Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Türkiye ile ilgili hazırlanan son raporun dış ilişkiler komitesinde aleyhte hiç bir oy kullanılmadan kabul edildiğini açıkladı.
AP Dışilişkiler Komitesi'nden yapılan açıklamada; Türkiye'nin üyelik müzakerelerinin şu anki şartlarda yeniden başlayamayacağını, Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye ilişkilerinin farklı bir düzlemde ilerlemesi gerektiğini açıkladı.
47 LEHTE 10 ÇEKİMSER OY
Son oylamanın ise eylül ayında yapılacağı Türkiye raporuna 47 lehte oy kullanılırken 10 üye çekimser kaldı. Türkiye'nin mevcut politikalarının değişmediği müddetçe üyelik sürecinde ilerlemenin mümkün olmadığının vurgulandığı raporda; çıkmaza giren ilişkilerin açılması ve işbirliğinin artırılması için paralel ve gerçekçi bir düzlem bulunması tavsiyesinde bulunuldu.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VURGUSU
Raporda, aday ülke olan Türkiye'nin; NATO müttefiki ve güvenlik, ticaret, ekonomik ilişkiler ile göç konusunda stratejik bir ortak olduğu vurgulanırken, Türkiye'den demokratik değerlere, hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına saygı göstermesi beklendiği vurgulandı.
"İSVEÇ'İN NATO'YA ÜYELİĞİ, TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİ BAĞLANTILI DEĞİL"
Öte yandan raporda, Türkiye'den İsveç'in NATO üyeliğini geciktirmeden onaylaması istenirken bir ülkenin NATO üyelik sürecinin başka bir ülkenin AB üyeliği süreciyle bağlantılı olmadığının da altı çizildi.
NE OLMUŞTU?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Zirvesi'ne katılmadan önce gazetecilere açıklamalarda bulunmuş, "50 yılı aşkın zamandır AB kapısında bekletilen Türkiye var. Türkiye'nin AB'de önünü açın. Finlandiya'nın önünü nasıl açtıysak İsveç'in de önünü açalım" ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan'ın AB üyeliği çıkışından sonra ABD, Almanya ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'den olumlu açıklamalar gelmişti.
11-12 Temmuz'da Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta gerçekleşen NATO Zirvesi dönüşü uçakta Türkiye'nin AB üyeliği hakkında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ekonomi programımızı, belirlediğimiz hedeflerimiz doğrultusunda tavizsiz uygulayacağız" derken, AB üyeliği konusunda da olumlu bir kanaatin hakim olduğunu söylemişti.