CHP Kurultay'ına sayılı günler kala sanatçı Arif Sağ CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğluna bir mektup göndererek "Aday olma" dedi.

Sözcü yazarı İsmail Saymaz, Alevi toplumunda kanaat önderi olarak kabul edilen, sanatçı Arif Sağ'ın CHP Kurultayı öncesi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na mektup yolladığını yazdı.

Sağ, beş sayfalık mektubunda, "Bu siyasi yarışın, temsil ettiğiniz değerlere ve toplumumuza zarar vereceğini düşünüyorum ve bir yoldaşınız olarak kendimi, böyle bir yarışta olmamanız gerektiğini söyleme sorumluluğunda hissediyorum" ifadesini kullandı.

İsmail Saymaz'ın aktardığına göre Kılıçdaroğlu, Sağ'ın mektubuna yanıt vermedi.

Saymaz, yazısında mektubun bir bölümünü aktardı.

Mektup şöyle;

"Bu toplumun son dayanağı; emekle, cefayla ayakta tutmak için her türlü badireyi göze aldığı partisi CHP'dir.

Çünkü partimiz, bu ülkede bizim gibi kimliklere sahip olanlar için vazgeçilmez güvencemizdir.

Sizin iradenizle partimiz kendisine yakışır demokratik süreçlerini başlattı, seçim yenilgisini tehlikeli arayışlara savrulmadan atlattı ve olgunluk içerisinde il kongrelerini tamamladı.

Tarih boyunca topluma hizmet etmiş, yol göstermiş ailenizden aldığınız bilgelik ve kemalet ile bu zorlu günleri olgun tavrınızla yöneterek, CHP'yi güvenli limana ulaştırdınız.

Ancak bugün tarihi bir eşikteyiz, yine zor günlerin eşiğindeyiz.

Bugün itibarıyla hayatın getirdiği bir görev değişikliği, kaybetmenin değil görevi devretmenin, hepimizin şahsında sırtladığınız tarihsel yükün, demokratik işleyiş ile devredilmesinin ifadesi olmalı.

Siz, bu süreçte tutumunuzla öncü olmalı, özne olmalı, 8 Mayıs 1972 günü emaneti genç kuşaklara teslim eden batı cephesi kumandanı İsmet İnönü gibi tarihe geçmelisiniz.

Bize ve tarihsel yükümüze yakışan böylesi bir yarışa girmek değildir.

Siz el ele, el hakka anlayışı ile her zaman hizmet ehli olmuş bir ulu yolun evladısınız.

Cetlerinizden bu yana yüzyıllardır bu topraklarda turab olmanın, kâmil insan olmanın; hırsın ve kibrin değil, hal ehli olmanın kültürünü bize ömürleri ile aşılamış bir ulu ocağın evladısınız.

Ne sizin güzel emeğiniz ne de edeb-erkan ile işlenmiş bu ulu yolun, bir yarışa konulması, bir teraziye konulması doğru değildir.

Bizim aşıklardan sadıklardan duyduğumuz bir söz var ki ondan büyük değerimiz yok: “Yol, cümleden uludur… “

Annelerimiz, babalarımız, dedelerimiz, kardeşlerimiz yüzyıllardır hizmet makamını her şeyin üstünde tutarak gerektiğinde kendisini geri çekip yolu yürüttüler.

Geldiğimiz aşamada bu siyasi yarışın, temsil ettiğiniz değerlere ve toplumumuza zarar vereceğini düşünüyorum ve bir yoldaşınız olarak kendimi, böyle bir yarışta olmamanız gerektiğini söyleme sorumluluğunda hissediyorum.

Şimdi size yakışan, bizim için hayati yeri ve önemi tartışılmaz olan partimizin yenilenerek büyümesine liderlik etmektir. Dileğim kimseyi zorda koymadan; yurttaşlarımızın, iyi geldiğiniz yaralı kalplerin, umut olduğunuz insanların gözlerinin içine baka baka ‘Sevgili evlatlarım, ben gerçek bir demokratım, gerçek bir Cumhuriyetçiyim' demeniz ve güvenli limana taşıdığınız partimizin yeni rotasını çizmeleri için gençlere el vermenizdir.

Dileğim, yol, edep, erkan bilmenin değerini bizlere bir kez daha göstererek, bu milletin hafızasında size yakışacak olan onurlu yerinizi almanızdır.

Bizlere yakışan budur.”