ARZU ERDOĞRAL / SAMİMİ HABER
Milliyetçi Hareket Partisi’nde üç dönem milletvekilliği yaptıktan sonra, çalışmalarını kurduğu bir vakıf üzerinden ve yurt çapındaki gezilerle sürdüren Arzu Erdem, dün partisinden istifa etti. İstifa dilekçesindeki imzası daha kurumadan da ilk söyleşisini Samimi Haber’e yaptı.
Emekli Tümamiral Cihat Yaycı ile birlikte yaptığı yurt gezileri ve bu gezilerde Pontus ve Ekümeniklik karşıtı konuşmalarıyla dikkat çekince, adı bir tartışmaların odağında yer almıştı. Daha önceki açıklamalarında; “Sayın genel başkanımdan izin aldım” dediği vakıf çalışmaları ve yurt gezileri sosyal medyada ve medyada tartışma konusu olunca, “izin” istifa tavsiyesine dönüşmüş olmalı ki, Erdem şu anda artık MHP’li değil.
Geçtiğimiz ay kurduğu Ulusal Yardım ve Eğitim Vakfı’nın (UYEV) henüz bir internet sitesi bulunmuyor. Erdem, UYEV’in amacını, siyaset üstü bir anlayışla geçmişin mirasını Türk milletiyle birlikte geleceğe taşımak olduğunu açıklamıştı.
Erdem’le yaptığımız sorulu cevaplı haberimizi aşağıda sizlere sunuyoruz. Cihat Yaycı Paşa kısa bir açıklama yaptı bize; o açıklamayı da Arzu Erdem söyleşisinin sonunda sizlere sunuyoruz.
-Yeni bir vakıf kurdunuz ve çalışmalara başladınız. Öncelikle bu vakfın adını öğrenebilir miyiz?
Vakfımızın adı Ulusal Yardım ve Eğitim Vakfı.
-Vakfın amacı nedir?
Önümüzdeki hafta bu konuyla ilgili bir basın açıklaması yapacağız. Lütfen takip edin, orada bütün amacımızı, faaliyetlerimizi, projelerimizi, bunlarla ilgili bütün bilgileri önümüzdeki haftanın sonuna doğru biz basınla paylaşmış olacağız.
-Çeşitli illeri dolaşıyorsunuz. Bunu yapmaktaki amacınız nedir?
O illerde özellikle ihtiyaç duyulan, örnek veriyorum; burs vereceğimiz çocuklar, okullardaki ihtiyaçlar, madde bağımlılığıyla ilgili biz nasıl destekleyebiliriz. Bununla ilgili geziyoruz vakıf olarak.
Milli meselelerde duyarlıyız
-Gezilerinizde Pontus’a ve Ekümenik iddialarına karşı da konuşmalar yapıyorsunuz sanırım.
O ayrı. Milli meselelerle alakalı bilhassa karşılaştığımız, bizim milli değerlerimize saldırı olabilecek konuda da tabii ki biz vakıf olarak sadece para yardımı yapan bir vakıf değil, fikir olarak da fikir ortaya koyan bir vakıfız. Dolayısıyla burada karşılaştığımız bir tehditte, karşılaşacağımız bir beka probleminde nasıl ki dün cumhurbaşkanımıza bir saldırı oldu, biz bununla ilgili bir paylaşım yaptıysak, aynı şekilde o konuların da üstüne gideceğiz, gitmeye devam edeceğiz.
-Pontus iddiaları sizce ciddi mi? Ekümeniklik konusunda mesela ikinci Vatikan tehdidiyle karşı karşıya mı Türkiye?
Saygıdeğer Cihat Paşamız, yaklaşık on yıldan beri bu konuyu, bilhassa farkındalık oluşturmak için anlatıyor. Sadece vatanın milletin bekasını nasıl tehdit ettiğini, gerçek amacın ne olduğunu, bu amacın arka planında nereye kadar gideceğini hem Türk milletiyle hem basın mensuplarıyla paylaştı.
Patrik Fatih Kaymakamlığına bağlıdır
-Size göre patrikliğin konumu nedir, ne olmalıdır?
Şimdi şunu çok iyi görmek gerekiyor: Patrikhane nereye bağlı? Fatih Kaymakamlığına bağlı. Peki bunun ibadet konusunda belirlenmiş olan noktaları neresi? Kendi cemaatinde olması sebebiyle Bozcaada, Gökçeada ve İstanbul.
-Peki neden Trabzon’da ayin yapıyorlar? Neden orası seçildi?
Ekümenliğin karşılığını kavram olarak sadece tercüme bile ettiğimizde halifelik olduğunu görürüz. Anlaşmalara ve yasalara göre bir başpapaz kendini halife ilan etmeye kalkışıyor. Osmanlı tarihini okuyun, halifelik nedir ve bunu Türkiye Cumhuriyeti topraklarında bir kiliseye işaret edip, ülkemizle ilgili bölücü faaliyetler yürüten temsilcileri çağırıp orada Yunanistan’ın milli marşının okutulması, oradaki insanların; "Ya benim aslında kökenim, geçmişim Rum mu?" diye kendini sorgulamasının nasıl büyük bir beka sorunu olduğunu Türk milleti görmeli.
Kanımızın son damlasına kadar…
-Size karşı çıkanlar ibadet özgürlüğünü öne sürüyor ama?
Ayine karşı değiliz, ibadete karşı değiliz. Dini, dili, ırkı, mezhebi, meşrebi bizi hiç ilgilendirmiyor. Ama vatan, bayrak, devlet, millet; bu çağrıyla yaklaşan herkesin yanındayız. Ama bunun karşısında durup, bölücü faaliyetlerde bulunup, Pontusçuluk yapıp, bu anlamda insanları zehirleyip, topraklarımızla ilgili farklı tasarruflar kullanmaya ilişkin adımlarda bulunanlara yüzde yüz karşıyız, kanımızın son damlasına kadar bu bölücü faaliyetlerin karşısında olacağız.
-Gördüğümüz kadarıyla gezilerini Cihat Paşa ile birlikte yapıyorsunuz. Siz ve Cihat Paşa’nın dışında birlikte hareket ettiğiniz kimse var mı?
Bizim vakıf olarak mı, mütevelli heyeti olarak mı soruyorsunuz bunu?
-Hem vakıf olarak hem de Pontus ve Ekümeniklik karşıtı kimseler olarak…
Size bir şey soracağım; siz Pontus iddialarının yanında mısınız?
-Karşısındayım tabii ki.
O zaman öyle bakın. Vatanını seven herkes Pontus’un karşısında. Bunun üstü, altı, sağı, solu yok. Biz bunu gündeme taşımakla, nasıl bir tehdit olduğunu gösteriyoruz vatan sevdalısı olarak.
Arkamızda kimse yok
-Bu konuda kendi başınıza durumdan vazife çıkartıp harekete mi geçtiniz?
Bakın, hiçbir görevimiz olmasa, Trabzon’da bir ev hanımı olsa, örnek veriyorum, hiçbir siyasetle alakası olmayan bir vatandaş aynı mücadeleyi yürütüyor, biliyor musunuz? Yeter ki olayın farkında olsun. Dolayısıyla buna biz nasıl bakmamız gerekiyor? Milli hassasiyetler noktasında bakmamız gerekiyor. Bizim üstümüzde, arkamızda biri olabilir mi? Arzu Erdem'in, Cihat Yaycı Paşa'nın bugüne kadar nerede olduğu, nerede durduğu belli. Önünde arkasında farklı mecraların, farklı oluşumların olma ihtimali var mı? Bu bir kere, bugüne kadar yaptığımız çalışmalarla çelişir. Dolayısıyla bu tarz şeylerin düşünülmesi dahi bize göre fitnedir, fesattır, yaptığımız milli çalışmaya karşı bölücülük faaliyetlerine destektir.
Bahçeli’ye laf söyletmeyiz
-Bu çalışmalara başlarken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den izin aldığınızı açıklamıştınız. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Zaten açık, bunu tekrar etmeye gerek yok. Çünkü ben oraları geçtim, oralarla ilgilenmiyorum. Ben artık orada yazıyor olduğu gibi, basın olarak alabilirsiniz.
-Sayın Bahçeli mi istifa etmenizi istedi?
Devlet Bey’in emeği var, bizim büyüğümüz. Hiçbir şekilde laf söylemeyiz, laf söyletmeyiz. Ondan sonra bu şekilde de bu biline.
Bizi hep göreceksiniz
-Ekümenlik ve Pontus ile ilgili de çalışmalara devam edeceksiniz herhalde?
Devam edeceğiz. Milli meselemiz, ondan sonra vatanın bölünmez bütünlüğünü tehdit eden her konuya, Ulusal Yardım ve Eğitim Vakfı olarak, Arzu Erdem olarak, Cihat Yaycı olarak biz çalışacağız. Siz bizi hep göreceksiniz. Çünkü bayrağı ayağının altına almaya çalışıyorsa, biz onların mutlaka karşısında gerekli çalışmaları yapacağız.
Cihat Yaycı: Vakıf hiçbir partiye bağlı değil
Emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Samimi Haber’e şu açıklamayı yaptı:
Bugüne kadar hiçbir partiye, parti işine, siyasi parti meselelerine dahil olmadım, siyasetin dışında kaldım. Hiçbir şekilde, hiçbir parti ya da siyasi şahıs beni ilgilendirmiyor. Herkese eşit mesafedeyim. Devlet, vatan, millet karşısında olanın da karşısındayım. Bu yüzden, bugüne kadar hiçbir siyasi faaliyetin içinde yer almadım, bundan sonra da yer almayacağım. O vakfa, partilerin üstünde, vatan, millet, devlet, bayrak düşüncesiyle hareket eden, hiçbir partiyle bağı olmayan bir yapı olduğu için katıldım.