18 YAŞINDAN KÜÇÜK DEĞİL

Duruşma öncesi Akman ailesinin avukatı Özden Başak adliye önünde basın açıklaması yaptı. DHA'nın haberine göre Başak,

"Katilin 18 yaşından küçük olduğuna dair iddialar var. Fakat hem suçu işleme tarzı hem görüntüleri hem bu işi planlayabilmesi, artı tanık ifadelerini dikkate aldığımızda biz katilin 18 yaşından büyük olduğu iddiasındayız ve onunla ilgili savcılık safhasında bir talepte bulunmuştuk. Tutuklu olduğu için bir an önce iddianamenin yazılması anlamında sayın savcılık makamı ilk bunu değerlendirmedi, mahkemeye bıraktı. Bugün de bu talebimizi yineleyeceğiz. Aileyle İstanbul'dan geldik. Görüntü itibariyle katilin 18 yaşından küçük olduğuna hiç kimse inanmıyor. Dolayısıyla Türk Ceza Kanunu'ndaki yaş indiriminden faydalanmaması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.

Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk celsesi görülen davada, "tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan yargılanan E.Ö, cezaevinde bulunduğu sırada Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla ifade verdi. Aynı dava kapsamında "tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye azmettirme" suçundan sanık olarak yargılanan baba Orhan Ö. ise duruşma salonunda hazır bulundu. Yanlarında, mağdur Ata Emre Akman'ın babası emekli albay Erol Akman, annesi Zuhal Akman ve avukatları da yer aldı.

TASARLAYARAK ÖLDÜRMEDİM

E.Ö., şu ifadeleri kullandı:

"Ben kimseyi tasarlayarak öldürmedim. Ben sadece Sultan D.'nin evini taşlamak için gitmiştim. Üç kardeşiz. Sultan D.'nin kızı babama mesaj atıyordu. Sürekli bizimle uğraşıyordu. Bizimle görüşmek istedi. Sultan, 2012-2013 yıllarında bizden çek çaldı. Sürekli bizi tehdit ediyordu, babam ile Sultan arasında anlaşmazlık vardı. Biz onlardan kaçıyorduk. 2020 yılı öncesinde Sultan ile anlaşmazlık yoktu. Sultan'ın beraber yaşadığı şahısla aramızda anlaşmazlıklar oldu.

Kayseri'deki olay için muhalefeti suçlayan Erdoğan'a, Özel'den cevap! Kayseri'deki olay için muhalefeti suçlayan Erdoğan'a, Özel'den cevap!

Ata Emre Akman davasında neler yaşandı?

BABAM SIZIP KALDI

''Sultan ile ilgili olarak babamla özel bir görüşmemiz olmadı. Olay günü 11 Mayıs'ta 13-14 tane bira içtim. Babam ile birlikte vakit geçirdik. Sonra arkadaşlarımın yanına gittim. Sonra eve gittik. Sultan ile bizim evimizin arasında 5-6 dakika sürüyordu. Olay günü Sultan ile ilgili hiçbir şey konuşmadık. Babam sızdı kaldı. Ben de Sultan'ın küçüklüğünden beri bize yaşattıklarını düşündüm. Öfkelendim. Yanıma bıçağımı aldım ama amacım onun evini taşlamaktı. Giderken yoldan taş aldım. Sultan'ın yaşadığı binaya geldim.''

'HATIRLAMIYORUM'

''Genç motokuryeyi gördüm. Yanına gidip Sultan'ın orada olup olmadığını sormak istedim. Ben, 'Sultan D.'ye mi geldin' deyince 'Ebru Gündeş'e geldim' dedi. Ben de kendisine 'neden benimle tersleşiyorsun' dedim. Boğuşma oldu. Bıçağı bir kere salladım. Sonrasını hatırlamıyorum. Maktule 25 kere bıçak sallamışım. 25 kere sallasam da o gün beni buna neyin sevk ettiğini hatırlamıyorum. Olay öncesinde babamın beni Sultan'a karşı doldurması falan olmadı. Babamın yönlendirmesi olmadı."

Ata Emre Akman davasında neler yaşandı?
ÜZERİME ATILAN İFTİRADIR

E.Ö.'nün babası Orhan Ö. ise mahkemede verdiği ifadesinde şunları söyledi:

"Sultan ile uzun süreli telefon görüşmesini oğlum değil ben yaptım. Sultan'ın kızıyla görüştüm. Benden yardım istedi. Sultan bana takıntılıydı. 2010-2013 yılları arasında Sultan ile ilişkimiz oldu. Sonra gitti benim arkadaşlarımdan biriyle evlendi. Olay gününde oğlumla eve geldik. Direkt uzandım. Uyumuşum. Ben oğluma da 'üzerini değiştir uyu' dedim. Ben yatağımdan polisin gelmesiyle ile olayı öğrendim. Oğlumla da asayiş şubede karşılaştım. Ne istedin insanlardan dedim. Ben yapmadım baba dedi. Ben de kendine de yaktın beni de yaktın dedim. Üzerime atılanlar iftiradır."

Ata Emre Akman davasında neler yaşandı?

GÖNÜLLÜ AVUKATTAN AÇIKLAMA

Ata Emre Akman ailesinin gönüllü avukatı İbrahim Erenci ise davaya verilen arada açıklamada bulundu. Avukat Erenci,

"17 yaşındaki katil ile onu azmettirdiğini düşündüğümüz ve iddia ettiğimiz babasının ifadeleri alındı. İfadeler bana göre son derece tutarsız ve hukuki değeri olmayan beyanlardan ibaret. Kilit tanıklar var onlar dinleniyor şimdi. Bugün tabii ki mahkeme heyetinin takdirinde olmakla birlikte mütalaa verileceğini tahmin ediyorum. Mütalaa verildikten sonra da biz hukuki olarak ciddi bir açıklama yapabiliriz. Hadiseyle ilgili olarak söylenebilecek çok şey var. Biz avukatlar, duygularımızdan arınarak beyanda bulunmanın çok zor olduğu bir davanın içindeyiz. Çok üzgünüz, başta aile olmak üzere tüm Türkiye'nin başı sağ olsun" dedi.