Trabzonspor, kağıt üzerinde galip olduğu bir maçı göz göre göre kaybetti. Santraforsuz oynuyorsan, mağlubiyete kendini hazırlayacaksın. Her hafta sahaya ya tutarsa diye çıkarsan kaybeden sen olursun hocam. Santraforsuz ve üreteni olmayan Trabzonspor, ilk yarı tek kale oynadığı müsabakada gol yollarında yetersiz kaldı. Cılız şutlarla gol sevincini yaşayamadı. Sivasspor ise ilk yarıda iki kez gittiği Trabzon kalesinde son vuruşlarda golü bulmadı.
Forveti olmayan Trabzonspor, ikinci yarıya bir de Trezeguet'den yoksun çıktı. Sivasspor ikinci yarının başında golü bulunca işin rengi değişti. Erken golü kalesinde gören Trabzonspor'un kendine gelmesi uzun sürdü. Enis Destan'ı sahaya geçde olsa sürme becerisi gösteren Abdullah Avcı, maçın kaybedilmesini sadece sayretti. Çift santrafora dönmekte geç kalan Avcı, oyunu sürklase edebilecek Visca'yı kenara alınca, aylarca sahalardan uzak kalan Mıslav Orsıc'a umut bağlayınca, mağlubiyeti kabul etmiş oldu. Trabzonspor oyunun genelde hakimi gibi gözüktü ama yediği bir gole cevap veremedi. Forveti olmayan Trabzonspor'da defans oyuncusunun gol araması oldukça manidar geldi.
Aslında Avcı'nın yapması gereken kendi tabiriyle yumuşak oynayan Trabzonspor'un geriye düştüğü anda takımını çift santrafora dönüştürmesi gerekiyordu. Bunu geç yaptı. Orsıc'i ise hala kupa maçına hazırlamıyor. Oynama süresini uzatmamakta direniyor. Abdülkadir Ömür ve Bakasetas'ın yerine oyuncu koyamayan Trabzonspor bunun sıkıntısı yaşıyor. Bu açığı bir nebze olsun giderecek eldeki oyuncuyu hazırlamakta ise her geçen gün zaman kaybediyor.
Bir de TFF kararlarına değinirsek, Trabzonspor'a ceza verirken bir başka takımı ödüllendirmeyeceksin. Adil olmazsan her zaman kaos çıkar. Sen Trabzon'un sahasını kapatır, rakip takımın taraftarını misafir tribüne alırsan, edilen hakaretleri duymazdan gelmeyeceksin. O hakaretlerde herkes kendine düşen payını almalıdır.
Son sözümüz Fenerbahçe ağzıyla Trabzon'a hakaret eden Sivassapor taraftarına; kişi kendinden bilir işi. Ne dersiniz Yiğidolar...
