Gündem

Anız yakmak zararlı mı? Uzmanlar ne söylüyor?

Anadolu'da yaygın olan anız yakma uygulaması, kısa vadeli faydalarına rağmen toprak erozyonu, hava kirliliği ve yangın riski gibi uzun vadeli ciddi zararlara yol açıyor. Uzmanlar, anızların yakılmadan mekanik işlemlerle topraktan uzaklaştırılmasını ve enerji kaynağı olarak değerlendirilmesini öneriyor.

Abone Ol

Anadolu'da hasat sonrası tarlalarda anız yakma geleneği ne yazık ki yaygın bir uygulama olmaya devam ediyor. Kısa vadede toprak gübreleme ve sonraki hasat için alan hazırlama gibi faydalar sağlasa da, bu gelenek uzun vadede ciddi zararlara yol açıyor. Anız yakmak, toprak erozyonu, hava kirliliği ve yangın riskinin artması gibi sonuçlara neden oluyor.

Diyarbakır ve Mardin'de 15 Can Aldı: Anız Yangınları Büyük Tehlike Saçıyor

Diyarbakır ve Mardin sınırındaki köylerde meydana gelen anız yangınları, 15 kişinin hayatını kaybetmesine, 78 kişinin yaralanmasına neden oldu. Bu olay, anız yangınlarının tehlikelerini ve bu yangınlarla mücadelede alınması gereken tedbirleri bir kez daha gündeme getirdi.

Bilimsel Araştırmaların Ortaya Koyduğu Gerçekler

Bilinenin aksine anız yakmak toprak verimliliğini oldukça düşüren bir işlemdir. Bilimsel araştırmalar, anız yangınlarının toprak üstü canlılarına ve yaban hayvanlarına zarar verdiğini, doğal dengenin bozulmasına ve toprak yüzeyindeki verimli katmanın kaybedilmesine neden olduğunu gösteriyor. 

TÜBİTAK tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye'de her yıl ortalama 50.000 anız yangını meydana geliyor. Ege Üniversitesi tarafından yapılan bir başka araştırmaya göre ise, anız yakma sonucu atmosfere salınan sera gazları küresel ısınmayı tetikliyor.

Anız Yangınlarının Sonuçları

Anız yangınlarının etkileri geniş kapsamlı ve ciddi zararlara yol açmaktadır. Örneğin, son Diyarbakır ve Mardin yangınlarında görüldüğü gibi, bu yangınlar can kaybı ve yaralanmalara sebep olabilmektedir. Maddi kayıplar da bu yangınların önemli bir sonucudur; tarlalar, evler ve diğer yapılar tahrip olarak büyük ekonomik zararlar meydana getirmektedir. Ayrıca, yangınlar atmosfere büyük miktarda duman ve sera gazları salarak hava kirliliğine neden olmakta ve bu da çevre kirliliği sorununu artırmaktadır. Bunun yanı sıra, anız yakma işlemi toprağın üst katmanını yok ederek toprak erozyonuna yol açmakta ve uzun vadede tarım arazilerinin verimliliğini azaltmaktadır. Bu nedenle, anız yakmanın olumsuz etkilerini azaltmak için ciddi tedbirler alınmalı ve alternatif tarım yöntemleri teşvik edilmelidir.

Alınması Gereken Tedbirler

Anız yangınlarının önlenmesi için bir dizi etkili tedbir alınmalıdır. Öncelikle, çiftçiler anız yakmanın zararları ve alternatif yöntemler konusunda bilinçlendirilerek bu geleneğin terk edilmesi sağlanmalıdır. 

Yangın riskli bölgelerde sıkı denetimler yapılmalı ve ihmalkar veya kasıtlı yangın çıkaranlara caydırıcı cezalar uygulanmalıdır. Ayrıca, ormancılık faaliyetlerinin desteklenmesi, orman alanlarının korunması ve genişletilmesi yangın riskini azaltacaktır.

Yangın söndürme ekipmanlarının modernize edilmesi ve hızlı müdahale imkânının sağlanması da yangınlarla mücadelede önemli bir rol oynar. Diyarbakır ve Mardin'deki anız yangınları, bu tür olayların önlenmesi ve etkilerinin azaltılması için daha etkin stratejiler ve politikalar geliştirilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Anız yangınları, yalnızca yerel bir sorun olmaktan çıkıp ulusal ve küresel düzeyde ciddi çevresel ve sosyal sonuçlara yol açtığı için, tüm toplum olarak bu sorunun çözümüne yönelik daha fazla çaba sarf edilmesi gerekmektedir.

Uzman Görüşleri ve Bilimsel Bulgular

Prof. Dr. Muzaffer Denli, anız yakmanın çevreye ve küresel ısınmaya olumsuz etkilerini vurgulayarak, anızları yakmadan mekanik işlemlerle topraktan uzaklaştırmanın mümkün olduğunu belirtti. Anız yakmanın yalnızca toprağa değil topraktaki canlılara ve etrafında gelişen yaşam ortamına da zarar verdiğine değinen Denli toprağın niteliğini de düşürdüğünü de aktardı. 

Anızın aslında iyi bir enerji kaynağı olabileceğini vurgulayan Denli, anızın iyi kullanılmasıyla enerji kazanımı sağlanabileceğini dile getirdi. 

Prof. Dr. Hayati Doğanay ise anız yangınlarının toprak verimliliğini azalttığını, biyo çeşitliliği tehdit ettiğini ve iklim değişikliğini hızlandırdığını ifade etti. Doğanay, özellikle yaz aylarında sıcaklık artışları ve kuraklık gibi iklimsel faktörlerin yangınların şiddetini ve yayılma hızını artırdığını belirtti.

Anızı Enerji Kaynağı Olarak Kullanma: Sürdürülebilir Bir Yaklaşım

Anız, tarımsal üretimden geriye kalan organik materyaldir ve geleneksel olarak tarlada yakılmaktadır. Ancak, doğru yöntemlerle yönetildiğinde, anızlar sürdürülebilir enerji kaynaklarına dönüştürülebilir.

Anızların enerji üretiminde kullanımı için pelet ve briket haline getirilmesi en yaygın yöntemlerden biridir. Hasat sonrası toplanan ve kurutulan anızlar, öğütülüp yüksek basınç altında sıkıştırılarak pelet veya briket haline getirilir. Bu peletler ve briketler, termik santrallerde ve çimento tesislerinde fosil yakıtların yerine kullanılabilir. Bu kullanım, karbon emisyonlarını azaltır ve yerel ekonomiye katkı sağlar.

Anızlardan elde edilen biyokütle peletleri ve briketler, termik santrallerde ve çimento tesislerinde fosil yakıtların yerine kullanıldığında, enerji üretiminde sürdürülebilir bir alternatif sunar. Biyokütle, fosil yakıtlara göre daha düşük karbon emisyonuna sahip olup çiftçiler için ek bir gelir kaynağıdır.

Anızlar aynı zamanda toprağın iyileştirilmesinde de kullanılabilir. Kış aylarında dökülen yapraklarla birlikte anızlar, kompost ve malç üretiminde değerlendirilebilir. Bu uygulama, toprağın organik madde oranını artırarak verimliliğini yükseltir, su tutma kapasitesini artırır ve toprağın havalanmasını sağlar.