde hep beraber, birlikte olmalıyız ve sesimizi yükseltmeliyiz. Tek bir isteğimiz var; o da bağımsız bir vatanımızın olması. Vatanımızın da başkentinin Doğu Kudüs olması, bu olmadığı sürece o bölge güven ve istikrar altında olmayacaktır."