İsrail Gazze’de kadın çocuk demeden binlerce insanı katletmeye devam ediyor. İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı, son 48 saatte 87 artarak 38 bin 98'e yükseldi.İsrail’in bitmek bilmeyen katliamlarına tepki gösteren İstanbul 2 Nolu Baro üyesi avukatlar protesto yürüyüşü düzenledi.
Beyazıt Meydanı’ndan Sultanahmet Meydanına düzenlenen yürüyüşe avukatlar ve vatandaşlar katılım gösterdi. Yürüyüşte “Katil İsrail Ortadoğu’dan defol, Müslüman uyuma kardeşine sahip çık, Hamas’a selam direnişe selam” sloganları atıldı. Kitle, yürüyüş güzergahında karşılarına çıkan boykot edilen şirketleri de “Boykota devam” sloganları ve ıslıklarla protesto etti.
Sultanahmet Meydanı’nda sona eren yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı. İstanbul 2 Nolu Baro Başkanı Av. Yasin Şamlı konuşmasında İsrail’e karşı başlattıkları hukuk mücadelesi hakkında açıklamalarda bulundu. İsrail hakkında 2023 yılının aralık ayında uluslararası Ceza Mahkemesi ve Birleşmiş Milletlere müracaat ettiklerini, soykırıma ilişkin toplam 8 klasör delil ibraz ettiklerini hatırlatan Av. Şanlı şunları söyledi:
Savaş değil, barbarlık
“Gazze’de bebekler, çocuklar, kadınlar katlediliyor. Bebeklerle birlikte insanlık onuru katlediliyor.
İnsanlık vicdanı katlediliyor. İnsani değerler katlediliyor. Ahlak katlediliyor. Hukuk katlediliyor. Gazze’de savaş değil; Barbarlık var. Vahşet var. Soykırım var.7 Ekim’den bu yana 21.000’i çocuk olmak üzere 38.000’i aşkın insan İsrail tarafından katledildi. Katledilenlerin % 70’inden fazlası kadınlar ve çocuklardır. %50’sinden fazlası ise maalesef sadece çocuklardır. Filistin halkını; çocuk ve kadınlarla birlikte toptan yok etmeye yönelik bu soykırım her gün biraz daha artarak devam etmektedir. Bundan daha vahimi ise bu soykırım Filistin ile sınırlı kalmayacaktır. Zira soykırımcılar kendilerinden başkasını insan olarak görmediklerini hem söylemleri hem de eylemleri ile açıkça ortaya koymuşlardır. Bu zihniyet yalnız Filistinliler için değil, bütün insanlık için büyük bir tehlikedir. Tehdittir.
Gazze’de İsrail’in yaptığı vahşet her insanı sorumlu hale getirmektedir. Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın bu soykırımı duyan herkes soykırımın durması için çaba göstermelidir. Çünkü Gazze’de çocuklar, kadınlar, siviller, masum insanlar kitle imha silahlarıyla katlediliyor. Pazar yerleri, mabetler, okullar, hastaneler, ambulanslar, mülteci kampları bombalanarak soykırım yapılıyor. Evlerinden çıkartılarak göçe zorlanan savunmasız insanlar bombalarla katlediliyor."
“Adaletin sesini yükselteceğiz”
"Biz İstanbul 2 No’lu Barosu; tüm insanlığın vicdanın sesi olarak, uluslararası hukuk kurumlarını harekete geçirmek için 2023 yılının aralık ayında uluslararası Ceza Mahkemesi ve Birleşmiş Milletlere müracaat ettik. Soykırıma ilişkin toplam 8 klasör delil ibraz ettik. Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığı, İsrailli 2 soykırımcı hakkında mahkemenin ön inceleme dairesinden yakalama talebinde bulundu. Ancak özellikle ABD’nin açık desteği ve cesaretlendirmesiyle soykırım devam ediyor.
Bu vahim durum karşısında biz baro olarak; çocuk soykırımı ve kadın soykırımı ile ilgili iki ayrı dosya hazırladık. Katledilen 21 bin çocuk için hazırladığımız dosyayı hem Uluslararası Ceza Mahkemesine hem de Birleşmiş Milletler UNİCEF’e teslim edeceğiz. Kadın soykırımı ile ilgi hazırladığımız dosyayı ise Uluslararası Ceza Mahkemesine teslim edeceğiz. Adaletin sesini yükselteceğiz. Dünyaya soykırımcıların hâkim olmasına müsaade etmeyeceğiz.
Buradan bütün dünyaya şunu ilan etmek istiyorum: Hak Üstündür. Adalet Üstündür.
Bunun gereğini yapmayan hukuk kurumları ancak kendi meşruiyetlerini bitirirler. Hakka ve adalete zarar veremezler. Gazze’de soykırım yapılıyor, Birleşmiş Milletler’in 10’larca görevlisi katlediliyor. Üzüntü ile ifade ediyorum ki dünyanın en büyük uluslararası hukuk kurumu olan Birleşmiş Milletler katliamı ve soykırımı seyrediyor. Bombalarla katledilen Gazzeli çocukların cesetleri altında kalan bozuk bu dünya düzeninin yeniden ele alınıp baştan sona değiştirilmesi gerekiyor. "
“Tarihi hukukçular yazmalıdır!”
"Biz hukukçular olarak bu çabalarla Allah indindeki ve tarih önündeki sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Hukuk ve adalet mücadelemiz aralıksız devam edecektir. Uluslararası Hukuk Kurumlarını hukukçu onur ve cesaretiyle sorumluluklarını yerine getirip adaletin sesini yükseltmeye davet ediyoruz. Bütün insanları bu soykırıma karşı durmaya davet ediyoruz. Tarihi soykırımcılar değil; vicdan sahibi, onurlu insanlar ve aynı niteliklere sahip hukukçular yazmalıdır. Gazze’de yaşanan insani drama duyarlılığınız ve mücadeleniz nedeniyle sizleri tebrik ediyorum.
Son sözüm şudur:
Hak üstündür. Adalet mutlaka gereklidir. Ve adalet yalnızca hukukçuların değil bütün insanların sorumluluğudur. Adalet mücadeleniz nedeniyle hepinize tekrar teşekkür ediyorum.”