Gündem

Avukatın Yükselişi Hareketi Adayı Av. Hasan Kılıç: Meslektaşlarımız istedi, güçleri birleştirdik

Dünyanın en büyük 2. Barosu olan İstanbul Barosu’nda seçim rüzgarları sert esiyor. 60 binden fazla avukatın kayıtlı olduğu baronun Genel Kurulu 19-20 Ekim’de yapılacak.

Abone Ol

ERCAN KÜÇÜK / HABER MERKEZİ

İstanbul Barosu seçimlere hazırlanıyor. Mevcut başkan Filiz Saraç’ın yeniden aday olduğu seçimde grupların çıkartacağı 11 ismin aday olması bekleniyor. Bu adaylardan birisi de Hasan Kılıç oldu. Hasan Kılıç’ın başında olduğu Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu Yükseliş Hareketi adayı Hasan Kılıç, Elif Görgülü’nün başkanlık yaptığı Önce Avukat Grubu güçlerini birleştirerek Avukatın Yükselişi Hareketi’ni oluşturdu. Hareketin ortak adayı Hasan Kılıç olarak belirlendi.

Avukatın Yükselişi Hareketi, Yeşilyurt Spor Kulübü’nde düzenledikleri kahvaltıda avukatlarla bir araya geldi. Açılış konuşmasını Av. Elif Görgülü yaptı. Görgülü konuşmasında, çok çalıştıklarını vurguladı. Görgülü şunları söyledi:

“Geleceğe, gelecekteki meslektaşlarımıza, mesleğimize olan borçlarımızı ödemek için elimizi taşın altına koyduk. Bu yüzden sen ben demedik biz dedik. Biz kazanacağız hep birlikte kazanacağız. Baromuz kazanacak ve ülkemiz kazanacak. Çok çalışıyoruz.”

Avukatın Yükselişi Hareketi başkan adayı Av. Hasan Kılıç, Samimi Haber’in sorularını yanıtladı. Avukatların sesi olmak için bir araya gelip birleşme kararı aldıklarını vurgulayan Kılıç, meslektaşları için mücadele edeceklerini belirtti. Kılıç şunları söyledi:

Meslektaşlarımız için mücadele

“Meslektaşlarımız bu dayanışmayı, birlikteliği çok önemsiyordu çok istiyordu. Ayrışmalardan insanlar yoruldu. Biz hiçbir zaman ayrışmaların tarafı değiliz. Dolayısıyla bütün meslektaşlarımızla bir aradayız. Farklı gruplar olabilir. Ama ortak bir yerlerde buluşanların aslında bir araya gelmesi gerektiğini dile getiriyorduk. Seçimle tekil düşünülebileceğini adaylarını dile getiriyorduk. Diğer ortak benzer gruplar için bunu söylüyorum. Ama zaten şu anda birlikte olduğumuz, güç birliği yaptığımız meslektaşlarla zaten ortak değerlerde buluşuyoruz. Zaten aslında hiç ayrı değildik hep beraberiz. Asıl amaç meslektaşlarımız için mücadele etmek. Ortak değerlerimiz çok fazla. Dolayısıyla bir ve bütün bir şekilde hareket ediyoruz.”

Genlerinden aldığı mücadele yapısıyla…

İstanbul Barosu’nu mücadeleci yapısına geri döndüreceklerini belirten Kılıç, projelerini ise şu şekilde anlattı:

“Meslektaşlarımız için, hukuk devleti mücadelesi için, insan hakları ihlallerine karşı durmak için hep birlikte dayanışma içerisinde olup İstanbul Barosu’nun gücünü oluşturacağız. İstanbul Barosu genlerinden aldığı mücadeleci yapısına yeniden dönecek. En büyük projemiz aslında mesleki onur ve itibarının güçlendirilmesi olacaktır. Bu anlamda aynı zamanda da en önemli çalışmamız da baroyla avukatların kucaklaşması yani baronun kapısının meslektaşlarımız sonuna kadar açılması. Dolayısıyla örgütlü güçlü mücadeleci kadroları olan ciddi anlamda her yere sirayet eden bir İstanbul Barosu oluşturacağız. Bu ülkenin vatandaşına insanına avukatına haklarına sahip çıkacak bir İstanbul Barosu oluşacak. İstanbul Barosu böyle olması gerekir. Genlerinden, tarihinden aldığı mücadeleci yapısı da bunu gerektirir. Dolayısıyla İstanbul Barosu hiçbir zaman eğilmez bükülmez, boyun eğmez, biat eğilmez ama her anlamda katkı sunmak için de mücadele eder. Bu duruşu tekrar göstereceğiz. Zaten yıllarca yönettik, buralarda bulunduk, çok sayıda konularda mücadele ettik. Çok sayıda proje geliştirdik. Meslektaşlarımız için yeni projeler geliştireceğiz, üreteceğiz. Kıdemli meslektaşlarımızdan genç meslektaşımıza hepsinin çok önemli sorunları var. Gençler için gençlik projelerinin oluşturduk. Kıdemli meslektaşlarımız için kudret projesi ve huzur ve emeklilik şartları geliştirme projesini ortaya koyduk. Yine bütün avukatlarımız için avukat ofisi projesini oluşturacağız. Aynı zamanda genç ofis projesini, gençlik meclisini oluşturacağız. Avukat meclisini oluşturacağız. Kültür merkezimiz olacak. Hizmet edecek yapılar oluşturacağız. Geçmişte önemli kazanımlar yapmıştık şimdi de yeni sosyal tesis alanları oluşturacağız. Avukat lokantası projemiz var onu hayata geçireceğiz. 7-24 avukata destek projemiz var. Zaten biz 24 saat avukatların meslektaşlarımızın yanındayız. Avukatların avukatlığını yapıyor savunmayı savunuyoruz. Bunu kurumsal bir hale getireceğiz. Her alanda avukatların yanında olacağız.”

Avukatların hayatının parçası İstanbul Barosu

En önemli vurgularımızdan biri avukatın bütün hayatının parçası olacak bir baro oluşturmak istiyoruz. Çünkü biz zaten böyleyiz. Zaten bir bütün ve bir bütünü oluşturan parçalar şeklinde aslında bütünleştiriyoruz, üretiyoruz, güçlendiriyoruz. Şimdi her yerde baro onların yanında olacak. Çocuğunun eğitiminden kendi eğitimine, konaklamadan tatile kadar bu alanlarda da sosyal alanlarda da tamamında yanında olacağız meslektaşlarımızın. Üreteceğiz güçleneceğiz. Katılımcılığı geliştireceğiz. Şeffaf bir şekilde yapacağız. Meslektaşlarımız bizi biliyor zaten. Bugün çok sayıda önemli projeyi hayata geçirmiştik. Servis projesi, sağlık projesi, bölge birimleri, ücretsiz mesleki sorumluluk sigortası... Geçmişte bu projeler için çok yoğun çaba harcamıştık. Bugün yenilerini yapacağız. Baro odalarını almıştık o dönemde. Meslektaşlarımızın kullanması için bilgisayarlarla donatmıştık.  

Aynı zamanda hukuk devleti sorunlarımız var. Hukuk devleti mücadelesi en önemli mücadele. Bizim varlık nedenimiz. Aynı zamanda cumhuriyetin ana değerleri. Dolayısıyla cumhuriyetin ilke ve devrimlerinin korunması, cumhuriyetin hukukunun korunması bizim için çok büyük önem taşıyor. Asla bu mücadeleden geri durmayacağız. Geçmiş dönemde bu alanlarda çok mücadele ettik bedeller ödedik. Yine aynı duruşumuzu göstermeye devam edeceğiz. Hukuk devleti demokrasi aynı zamanda insan hakları mücadelesinde de baromuz katkı sunacak. Yapıcı süreçleri geliştirecek. aynı zamanda mücadele ve direnç de gösterecek. Bunları da önemsiyoruz.”

“Çöküşü durdurmak istiyoruz”

Av. Kılıç, İstanbul Barosu yönetimine yönelik itirazlarını şu sözlerle anlattı:

“Biz meslektaşlarımıza başka bir şekilde bakıyoruz. İstanbul Barosu şu anda çökmüş bir sistem içerisine getirildi. Buna itiraz ediyoruz. Aynı zamanda bu çöküşü durdurmak istiyoruz. İtirazdan çok büyük bir şeyler yapmak istiyoruz. Biz aslında eksiklikleri gidermek, kanayan yerleri durdurmak, tamir etmek istiyoruz. Şu anda büyük bir çöküş var. Bu çöküşü durduracağız öncelikle. 
Bir öğrenilmiş çaresizlik döngüsü dayatılıyor. 
 
Kadroları yok olmuş durumda. Örgütsüz, pasif, edilgen, dar grupçuluk içerisinde hareket eden anlayışlar İstanbul Barosu’nu güçlendiremez. Katılımcılıktan uzak, şeffaflıktan uzak anlayışlar, baroyu güçlendiremez. Bizim yapacaklarımız aslında eksiklikleri de dile getiriyor. Avukatıyla kucaklaşan bütünleşen, üreten her yerde onun yanında olan bir anlayış geliştirmek istiyoruz. Şu anda bunlar mevcut değil. Kadrosu olmayan, sistemi çökmüş bir yapı söz konusu. Yeni bir model oluşturmamız gerekiyor. Baronun modelini tekrar ortaya koymamız, bütün birimlerini ortaya koymamız gerekiyor. Cumhuriyetin aydınlık çağdaş geleceğini oluşturacak bir baro inşa etmek yeniden oluşturmak istiyoruz. Burada da çok büyük eksiklikler görüyoruz. Avukattan uzak, kopuk pasif, edilgen dolayısıyla mücadeleden uzak bir baro söz konusu. Aynı zamanda avukatların haklarında da ciddi anlamda geriye gidiş var. Mesleki onur ve itibarı anlamında ciddi anlamda geriye gidiş var. Bunlar bizim için çok önemli. Aynı zamanda tüm bu sorunlar varken bir öğrenilmiş çaresizlik döngüsü dağıtılmaya çalışılıyor. Biz bunu reddediyoruz. Bunu söküp atacağız.

Avukatlar her zaman bu mücadelenin içerisinde olmuştur. Kendi geleceğimizi kendimiz oluşturacağız, geleceğimize sahip çıkacağız. Hem hukuk devleti mücadelesi hem sosyal hem diğer haklarımız anlamındaki mücadeleyle olur. Güçlü bir avukatlık, güçlü bir baro, güçlü bir Türkiye mücadelesinin bir parçası olacak. Avukatlar olmazsa, savunma yoksa aslında yargı da yoktur. Görevini yapması engellenen, müvekkiliyle özdeşleştirilen, darp edilen vurulan, öldürülen, gözaltına alınan, tutuklanan bir avukatlık süreci var şu anda. Buna ilişkin birçok yeni yapıcı süreci oluşturmamız gerekiyor.”